Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Erguvan bakışlı bir akşamüstü Bir büyük caddede vurdular beni, Neon lambalar yeni yanmıştı. Yanımdan insanlar geçiyordu…
Sayfa 127Kitabı okudu
Ölüyoruz..
“ Ölüyoruz işte..Yavaş yavaş ölüyoruz. Ama bazı geceler farkında olmuyoruz bunun. Hayata kaptırır gibi oluyoruz kendimizi. Kendimizi olduğumuzdan çok daha güçlü zannediyoruz öyle zamanlarda. Oysa durum tam tersi. O kadar zayıfız ki aslında.. Hayatın neon ışıkları kendisine doğru çekiyor bizi.Karşı koyamıyoruz. “
Reklam
Adminlere selâm eder, Herakleitos'un gözlerinden öperim...
Üstelik dibek taşı gibi duruyorum akmayan akışta. Bu nasıl iştir? Ne sen benim farkımdasın, ne ben senin farkında... Göremiyor ve görünmüyorum... Hayır, bari ben duraydım ama sen akaydın da ben göreydim. Böyle ben dibek taşı, böyle sen kayıp... Çok sıkıcı... Takip ettiklerimi çok beğendiğim hâlde beğenemiyorum. Yani sanılmasın ki beğenmiyorum... Ama ben biliyorum... Bunu da onlar başardı. Öğretmenler üç ay yatıyor diye diye tatilimizi iki aydan üç aya çıkaran güruh bunlar... 'Keşke mösöjlöşmö ölmösö' 'Keşke kimse bönö görmösö' 'Keşke ben kömsöyö görmösöm' bla bla bla... Onlar onlar... Kesin bilgi ama yaymayın. Huniyi takın -neon olsun- Keyfinize bakın... Akışına bakmayın; zira akmıyor... Ve biz aynı ırmakta yüzlerce kez yıkanıyoruz... Sızladı kemikleri Herakleitos'un... Ahhh ah!
Amoresmuerte
Amoresmuerte
180 syf.
8/10 puan verdi
Gece gölgenin rahatına bak
Haruki Murakami’nin 2004 ‘te yazdığı bizim ülkemizde 2017’lerde türkçeye çevrilmiş,neredeyse tüm olayların gece atmosferinde geçtiği,Murakami’nin şimdiki zaman diliyle cümlelerini kurduğu,her şeyin OLAĞAN SEYRİNDE!! meydana gelip devam edegeldiği ,kitaptaki tüm karakterlerin BİZ denilen bir anlatıcının ağzından anlatıldığı,senaryo tadında bir
Karanlıktan Sonra
Karanlıktan SonraHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20174,162 okunma
Hafta sonu kaçamak yapmalık büyük şehir mi sandın beni o şehrin dışındaki kasabayım ben adını hiç duymadığın ama hep içinden geçtiğin neon işıklarım yok gökdelenlerim, heykellerim yok gürleyen bir göğüm var titretirim köprüleri hazır yemek değil, ev yapımı reçelim öyle koyu ki kıvamım dudaklarının değdiği en ballı tatları kesebilirim polis sireni değilim şömine çıtırtısıyım yaksam da seni alamazsın gözlerini üzerimden öyle güzel yakarım ki hem kızarırsın otel odası değilim, evim seçtiğin viski değil muhtaç olduğun suyum boşuna beklentilerle gelme uğraşma benden tatil olmaz sana.
Sayfa 97 - kırılmakKitabı okudu
Bir Hikâye: İşportacı'nın Ölümü
Sokaklara sulusepken kar atıştırıyordu. İnsanlar işlerinden çıkmış, evlerine dönme, bir yerlere yetişme telaşı içerisindeydiler. Arabalar, neon ışıklar, dükkanlara girip çıkan bir sürü insan, karınca misali oradan oraya gitmekteydi. Ortalıkta koşuşturmaca, canlılık, uğultu vardı dört bir yanda. Bu insanların arasında biri diğerlerinden daha aheste
Reklam
hafta sonu kaçamak yapmalık büyük şehir mi sandın beni o şehrin dışındaki kasabayım ben adını hiç duymadığın ama hep içinden geçtiğin neon ışıklarım yok gökdelenlerim, heykellerim yok gürleyen bir göğüm var titretirim köprüleri hazır yemek değil, ev yapımı reçelim öyle koyu ki kıvamım dudaklarının değdiği en ballı tatları kesebilirim polis sireni değilim şömine çıtırtısıyım yaksam da seni alamazsın gözlerini üzerimden öyle güzel yakarım ki hem kızarırsın otel odası değilim, evim seçtiğin viski değil muhtaç olduğun suyum boşuna beklentilerle gelme uğraşma benden tatil olmaz sana
Sayfa 97 - Pegasus Yayınları
“Öylesine karanlık bir dönemde var olmuşuz ki, bu bir ceza mı yoksa lütuf mu anlayamıyor insan.”
Güneşe ihtiyacı olmayanın, güneşi karşılamaya da ihtiyacı yoktur. Bizler, güneşsiz de idare edebileceğini varsayanlar, seheri, sabahı, güneşi karşılamak için içimizde yeterli merakı ve ihtiyacı duymuyoruz. Güneş bizim için artık tabiat ölçeğinde bir neon ışığından farksız. Alttan alta, bir gün o büyüklükte bir lamba yapabileceğimizi ve güneşe ihtiyacımızın tamamen sona ereceğini düşünüyor da olabiliriz.
Reklam
((((AŞK)))) mı?
Romeo ve Juliet Bizim kültürümüzde"romans" ile eş anlamlıdır. İngilizce konuşulan kültürde en önemli aşk hikayesidir ve duygusal bir idealdir. Ancak bu hikayede olup bitenleri gerçekten öğrendiğiniz zaman o çocukların tamamen akıllarını kaçırmış olduklarını görürsünüz. Yetmezmiş gibi de bunu kanıtlamak için kendilerini öldürürler! Birçok akademisyen Shakespeare 'in Romeo ve juliet'i aşkı yüceltmek değil, onunla alay etmek, mutlak biçimde kaçık bir şey olduğunu göstermek için yazdığından kuşkulanır. Oyunun aşkı taçlandırmasını amaçlamamıştı belli ki. Tam tersini amaçlamıştı: üzerinde yanıp sönen neon ışıkları ile UZAK DURUN yazılı bir tabela, çevresinde de GİRİLMEZ yazılı polis bandı. İnsanlık tarihinin çoğunda romantik aşk şimdiki gibi nimetten sayılmadı.
Sayfa 163 - Butik yayıncılıkKitabı okudu
1.412 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.