Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Paravan yukanda derken sesim öyle kısıktı ki duyup duymadığından bile emin değildim. Külotunu çıkar. Demek ki duymuş. Ya sana çoktan çıkardığımı söylersem? Ben insanların arasındayım Bayan Fairchild. Bana işkence etme. Asıl sen bana işkence ediyorsun diyerek öfkelendim Tamam. Şimdi külottan tamamen kurtul. Eteğimi kaldınp külotu
Sayfa 34
Birbirimize karşı sert olmayı ya da kolay bir şekilde baştan çıkmayı hiç bırakmayacağız, demiştik. Yatak odamızda her şeyin olabileceğine dair söz vermiş tik. Asla geri çekilmeyeceğimize ya da istediğimiz şeyleri söylemekten çekinmeyeceğimize yemin etmiştik. Şimdi dudaklarım ve dilimle Bennett'i tatmin etmeye çalışırken Bennett'in
Sayfa 180
Reklam
Hikayenin altında yatan fikir: Her asil ve nazik yaratık savaşmayı reddederse, asalet ve nezaket savaşçıların önünde yok olur gider. Eninde sonunda kalan ıssız gezegenin kalıntılarına nefretle diş gıcırdatan bir avuç öfkeli yaratık olacaktır. "Siz dünyayı değiştiriyorsunuz," dedi. "Bunu hissedebiliyor musunuz, şu an, yazarken biliyor musunuz bunu?" "Ben hiçbir şeyi değiştirmiyorum Bayan Shamrock. Dağgelincikleri ancak yeni bir düşünce şeklinin bizi eskisinden daha mutlu edeceğine karar verdiklerinde değişir. Başka yolu yok. Çok inatçıyızdır. Ben kendimi değiştirmek için yazıyorum."
Sayfa 44 - April YayıncılıkKitabı okudu
Kimi zaman insanın önüne dikilen duvar taştan değil de korkudan oluyordu. Ve bu korkuda ayakları zincire vuran kaba bir güç vardı. Yaşarken, ölürken, umutlanırken, çabalarken, kazanırken ve kaybederken her günün her saatini sekteye uğratmak için can atan korku hissediliyordu ayaktan kavrayan ağırlıkta. Bir zamanlar Bayan Anjelika da bu korkuyla sınandı. Hayat onu yırtıcı insanlar arasında yapayalnız bıraktığında nazik tabiatı, iyi niyeti ve ailesinden aldığı yüksek terbiyenin gerekleri onu birkaç lokmada yenip yutuluverecek çaresiz bir av gibi ortaya sürüverdi. İnsanlar onu azarlıyordu. Hiçbir şeyde kendi kararını vermeye hakkı yoktu. Sürekli itilip kakılan bir parya gibi kendi isteği ve iradesi dışında diğerlerinin kabalığıyla şekilleniyordu hayatı. Ama en nihayet o bunu gördü. İçindeki korkunun korktuğu tüm herkesten ve her şeyden daha korkunç, kötü ve kaba olduğunu gördü.
Sayfa 61 - YAZARIN KENDİ YAYINIKitabı okudu
_Freud ve Josef Breuer, nörotik semptomların, örneğin histerinin, gerçekte simgesel anlamları olduğunu fark ettiler. Bunlar da tıpkı rüyalar gibi, bilinçaltının dışavurum biçimleridir. _Breuer ile Freud’un Travma Kuramı’na göre, nörotik septomlar ve histeriler, travmalardan ve psişik hasarlardan ortaya çıkıyor ve bilinç dışında yıllar boyu
''Bu kızı anlayamıyorum. Çok değişken. Bir gün son derece nazik ve dost canlısı , ertesi gün tam anlamıyla kaba ve soğuk.'' '' Kesinlikle şımarık ve huysuz.'' Bayan Allerton başını salladı. ''Hayır. Öyle olduğunu düşünmüyorum. Bence o mutsuz.'' Tim omuzlarını silkti. '' Ah. kimin sorunu yok ki!''
Sayfa 119Kitabı okudu
Reklam
Fransa'da sınıf çok önemlidir. Bu sınıflar aristokrasiyi içermektedir. Başlıca sınıflar; üst kapitalist sınıf, üst-orta kapitalist sınıf, orta sınıf, alt-orta sınıf, alt sınıf. Sosyal statülerin değişikliği en az Fransız insanında görülmektedir. İş yerindeki pek çok Fransız rekabetle, yarışmayla motive edilememektedir. Onlar çalışma konusunda
Sayfa 311Kitabı okudu
İran'(d)a (...) işin başarılması karşılıklı olarak oluşturulan etkili bir ilişkiye ve iyi sunulmuş bir teklife bağlıdır. İran'da işler kişisel ilişkilerle yürütülmektedir. Birçok iş yeri aile işletmesidir. Hatta devlet dairelerinde bile arkadaşlık ve dostluk ilişkilerinin kurulması gerekebilir. Eğer İran'da etkili görevlerde
Sayfa 287Kitabı okudu
Hintli şirket yetkilileriyle toplantıya başlamadan önce eller baş önünde avuç içleri birbirine değecek şekilde birleştirilip hafif bir baş selamıyla selamlama yapılmalıdır. Yetişkinler kesinlikle çocukları bu şekilde selamlamazlar. İlk karşılaşmada Hintli muhatapla el sıkışması olur, özellikle halka açık yerlerde bayan muhataba kesinlikle
Sayfa 210Kitabı okudu
81 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.