Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
250 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Dikkat! Aşırı uzunluk içerir!
Öncelikle bir konuda herkesle anlaşalım. Bu soruların incelemesini 15 güne yakın bir sürede anca yazdım. Sonu nerede bu yazının, diyerek kontrol edilmeden önce, bu sitedeki en uzun inceleme bu olmuştur, diyebilirim. Kimseden bu Evren incelemesini komple okumasını beklemiyorum. Bu incelemenin %10'una sahip incelemeler bile genelde burada uzun
50 Soruda Evren
50 Soruda EvrenÇağlar Sunay · Bilim ve Gelecek Yayınları · 2011161 okunma
25 Eylül 2022
Hayatın içinde saklanan biriyle karşılaştım. Adını söylemesi için günlerce yalvardım. Sesini duymak için “kimsin sen?” diye haykırdım. Cevap yok… Kim olduğu ile tartıştık dün, bugün ve ben. Dün onun eskilerden biri olduğunu söyledi. Bugün her günden farksız dedi. Ben o benim diyebildim. Birimiz haksız olmalıydık. Hayatın ne olduğu ile ilgili
Reklam
181 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
‘GÖLGE’LERİN GÜCÜ ADINA!!!
Hayat, üzerinde konuşuldukça kaybedilen bir zaman parçası, çokluğun ortasında ve hiçliğe yakın. Okumayın, yazmayın, düşünmeyin ama yaşayın: bir reçete aramayın işte yahu; koşun, çalışın, düşün yeniden ayağa kalkın, gülün, sarılın, üzülün, ağlayın; sabit olmaktan ve aynı kalmaktan iyidir, diyelim ve sözü bu güzel kitaplarla farkındalığımızı
Hayat
HayatEngin Geçtan · Metis Yayınları · 20234,121 okunma
Duyguların sana ne söylüyor duy! Her an mutlu olmak diye bir şey yok. Mutluluk kadar sıkıntı da var hayatta. Huzur kadar huzursuzluk da var. Hepsini hissedeceğiz. Gece olduğu için gündüz de var. Siyah var ki beyaz da görünüyor. Hayatın dengesini gör. Kesintisiz huzur ve mutluluk hali yoktur. Yersiz bir hedeftir bu... Mümkün değildir. Ne yazık ki yeni çağın hız insanı, kesintisiz, sürekli bir mutluluk haline inan­dırıldı. Üstelik zorlandı ve alıştırıldı da... Kendini biraz mutsuz ya da huzursuz hissettiğinde endişeleniyor, ne yapacağını bilemiyor. Kendini kısa süreli mutluluk halleriyle avutmak için ya sigara içiyor, ya uyuşturucu kullanıyor, alkol alıyor, yemek yiyor, televizyon izliyor, dizilere sarıyor. Bir tür bağımlılık geliştiriyor. Oysa acı­nın doğal olduğunu kabullense ve yaşamayı seçse, acı zaten gelip geçecek. Ancak acıdan kaçmaya çalıştıkça acının geçmesi de zorlaşıyor. Acıya dayanıksızlık baş gösteriyor. Hastanelerde kalp atışlarını ölçen elektrokardiyog­rafi cihazını görmüşsündür. Yaşayan insanın kalp atış çizgileri nasıldır? Peki ya bir ölününki nasıl görünür bu cihazda? Yaşıyorsan iniş de vardır çıkışlar da vardır hayatta. Sorunu olmayan korkmalıdır hatta. Belki öldüğü­nün farkında bile değildir çünkü... Hayatın zıtlıklarla var olduğu bir dengedir burası... Siyah olmadan beyazın olmayacağını algılamak, diken olmadan gülün olmayacağını bilmek... Bir tevekküldür bu seviye.
Bu iki zıtlığı birleştirmeyi nasıl başardın? Sayısız çatışmaların yaşandığı bir zihnimiz var. Gerçek karakterimizi yansıtan şey saflık değildir, ulaştığımız dengedir.
