"Daha uzun yıllar boyunca limanım burası; böyle dengesiz, böyle hastalıklı duygulara kapılacağım köşem burası... Ama kim bilir? Belki de uzun yıllar sonra, onu terk etme vakti gelir, o zaman da buna üzülürüm."
"Eğer Tanrı mutluluk duygusunu ve arzusunu bize verdi ise bu dünyada elem ve ıstıraptan başka bir şey bulmamış olan masum ruhları koruması gerekmez mi? Bu mutlak bir hakikattir, ya Tanrı yoktur ya da hayatimiz acı bir şakadan ibarettir.”
İşte benim bu terkedilmiş gibi olan durumumla başkalarının mutluluğu arasındaki çelişki çocukluğumun güllerini kirletti ve yeşermiş gençliğimi soldurup mahvetti.
Gerekirse senin için seve seve ölebilirim.
Oblomov'un gözleri yaşla doldu.
- Buna gerek yok. Senden bunu isteyen yok. Ne diye hayatını feda etmeni isteyeyim? Sadece kendi işini yapmanı istiyorum. Ancak dürüst olmayan insanlar kendilerinden istenen şeyi yapmamak için istenmeyen ve yapılmayacak fedakarlıklardan söz ederler.