Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sır verip sır alıcak bir yâr-ı sâdık kalmadı...
Seni nidem bu yollarda bana yâr olmayan gönül
Reklam
Hakk ilmine bu âlem bir nüsha imiş ancak Ol nüshada bu âdem bir nokta imiş ancak
" Kimin bakışı olgunlaşır ve âleme vahdet ve kemal gözüyle bakarsa, âlemde bir eksiklik görmez. "
Sayfa 13 - Emel Matbaası, 1971-Ankara (Çeviren; Süleyman Ateş)
"Derman arardım derdime / Derdim bana derman imiş" diyen Niyâzî-i Mısrî galiba bu temel gerçekliğin altını yüzlerce yıl önceden çizebilenlerdendi. Dertlerimizin çoğunun çözümü, aslında kendimize alıcı gözle bakmaktan geçiyor.
Sayfa 58 - alıcı gözle bakmaya cesaret edebilmekten geçiyor
Reklam
Gönül denen ummanın kenarı kıyısı mevcut değil
Ey garip bülbül diyarın kandedir Bir haber ver gül-i zarın kandedir Sen bu ilde kimseye yâr olmadın Var senin elbette yârin kandedir Gökte uçarken yere indirdiler Çar anâsır bendlerine vurdular — Niyazi Mısrî
Bir zaman gençlik gecesinin uykusundan ihtiyarlık sabahıyla uyandığım vakit kendime baktım, vücudum kabir tarafına bir inişten koşar gibi gidiyor. Niyazî-i Mısrî'nin: "Günde bir taşı bina-yı ömrümün düştü yere, Can yatar gafil, binası oldu viran bîhaber." dediği gibi, ruhumun hanesi olan cismimin de hergün bir taşı düşmekle yıpranıyor. Ve dünya ile beni kuvvetli bağlayan ümitlerim, emellerim kopmaya başladılar. Hadsiz dostlarımdan ve sevdiklerimden mufarakat zamanının yakınlaştığını hissettim. O mânevî ve çok derin ve devâsız görünen yaranın merhemini aradım, bulamadım. Yine Niyazî-i Mısrî gibi dedim ki: "Dil bekàsı, Hak fenâsı istedi mülk-ü tenim, Bir devâsız derde düştüm, ah ki Lokman bîhaber."
Sayfa 356
Niyazi-i Mısrî gibi dedim: Dünya gamından geçip, yokluğa kanat açıp, Şevk ile her dem uçup, çağırırım dost, dost!
Geldim o dost ilinden Koka koka gülünden Niyazî' nin dilinden Çağıraram dost dost
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.