Doğru, iyi, yeni ve güzel, ne varsa Batıda; yanlış, kötü, köhne ve çirkin ne varsa Doğuda...
Ve bu ana mizan üstüne ve nirengi noktasına göre, her sahada bataklık ve bu bataklıklarda çırpınan bir millet ve devlet...
Beni bu bunalımdan kim kurtaracak?
Vakit gece yarısını geçti. Pencerem açık. Uzaklardan hüzün dolu bir şarkı sesi geliyor.
İçimde tanımlanamaz bir daralma var. Bir el kalbimi sıkıyor sanki.
Ruhum kabına sığmıyor bu gece. Oda, ev, şehir, dünya, evren dar geliyor bana.
Bir yolculuk etmek, buralardan, kendimden, her şeyden uzaklaşmak, bir yerlere
Perec'in Uyuyan Adam'ı hiçlikte hapsolmuştur. Mutlak hareketsizlik: ne fiziksel ne de düşünsel bir eylem söz konusudur. Bu nedenle yarı ölüm diye adlandırılan uykuyla özdeşleşmiştir. Freud'un fazla uykuyu bir kaçış olarak nitelediğini biliyoruz. Benim aklıma ise İnception filminde hayattan kaçmak için kendilerini uyutan insanlar geldi: Bu insanlar
Beni bu bunalımdan kim kurtaracak?
Vakit gece yarısını geçti. Pencerem açık. Uzaklardan hüzün dolu bir şarkı sesi geliyor.
İçimde tanımlanamaz bir daralma var. Bir el kalbimi sıkıyor sanki.
Ruhum kabına sığmıyor bu gece. Oda, ev, şehir, dünya, evren dar geliyor bana.
Bir yolculuk etmek, buralardan, kendimden, her şeyden uzaklaşmak, bir
Sevgili dost!
Sen nesin, kimsin, öğreneceksin elbet.
Sen kulsun, ne edersen et, ne olursan ol,
ister bir diyara sultan ister bir kapıda dilenci,
ister ilim yolunun nirengi,
istersen cahillerin kara rengi ol, evvela kul ol!
Dünyayı değil, O'nu iste.
Sen O'nu istersen O zaten verir sana dünyayı.
Ki dünya dediğin O'nun muhabbeti yanında
bir damla suyun toprakta bıraktığı nemdir ancak.
Bil ki, dünya her gelene gönül veren,
her gönül verdiğine söz veren
"seninim" diyen bir zavallıdır.
Dışı altın ile kaplanmış kara bir taştır o.
Aldanma sakın rengine.
Renk geçer gider, sen özü ara;
suret silinip yiter, sen gözü ara.
Unutma, dünya hançeriyle yaralarsan gönlünü
yara geçer de izi kalır, derdi biter de sızı kalır.
Sen kıymetsize değil, kıymeti sonsuza talip ol!
Zira bir sultana köle olmak,
kölelere sultan olmaktan daha evladır. 🌹✨
"Alıntı"
Selam Haruki Murakami “Zemberekkuşu’nun Güncesi”
Orijinal adı “Necimaki-dori Kuronikuru”
Çeviri (Fransızcadan) Nihal Önal
Tür (Tartışmaya açık)
Sayfa sayısı 740
Ortalama okuma süresi: 20 saat 55 dakika
Okuduktan neredeyse bir buçuk sene sonra yazdığımdan, ille unuttuğum ayrıntılar vardır. Şimdiden affınıza sığınıyorum, yakın zamanda okumayı
Fransa'da sürgünlüğü sırasında Asturias, ülkesindeki diktatör Estrada Cabrera'yı yeren bu romanını kaleme alır. Bundan sonra ise bu roman, Latin Amerika ülkelerinde ve Avrupa'da büyük ilgi görür. Fransa'da ödül de alır. Asturias, bir röportajında romanı hakkında şunları söylemiştir: "Benim tehlikeli kitaplar yazdığım söyleniyor. Onu bilmem.
Yaşantıların ve anıların ağırlığının hissedildiği anlatıların kendine has cezbedici bir yönü vardır. Bir kere ortaya dökülen bir hayat parçasıdır. Deneyimleyen biri tarafından dile getirilmektedir. Artık dinleyici ya da okur gerçeğin havzasındadır. Ama her şeyden öte bir öykünün içerisindedir. Hikayelerin kurgulandığı edebiyat rüyasının gerçek
Rasim Özdenören’in kent ilişkileri adlı bu kitabı çeşitli denemelerden oluşmaktadır. 48 tane denemenin oluşturduğu bu kitap yazarın kentle ilgili görüşlerini samimi bir dille anlattığı ve kanıtlamak için özel bir çabaya girmediği edebi metinlerden oluşmaktadır. Yazar kitabın ön sözünde bu kitabı yazma amacının hiçbir zaman sosyolojik ve ekonomik