Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Karakteristik olarak birçok cinayet ve şiddet suçu, emniyet görevlileri için görece daha kolaydır. Hepimizin deneyimlediği, son derece abartılı duygular sonucu gerçekleşirler: Öfke, hırs, kıskançlık, çıkar, intikam... Bu duygusal problemler çözüldüğünde, suç veya seri suç sona erer. Biri ölmüş olabilir, ancak bu olup bitmiştir ve polis genellikle kimi veya neyi aradığını bilir.
BİR KADININ PARTNERİ olarak yalnızca klitorisin yerini tespit edip neşeyle ovuşturuvermek pek bir işe yaramayacaktır. Parmak, dil, vibratör ya da başka bir şey, ne kullanırsanız kullanın, işte size birkaç tüyo: ○ Cinsel ilişkinin hemen başında klitorisine yönelmeyin. Çoğu kadın biraz uyarıldıktan sonra klitorisine dokunulmasından hoşlanır. Birden
Reklam
Ve biz insanlar yeryüzünün bütün güzelliklerine sırtımızı çevirmiş, kendi karanlık iç dünyamızın derinliklerine dalmıştık. Hiç sonu gelmeyecek çileli bir arayıştı yaşamımız. Neyi arıyorduk? Kimi arıyorduk? Bu kaybolmuşluğumuz daha ne kadar sürecekti? Bu susuzluğumuz, bu yıkılmışlığımız, bu kahrolmuşluğumuz?
Sayfa 174Kitabı okudu
Bütün toplumlar cinsel ilişkilerle beslenme arasında bir benzerlik kurar; ama, durumlara ve düşünce düzeyine göre, yenilen ya da yenen konumunda kimi zaman erkek, kimi zaman da kadın yer alır. Ortak gereksinimin öğeler arasında bir ayrımsal sapma yapılması, herbirinin kesinlikle ayırdedilmesi olduğunu değil de neyi gösterir bu?
Herkes bir sevgi üzere ölür. Sevgisiz ölen yoktur. Kişi neyi ve kimi seviyorsa onunla haşrolacak, yarın yevm-i mahşerde huzura isteyerek yahut sürüklenerek gelecek,getirilecektir.
Reklam
" Yalnızca umutsuz değildi aynı zamanda korkuyordu da. Ruhunda her şeyin -bazen eşyaların yorgun gözlerle olduğu gibi- ikileşmeye başladığını hissediyordu. Neden korktuğunu ne istediğini kimi zaman bilemiyordu . Olanlardan, olacaklardan korkuyor muydu yoksa bunu istiyor muydu ya da neyi istiyordu. Hiçbir şey bilmez haldeydi. "
Hiç sonu gelmeyecek çileki bir arayıştı yaşamımız. Neyi arıyorduk? Kimi arıyorduk? Bu kaybolmuşluğumuz daha ne kadar sürecekti? Bu susuzluğumuz, bu yıkılmışlığımız, bu kahrolmuşluğumuz?
Sayfa 171 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Ve biz insanlar yeryüzünün bütün güzelliklerine sırtımızı çevirmiş, kendi karanlık iç dünyamızın derinliklerine dalmıştık. Hiç sonu gelmeyecek çileli bir arayıştı yaşamımız. Neyi arıyorduk? Kimi arıyorduk? Bu kaybolmuşluğumuz daha ne kadar sürecekti? Bu susuzluğumuz, bu yıkılmışlığımız, bu kahrolmuşluğumuz?
Sayfa 171Kitabı okudu
Kimsenin neyi ve kimi küçümsedığım ile ilgili şüphede kalmaması için belirtiyorum: bugünün insanını, yani vahim bir şekilde zamandaş olduğum insanı küçümsüyorum. Bugünün insanı onun pis nefesi beni boğuyor... İdrak edebilen herkes gibi ben de geçmiş olana karşı büyük bir tolerans -yani yüce gönüllü bir kendini yenme- gösterebiliyorum.
Reklam
"Neyi arıyorduk? Kimi arıyorduk? Bu kaybolmuşluğumuz daha ne kadar sürecekti? Bu susuzluğumuz, bu yıkılmışlığımız, bu kahrolmuşluğumuz?"
Seni sevmek, senin için elle, kafayla ve yürekle, budaklı cevizle olsun, kelimelerle olsun çalışmak, bir insan hayatını baştan aşağıya mesut etmek için yeter. Bana sanattan büyük ne var deseler, Piraye var derim. Çünkü kim kimi, ne neyi doğuruyorsa o, ondan büyüktür.
Nurun sûrette tecella etmesini idrak etmek Mevlayı görmek, anlamak demek...
Züleyha ki Yûsufu sevdi. İbtida, neyi ve kimi sevdiğini bilmedi. Sonra aşkın kaynağını bildi, Yûsuf'u değil, Yûsufta tecellâ eden nuru sevdiğini fark etti. Yûsuf da, ki rüyasında güneş, ay ve on bir yıldız ona secde etmişti, bir kuyuya atılmış ve kendisine zindanda rüya yorumu verilmişti, önce aşkın kaynağını bildi sonra nurun Züleyha sûretinde tecellâ ettiğini fark etti. Biri sûretten nura yükselirken diğeri nurun sûrette tecellâ ettiğini idrak etti.
Seven neyi, nasıl sevdiğini bilendir
Kimi zaman sevdiğimizin ne olduğunu bilmeden severiz. Ve insan henüz neyi sevdiğini bilmediği böyle zamanlarda O'ndan başkasını sevdiğini zannedebilir: Bir çiçeği, bir kuşu, denizi, yağmuru, gökyüzünü, yazıyı, yazıyı yazanı,kalemi tutanı, bir yaratılmışı hasılı. Söz gelimi Leyla Mecnun'u, Şirin Ferhad'ı, Züleyha Yûsufu sevdiğini zannedebilir. Oysa sevmek, en fazla, neyi sevdiğini fark etmek demektir ve seven biraz da neyi sevdiğini bilendir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.