Öğretmenlerle ilgili bir kitap yazdığınızı öğrendiğimden dolayı kendi ilkokul öğretmenim ile ilgili naçizane bir anımdan bahsetmek istedim.
Benim babam şoförlük yaparak bizim geçimimizi sağlıyordu. Durumumuz ne kötü ne çok iyiydi. Bir öğretmenler gününde annem, öğretmenime hediye olarak elime, siyah bir bakkal poşeti içinde memleketten gelen
Mektupların insanı cezbeden bir büyüsü olduğuna inanıyorum. Sadece size yazılmış ve bu yazılar ile başka dünyalara doğru bir yolculuk yapacağınız sözcüklerin havada ahenk içinde dans ettiği mektuplar..
Okuduğum her mektup bende bu etkiyi yaratır. İster kısa olsun ister uzun olsun. Üstelik bu mektupları yazan kişi sözcükleri kullanarak sanat eseri
“Savaş ve Barış”, bugüne kadar okuduğum en uzun roman olmuştur ve bildiğim kadarıyla hali hazırda dünyanın en uzun romanları arasında yer alır. Toplamda dört kitap ve son sözden oluşan romanın her kitabı da çeşitli bölümlere ayrılmıştır. Tolstoy, bu eserde tarihe dair kişisel görüşlerini kaleme alırken felsefi düşüncelerine de yer vermiştir. Başka
Gerçekten nasıl başlayacağımı, ne yazacağımı bilemiyorum. Bu kitap üstüne, Türkan Saylan üstüne daha ne yazılır bilemiyorum.
Beni o kadar etkiledi ki...
Türkan Saylan’la tanışmakta geç bile kalmışım...
Bu dünyadan, bu ülkeden, bu hayattan çok güzel bir insan geçmiş. Yüreği sevgiyle, samimiyetle, iyilikle dolu. İnsanı insan olduğu
Bu kadar naif, ince ruhlu, ailesine çok düşkün olan bir adamı nasıl bir zihniyet öldürmek ister. Neden? Sabahattin Ali'nin eşi Aliye'ye ve kızı Filiz'e yazdığı mektupların bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş bu eseri mutlaka okunacaklar listesine eklemenizi rica ediyorum. Sabahattin Ali'nin o ince ruhunu görün isterim.
Bir rica kadar naif
Bir çiçek kadar zarif
Kalp diyorum nasıl bunun aksi olabilir?
Kaskatı,buz ve hissiz..
Ortayı bulmalı çoğu zaman
Aşırılık bazen zarar,ziyan
İnsan olduğunu unutmadan
Kalbini karartmadan..
Başkalarının yaşama hevesini kırmadan
Kendine haksızlık yapmadan,
Öylesine insanca yaşamalı..
Sabahattin Ali'nin karısı Aliye Hanım ile kızı Filiz'e yazdığı mektuplardan oluşuyor kitap ''Canım Aliye Ruhum Filiz '' fotoğrafı görünce aklıma geldi .
Kitabın kapağındaki aile fotoğrafına baktıkça içim burkuluyor. Ne kadar şirin, ne kadar naif.
Kitabın sol sayfasında Sabahattin Ali'nin kendi el yazısından mektupların görüntüsü var, sağ sayfada
Aşk ve acıyı harmanlayan güzel bi mektup örneği. Karamsar ve naif bir kadının yazdığı aşk mektubu, acı çekmeyi sevenler okumalı. Ama rica ediyorum böyle şeyler yaşamayın.
Sayın Baylar ve sevgideğer naif hanımefendiler.
Kimilerce, "Dostoyevski'nin en iyi eseri" denilen, buna katılır nitelikte Dostoyevski'nin bizzat 1877'de "Bir Yazarın Günlüğü" 'nde, Öteki için, "Edebiyata bu fikirden daha ciddi bir katkım olmadı." dediği bu başyapıtı nasıl inceleyebilirim? Neyse, Ne kadar söz