Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
R.W.-Beni hep şaşırtan bir şey vardır,o da biz,mesela avrupa'dakiler,filistinde,lübnan'da,filistinlilerle araplar,filistinlilerle israiller arasındaki çarpışmalarla ilgili haberler aldığımızda,meselenin gerçekdışı diyeceğim bu tarafıdır-çarpışmanın kurbanlarından bahsedildiğini duymak,neredeyse alışkanlık haline geldi.ve ancak çok çarpıcı olaylar sırasında,sabra ve şatila katliamları gibi,gerçek ölülerin,ölen,öbür dünyayı boylayan öldürülmüş insanların söz konusu olduğunu anlıyoruz.sıradan seyirciler olarak bizim bu gerçekdışı algımız konusunda ne düşünüyorsunuz ? G.-Pekala,ben sizin gerçekdışılığınız yüzünden vurguyu filistinlilerin üzerine koymuyorum,daha ziyade vurguyu herşeyi gerçekdışı haline getiren sizler üzerine koyuyorum,çünkü böylelikle onu daha kolay kabulleniyorsunuz.ne de olsa gerçekdışı bir ölüyü,gerçekdışı bir katliamı kabullenmek,gerçek bir kampa gerçek mektuplar taşıyan bir kadını kabullenmekten daha kolay .görüyorsunuz ki, katliamları kabul eden ve onları gerçekdışı katliamlar haline getiren özellikle sizsiniz.dün,leyla şahid'in çekmiş olduğu katledilmişlerin fotoğraflarını gördüğünüzde,ilk defa stüdyoda çekilmiş belgeler görmüş olmanız pek mümkün.çünkü gazetelerinizin,resimli dergilerinizin yada gazetecilerinizin tasvirlerinin aktardığı tüm belgeler,sanki stüdyoda çekilmiş gibi görünüyor.
522 syf.
7/10 puan verdi
Soner Yalçın ve Doğan Yurdakul'un araştırmalarının derlendiği kitap, Selçuk Yöndem'in canlandırdığı ve Kurtlar Vadisi hayranlarının Arslan Bey olarak tanıdıkları eski MİT müsteşarı Hiram Abbas'ın hayat hikayesi ekseninden, kan ve irin bağlamış yakın Türk siyasi tarihinin menfaat dolu çarpık ilişkilerini anlatıyor. En tiksindirici olan ise tüm bu bokları yiyenlerin "ben ne yaptıysam ülkem için yaptım" kisvesi altında kendi politik ve maddi çıkarlarına kılıf uydurması, dahası birilerinin de buna inanması. Günümüze bakınca aslında tarihimizde çokta değişen bir şey olmadığını görüyorsunuz. Ucuz provokasyonlar, tahmin edilebilir ve aslında önlenebilir cinayetler, sömürü, insanların dini ve milli duygularını istismar, hatta 1950 den bugüne çoğu oyuncular bile hala tanıdık. Göründüğü kadarıyla zaman zaman düzen değişse de düzülen hep aynı... Sadece eskiden kendi tarafındaki liderler (daha geniş bir ifadeyle unsurlar da diyebiliriz sanırım) at koştururken yapılan haksızlıkları umursamayan -sözümona- aydınlar, gazeteciler, insan hakları savunucuları, günümüzde insiyatif başkasının eline geçip sopa kendi kafalarına indiği için bu kadar rahatsızlar...
Bay Pipo
Bay PipoSoner Yalçın · Doğan Kitap · 20053,917 okunma
Reklam
İlginç Bir Soru...!!! Japonya’da saygın bir firma yönetimi, işe girmek isteyenlere bir soru sormuş ve soruya uygun cevabı veren kişiyi de işe almışlar. Sorunun ilginçliği bu sorunun doğru ya da yanlış cevabının olmaması… Yağmur bulutları apaçık çok şiddetli bir fırtınanın gelmekte olduğunu söylüyor.Karanlık yağmurlu bir gece, şimşekler çakıyor,
399 syf.
4/10 puan verdi
İkinci Dünya Savaşı'nın hemen ardından Japonya Amerikan işgali altındadır. Yoksulluk, çaresizlik ve utanç içindeki halk, sefil ve acınası bir ortam içinde ümitsizce yaşamlarını sürdürmeye çalışmaktadır. Kadınlar karınlarını doyurabilmek için vücutlarını satmakta, halkın çoğu bombalanmış evlerde yaşamakta ve karaborsadan alışveriş yapmaktadırlar.
Tokyo Sene Sıfır
Tokyo Sene SıfırDavid Peace · Sel Yayınları · 201116 okunma
Yaklaşık yedi milyar insanın yaşıyor olduğu, tahmini yüz on milyar insanın bir zamanlar yaşamış olduğu beş yüz milyon metrekarelik bu dünyadan, milyarlarca kat daha büyük gezegenlerin olduğunu, o gezegenleri içerisinde barındıran milyarlarca galaksinin olduğunu ve o galaksileri de kaplayan milyarca evrenin mevcut olduğunu düşündüğünüzde canınızı sıkan şeylerin esasında ne kadar küçük, belki bir zerrenin pek azına tekabül edebilecek ölçüde büyük olduğunu görüyorsunuz. Ne garip!
208 syf.
