Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
172 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
kötülük tamamen engellenebilir mi?
Kötülük içten gelen bir güdü mü yoksa engellenebilir mi? İyilik ve kötülük birlikte mi varolmalı? İnsanın kötülüğü seçme hakkı var mıdır? Kötü bir insan iyiye dönüşebilir mi? Bu kült roman bana bu soruları düşündürdü. Alex in yaşadığı distopik dünya okurken beni ara sıra çok daraltsa da kitabı beğendim. Şiddet zorbalık güçlünün güçsüzü ezmesi aslında bizim dünyamızda da uzak olduğumuz kavramlar değil ne yazık ki… kitaptaki egemen güçlerin zorbalığı özendirmesi desteklemesi işlerine gelen bir durum çünkü böylelikle halk düşünemeyecek ve gelişemeyecektir. Kendi iktidarları da devam edecektir. Alexin aslında müzik yeteğeninin olması da ayrıca ilginç… böyle zorba bir gencin müzikle rehabilite edilmesi ancak bunun bir işkenceye dönüşmesini görüyoruz. Alexin psikiyatristler tarafından pavlovun klasik koşullanma ilkelerini kullanarak onu “iyi” bir insana dönüştürmeye çalışmaları çok ilginç. Çünkü alex şiddete kalkıştığında koşullanması sebebiyle fiziksel semptomlar gösterip fenalaşır. Yani alexin eylemlerini iyi hale getirmek onun özünü iyi hale getirmez! İçinden hala insanlara şiddet uygulamak geçmektedir… İnsanın özü doğuştan iyidir ya da kötüdür değişmez diyebilirmiyiz? İşte bu tartışmaya açık bir olgudur. Sizce kötülük ve iyilik doğuştan mıdır??? Not: stanley kubric in yaptığı otomatik portakalın filmi de inanılmaz başarılı tavsiye ederim
Otomatik Portakal
Otomatik Portakal
Anthony Burgess
Anthony Burgess
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200992,1bin okunma
127 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
20 saatte okudu
Ernst Theodor Amadeus Hoffmann, Alman besteci, müzik eleştirmeni, romantizm döneminde fantezi ve korku hikâyeleri yazarı, jüri üyesi, çizer ve karikatürist. Prusya'nın Kaliningrad şehrinde doğan Hoffmann'ın hikâyeleri, 19'uncu yüzyılda oldukça ilgi bulmuş ve romantizm akımının önemli yazarlarından biri olmuştur. 'Uğursuz Miras' bana Poe öykülerini anımsattı. O yüzden severek okudum. Bazı okurların yorumlarına baktığımda bu kitabı dünya klasiklerine uygun bulmamışlar. Saçma sapan günümüz yazarlarından ve diziler yapılan eserlerinden bin kat iyidir halbuki klasikler. Çağımıza göre basit geliyor bazı okurlara sanırım, ben de çoğu arkadaşımızı kaliteli okur olarak benimseyemiyorum zaten. Kusura bakmasınlar artık. Bu arada yazarın "Kedi Murr'un Dünya Görüşü" kitabını da çok merak ettim.
Uğursuz Miras
Uğursuz MirasE. T. A. Hoffmann · Cumhuriyet Yayınları · 200094 okunma
Reklam
256 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
İÇİMİZDEKİ ŞEYTAN 1940’larda bir aşk hikayesi... Macide ve Ömer yirmili yaşlarda iki genç. Bir vapurda Ömer Macideyi görür ve o anda ona aşık olur ve hikaye akmaya başlar. Macide daha iyi bir müzik eğitimi için İstanbul’da Emine teyzesinin yanında yaşayan bir genç kızdır. Ömer ise 1940ların aydın insanı. Ömer aslında özünde iyidir ama çevresi kötü. Böyle olunca da iyi bir son bekmez Ömer’i. Dönemin şartları maddi imkanlar imkansızlıklar insanı farklı yönlere itebilir. Sizce de içimizde bir şeytan var mıdır? Yoksa biz arzularımızı, isteklerimizi, hırslarımızı ifade etmek, dile getirmek bir şeylerin arkasına sığınmak için mi kullanırız bu şeytanı. Ne yazsam ne anlatsam bilemedim bu kitapla ilgili. İçinde aşk, aile, arkadaşlık, dostluk, ihanet gibi olumlu olumsuz konuların olduğu ve çokça başarılı bir şekilde kaleme alınmış bir eser. Dönemin koşullarını, ahlaki yapısını, insan ilişkilerini o kadar gerçekçi yansıtmış ki sadece bir aşk kitabı okumuyorsunuz. O dönemi o anı o karakterleri hissediyorsunuz. Ve böylece eğer varsa içinizdeki o şeytanla (kendinizle) yüzleşiyorsunuz. Bazı kitaplar sizin istediğiniz sonla bitmez ya bu da öyle bir kitaptı. Kürk Mantolu Madonna da olduğu gibi... Çok güzel bir kitap okudum ve siz de hala okumadıysanız hemen okumanızı tavsiye ederim.
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019172bin okunma
141 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
İnsan neden yaratır?
