Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gregor Samsa bir sabah kötü bir rüyadan uyandığında, kendini yatağında korkunç bir böceğe dönüşmüş olarak buldu.” Daha ilk cümlesiyle bile kitabın sonunu merak ettiren bir konu… Sayfalar ilerledikçe Gregor’un hayatına bir böcek olarak devam etmeye çalışmasına ve ailesinin, yakın çevresinin bu durum karşısındaki bocalamalarına tanık oluruz.
Nasıl başladı, ne vakit başladı, bilemiyorum. Ama ilk belirtiler, dokuz yaşımda iken patlak verdi. Misafirlerle bahçede oturuyorduk. Yaşlı bir zat saati sordu. Aksi gibi, kimsede saat yoktu. Eniştem içeri, saate bakmaya koştu. Ben o aralık: “Üçü yirmi geçiyor” diyivermişim. Bu tutturuşa, önce kimse şaşmadı. Boğazda, geçen vapurlara bakıp zamanı
Reklam
O Kadın Fatma Girik Değil
Duvardaki saate bakınca donup kalıyorum; ne akrep ne yelkovan ne de karga başı var.Kendi saatime bakıyorum ;boş bir kadran.Şaşkınlığım iyice artıyor. "Saate ne oldu Vahit Abi? neden hiçbir şey göremiyorum?" Vahit önce duvardaki, sonra kolundaki saate bakıyor.Başını kaşıyor.Onun da bir şey anlamadığı ortada.Omuzlarını kaldırıp boş boş bakıyor yüzüme. Tek başına oturan adam "Saat yok," diyor, "zamanı kaybettik." "Nasıl kaybettik?" "Ben ne bileyim işte,"diyor."kaybettik." Birden paniğe kapılıyorum. "Bankalarda işler durmuş mudur?" "Sen ne diyorsun abi," diyor, "hayat durdu,hayat..." "O zaman,yapacak bir şey yok," diyorum, "bana elli gram daha votka ver." Hayatın dışarıda nasıl durduğunu bilmiyoruz.İnsanlar en son ne yapıyorsa öylece kalmış olmalılar.Uçaklar,kuşlar,kargalar,hepsi patır patır düşmüştür. "Daha önce de olmuş muydu?" "Çook," diyor. Vahit de ben de ilk kez böyle bir şeye tanık oluyoruz. "Dua edin buradayız,"diyor, " bak bize bir şey olmadı."
Sayfa 42
Neden Yelkovan?
Türkçe yelkemek (yelpirmek, yel yepelek eteklerini uçurarak hızlı gitmek) 18. yüzyıla kadar gayet sık kullanılan popüler bir fiil, sonra nedense tedavülden düşmüş. Yelkeğen ‘’hızlı giden, aceleci’’ demek. Mekanik saatlerde 17. yüzyıldan önce bir tek gösterge (sivri ucunun şeklinden dolayı ‘akrep’) bulunurken, 17. yüzyılda İsviçreli ustalar ikinci göstergeyi eklemişler. Bunun Türkçe popüler adı önceleri yelkeğen, sonra yelkoğan olarak geçiyor.
Aylardan Ağustos'tu sıcak bir geceydi. Akrep ile yelkovan on ikide buluşmalarının üzerinden yarım saat geçmişti. Balkondaki şezlong un ucuz çadır bezinden kumaşı hayali kolay ile bedenimi sarıyor, buram buram terleme neden oluyordu. Sanırım birkaç saat belki de sabaha kadar bu ateşten kollarla boguşacak, uyku kuşunun gittiği yerden dönmesini bekleyecektim...
Bilmez miyim hiç bütün bu sözler ne der ona Bu sözler ve bu sözlerin içinde çırpınan uzaklıklar Dolaşıyorum bir başıma, ortalıkta kimsecikler yok Kıyılar da bomboş, kır yolları da Soluğumu duyuyorum ara sıra, bir onu duyuyorum Duymuyorum belki de, biliyorum yalnızca Ayaklarımın altında yaban naneleri, kekikler Yol kenarında bir kapı, tahta Peki,
Reklam
Zaman
Saatler niçin var, Neden hareket etmez duvarlar? Dalan gözler yolları kovalar Yüzünü çizen saniyeler, Koynunda uyuyan dakikalar Akreple yelkovan düzlemi… Çıkmazında haftalar. Saatler neden var? Saatler uyku çiçeği için var.
78 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.