9/10 puan verdi
İlk üç bölümlerde Naruto ve takım arkadaşlarının gelişmesini görüyorsunuz. Naruto'nun ne kadar dik kafalı ve inanılımaz azmini keşfediyorsunuz. Değişik bir hayat hikayesi de bu bölümlerde öğreniyorsunuz. Naruto'nun hayat felsefesini şekillendirdiği karşılaşmayı tanık oluyorsunuz. Diğer bölümlerde ninja dünyasıyla ilgili biraz daha özel bilgiler ediniyor ve ninja dünyasının kirli yüzünü biraz daha fark ediyorsunuz. Bu ciltte değerli bir düşmanla savaşdığını ilk sinyallerini hissediyorsunuz.
Naruto 3. Cilt
Naruto 3. CiltMasaşi Kişimoto · Gerekli Şeyler Yayınları · 2012295 okunma
Reklam
Son gördüğüm halüsinasyon da, kantinden aldığım ve epeydir açık zeytinleri yedikten sonra olmuştu. Deneme yapmaya karar verdim ve buzdolabını açıp, plastik ambalajı içindeki zeytinlere uzanıyordum ki, açık kısmının bir bölümünde matlaşmış olmalarına mukabil, diğer kısımda zeytinlerin yağ dökülmüş gibi ve pırıl pırıl olduklarını gördüm. Evet; yine ben yokken koğuşa girmişlerdi. Bir parça ekmekle 5-6 zeytin tanesini ağzıma attım; ve yutmamdan, 5-6 metre ötedeki bahçe kapısına gidene kadar, tesiri hissettim. Bahçeye çıkmaksızın bir sigara yaktım ve o ânda karşı duvarda, açık arabalara binmiş geçen silâhlı askerleri silüet hâlinde gördüm. Sonra, deforme insan suratları falan filân. Duvarda, başkasının alelâde olarak göreceği tabiî veya kasden atılmış çizgilere, hayâlim kolayından suret giydiriyordu; ama benim irade ve isteğimle değil. Şuurlu bir şekilde, etkilenmeden öyle seyrettim. Birkaç dakika sürdü. Bahçeye adım atmıştım ki, şöyle bir durum: Yarı belinize kadar denize girdiğinizi düşünün. Dalganın gelişi ve çekilişi boyunca, siz de ritmik bir şekilde öne arkaya salıncaklanıyorsunuz. Gözünüzü yumun. Gözünüz yumulu da olsa, denizde olduğunuzu yaşıyorsunuz ve tahayyülden fazla, denizi görüyorsunuz. Şu ânda oturduğunuz yerde gözünüzü yumun; çevreden sizde ne var? İşte öyle. Fakat benim anlatmak istediğim, bu hâlden fazla ve şuur kaybı olmadığı için gerçekten eksik bir görüş. Evet; bahçeye adımımı atar atmaz, dalgalı bir suya girdim. Suyun geliş gidiş ritmi içinde, bir-iki adım öne, bir-iki adım geriye, salınıyorum. Burası, bahçe olduğunu bildiğim için havuz diyorum, ama yaşadığım, deniz…
817 syf.
10/10 puan verdi
Aman tanrım bu serideki kitaplara yorum yok! Bu durumu gördükten sonra boş bırakıp geçemeyeceğim, ilk öncelikle serinin ilk kitabı fevkalade, evinizde oturup bir maceraya başlamak ve onu yaşamak istiyorsanız şuan alıp okumaya başlayın çünkü önünüzde uzun bir yol var ama ne müthiş bir yol, fantastiğin iyi harmanlanıp yazıldığı bir serinin ilk kitabını görüyorsunuz. Seride birkaç insanın yavaş yavaş büyümelerini, onların gözünden olayların nasıl gerçekleştiğini, düşüncelerini, etraflarındaki olayların onları nasıl etkilediğini görebilirsiniz. Yazarın çok iyi, ince bir şekilde kurguladığı ve hayatını adadığı bu seri ölmeden önce okumanız gereken seriler arasında kesinlikle yer almalıdır. Yazarın bir röportajındaki sözünü alıntı yapmak istiyorum "Bazen hangi dünyada yaşadığımı karıştırıyorum".
Dünyanın Gözü
Dünyanın GözüRobert Jordan · İthaki Yayınları · 20191,719 okunma
136 syf.
7/10 puan verdi
Kitabın başlangıcında, Istrati hikayelerinin kahramanı tabi çoğu kez; Adrian Zografi nin kendisi olduğunu açıklıyor. Bu kitapta beş ayrı konu öykü lendirilmiş., Her biri yazarın yaşamında bilhassa gençlik dönemlerinde , serseriliği ni, maceralarını ( bu kitaptaki macera konuları memleketinden uzaklarda yaşadıkları üzerine kurulu.) ele
Sünger Avcısı
Sünger AvcısıPanait Istrati · Kavis Kitap · 2009524 okunma
MAHOMET (MUHAMMED (sav)) Vazifesinin yakın olduğu içine doğmuştu Metindi; kimseyi kınamıyor, incitmiyordu Yolda gördüğü kimselerle selâmlaşıyordu
La Légende des Siècles (Yüzyılların Efsanesi)
Reklam
LÜTFEN OKUYUN! Hiç tanımadığınız biri size Facebook üzerinden arkadaşlık isteği gönderiyor. Bu kişiyi tanımıyorsunuz ancak hoş bir profil resmi olduğu için arkadaşlık isteğini kabul ediyorsunuz. Kızınızın okuldaki ilk günü. Kızınız yeni elbisesi içinde o kadar sevimli görünüyor ki arkadaşlarınız ve akrabalarınız da onun bu sevimli halini görsün
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.