Biz insanların başına ne geliyorsa sıkıntıdan geliyor. Sıkıldıkça başımıza belalar alıyoruz. Bu belaların iyi huylu olanları iyidir. Mesela yaratmak bunlardan biridir. İnsan şiir, müzik, resim, mimari yapılar gibi şeyleri yaratmayı sever. Sıkıntısı yaratıcılığa döner. Burada yaratıcılık dememin nedeni Tanrı'nın içimize kendinden bir şey koymasıdır. Bizde onun gibi yaratmak isteriz. Şimdi onun gibi olmaz diyebilirsiniz fakat şöyle düşünün; evrenin bir yerinde adamın biri gezerken bir manzara ile karşılaşıyor ve bu onu etkileyip imgeler halinde bir resim yaratmasına neden oluyor. Bu yarattığı eserin aynısının tekrar yaratılma olasılığı nedir? Ya da şairlerden örnekler verelim; aynı konu hakkında birden fazla şair şiir yazsa da birbirlerine benzemezler. Sözcükler birbirine benzeyebilir ama verdiği hisler farklıdır. Bazı şiir acısal duygu hissiyatı verirken bazısı harekete geçme hissiyatı verecektir ve en garibi aynı şiirler dönemlerine göre farklı hissettirecektir. Günümüzde olduğu gibi insan sıkıntısını yatarak ya da sosyal medya sayfalarında geçirmemelidir. Sıkıntı büyük güçtür insana büyük şeyler yaratma cesareti verir. Bu kitap Varoluşçu Psikoterapi üzerinedir. Sizin içinizdeki yaratma duygunuzu bulmak için size yardımcı olabilir. Bazı kısımlar sıkıcı olsa da büyük ölçüde akıcı bir kitap. Beni etkileyen kitaplardan biri olduğunu söyleyebilirim. Para kazanma aracına dönen sanatın, gerçek duygu ve hislerle yaratılan daha çok eserlere yerini bırakması umuduyla kitabı herkese tavsiye ediyorum.
Yaratma Cesareti
Yaratma CesaretiRollo May · Metis Yayınları · 20202,344 okunma
189 syf.
·
Puan vermedi
Aylak olun aylak aylak :)
Çarpıcı bir kitap diyebilirim. Çünkü gerçekten etkileyici. Kitabın ilk bölümü Erasmus'u hatırlattı bana. Deliliğe övgü kitabında Erasmus da benzer şeyleri dile getirmişti sanki. Ana fark ise Erasmus 'cahilliği' öne sürerken Russell aylaklıktan dem vurmuştur. Russell fazla çalışmanın gerekli verimi beraberinde getirmedigini dile getiriyor eserinde.
Aylaklığa Övgü
Aylaklığa ÖvgüBertrand Russell · Cem Yayınevi · 20181,323 okunma
137 syf.
·
Puan vermedi
Aptallaşıyor muyuz? Özgürleşiyor muyuz?
Öncelikle bu incelemeyi okumayı düşünüyorsanız biraz zaman harcamanız gerektiğini söylemeliyim. Zira kitap akıcı olmayan bir dille yazılmış. Kitabın incelemesini yapan saygıdeğer okurlar da anlatmak istediklerini anlatamamışlar. Ben de bir cahil olarak bunu kendime anlatmaya çalışacağım. İncelemede yararlandığım kaynakları da ekleyeceğim. Umarım
Cahil Hoca
Cahil HocaJacques Ranciere · Metis Yayıncılık · 20142,288 okunma
Reklam
136 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Bir derdim var...
Öncelikle, kitapla tanışmama güzel bir vesileyle sebep olan
Gökçe
Gökçe
Hanım'a teşekkür ediyorum. Şimdi başlayabilirim; Her şey matrak başlamıştı aslında. Bilinç akışı yok, zor cümleler yok, sadece tatil havası ve tatlı bir merakla ilerleyiş var. Oldukça neşeli ilerleyen bir kurgu, kim olduğunu bilmeyen ama anlamaya
İnsanın Acayip Kısa Tarihi
İnsanın Acayip Kısa TarihiGüray Süngü · Dedalus Kitap · 20161,726 okunma
508 syf.
9/10 puan verdi
Metallica'ya giden yol
Metallica'yı anlatmaktan ziyade 500 sayfalık kitaptan çıkarımlarda bulunmak istiyorum. Youtube videoları atacağım umuyorum ki silinmesine sebep olmaz. 1981 yılından başlayıp günümüze kadar nasıl geldiler diye bir inceleme yapamam. Keza bende bu gruba karşı çok ön yargılıydım. Fakat 10 yıla yakın bir zamandır Apocalyptica hayranımlığım
Metallica
MetallicaJoel McIver · Mona Yayınları · 201823 okunma
115 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 saatte okudu
HAYATA SIĞAMAYANLAR “İşte yerdeki ve gökteki ekinlerin bu ekinleri dalgalandıran rüzgârların içinde pek çok söz, acılardan yokluğa, hasretlerden sevdalara, savaşlardan ölümlere, umuttan çaresizliğe o dağ senin bu ova benim, o yürek senin, bu gözyaşı benim dolaşan türküler varmış eskiden.” Ethem Baran’ın samimi satırlarını okumak, gönül
Döngel Dünya
Döngel DünyaEthem Baran · İletişim Yayınları · 2019596 okunma
91 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.