Karamsarlığa kapıldığım günlerim olmadı mı hiç kızdığım,öfkelendiğim, sitem edip hüngür hüngür ağladığım olmadı mı. Hafızamı yokluyorum tam herşey yolunda gidiyor derken bir şeyler yolunda gitmeyince, yoluma taş konulduğunda anlıyorum ki herşey istediğimiz gibi gitmiyor bazen.Elimizde olmayan sebeplerden ötürü. Bu Allah ın biz insanoğlunun Ona daima muhtaç olduğumuzu bilmemiz için bir hatırlatma aslında.Yolunda gitmeyen herneyse hayra yormamız en doğrusu. Her olumsuz durumda dini terk etmek ne kadar doğru. Yada üzülmek,öfkelenmek,kızıp hayata küsmek ne kadar doğru. En tabii hakkımız bu duyguları yaşamak ancak herşey dengedir bunu unutmamak gerekir. Olmayınca olmuyor. Bazen fazla zorlamamak gerek. Akışına bırakmak bazen öyle kurtarıcı bir seçenek oluyor ki..Duygusal modunu düşürmeden hayata karışmak..Bir anlıkta olsa herşeyi unutup arkana yaslan ve olacakları seyret. Zamanın nasıl işlerken senin durumunu öylece unutuverdiğini göreceksin. O zaman anlayacaksın ki herşey gelip geçiyor. Hayat üzülmene değmeyecek kadar kısa.İşte tüm mesele burada bitiyor.
Reklam
238 syf.
10/10 puan verdi
Kitabı çok uzun zamandır raflarda ve internet sitelerinde en çok satanlar listesinde görsem de okumak için İlber Ortaylı'nın okunmasını tavsiye ettiği 25 kitabın arasında bulmam gerekiyormuş. Bir kitap nasıl olur da bu kadar bilgi ve tarih içerdiği halde akıcılığından hiçbir şey kaybetmez? Nasıl olur da tasvirlerden geri kalmaz ancak sizi tasvirlere de boğmaz? Bu nasıl bir dengedir? Nasıl olur da bu kadar az tasvirle yüzyıllar öncesinin İstanbul'unu, Galata'yı, Karaköy'ü, Eminönü'yü gözlerinizin önüne getirir? Elinizden bırakmayacağınız, tarihin akışı içinde sürükleneceğiniz, Arap çöllerinden Avrupa'sına kadar geniş bir coğrafyada gezeceğiniz eşsiz bir eser. Kitabın ön sözünde de belirtildiği gibi; yazar bu kitabı yazmak için acaba kaç kitap okumuştur? Bugüne kadar okuduğum romanlar doğal olarak tasvirler üzerinde çok az bir olay örgüsü ile ilerliyordu. Ancak Puslu Kıtalar Atlası'nı okurken kişilerin özelliklerini ve olayların akışını takip etmekten başım döndü desem yeridir. Bir çırpıda okuyabileceğiniz sürükleyici bir eser. Okuduğum ilk İhsan Oktay Anar eseriydi. İnşallah diğer kitaplarında da bu eşsiz atmosferi oluşturabilmiştir. İnşallah eserleriyle daha çok vakit geçireceğiz. :)
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048,5bin okunma
304 syf.
·
Puan vermedi
Aristoteles’in teleolojik öğretisine göre bir şeyin doğası, o şeyin yetkinleşme sürecinin tamamlanmış halidir. İnsan, ev, aile ve diğer her şey o şey olmayı, yetkinleşmeyi amaçlar. İnsanın amacı mutluluğa ulaşmaktır ve mutlu bir yaşam için de şu 3 öğe bir arada bulunmalıdır: bedensel varlık, zihin ve ahlak nitelikleri; cesaret, dürüstlük, zeka ve
Politika
PolitikaAristoteles · Remzi Kitabevi · 2014882 okunma
Nasıl bir dengedir bu ?
SAHİP : Nasıl bir dengedir bu anlamadım , anlamayağım! KAFA : Hangi denge sahip? SAHİP : Aynı gün ve aynı saatte ; A sokağında on iki yaşındaki bir çocuk iple intihar eder ... B sokağında düğün olur. A sokağında bir abla kardeşinin cansız bedenine sarılır ve aynı saatte B sokağında , 34 dişi görünen bir adam tebrik için damada sarılır.... KAFA : Acı bir durum... SAHİP : En acısı ne biliyor musun ? Bunların hepsini görmek , duymak ... Bir yandan o intiharı duyup diğer yandan , intihardan sonra o iğrenç gülüşü görmek.
Erdemin Kaynağı Sevgi..
Sevgi önce içinde yer ettiği insana hayat verir, sonra çevresindeki yüreklere ulaşır. Bir yürek sadece belli bir yüreğe açılmışsa mecazi sevgidir, açı büyür ve gönül ufku genişler de herkese açık hale gelirse, sevgi sadece kalbi değil, bütün benliği mekan tutmuştur. Artık sevgi kalptedir, dildedir, gözdedir, kısaca hayat bütünüyle sevgi duygusunun
34 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.