Seçim kampanyalarında artık bir partinin hangi programı savunduğundan çok,hangi kimliği, hangi imgeyi ya da üslubu seyre sunduğu önemli.Partilerin programları ile tasarlanan kimlikleri arasındaki ilişki ise gittikçe daha nedensiz daha keyfi bir hal alıyor.Bu 'gösteri', anlayışı kuşkusuz yalnızca seçim kampanyaları ile de sınırlı değil. Halk oylaması Türkiye'de politikacıların birbirlerine ve halka yaptıkları bir jest'ten daha fazla bir anlam taşımıyor
Sayfa 37Kitabı okudu
Zihin bedenin bir fikridir.
Sayfa 120 - AyrıntıKitabı okudu
" İnsanlar doğduklarında aptal değil, cahillerdir; gördükleri eğitimin etkisiyle aptallaşırlar."
Sayfa 94 - Ayrıntı - Güç kavramıKitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Erekselcilik
Bütün varlıklar için ulaşmanın tek anlamı vardır :Var -kalmak için çabalamanın sıradan hali! Yaşama direncinin getirdiği zorunlu yer değiştirmeler... Varlıklar arasında yalnız biz kederli İnsan varlıkları, "ulaşmak"tan "ilerleme"yi anlarız; öyle ki, ilerlemeye yönelik olmayan bir ulaşma kavramımız bile yoktur.Hedef ,gaye, emel ,amaç,ilerleme gibi kavramları yüceltip dururken adeta erekselci varsayımlarımızın tetiklediği kederli bir öte için sevinçli bir şimdinin farkına bile varamaz oluruz.
Sayfa 88 - AyrıntıKitabı okudu
İnsan merkezci özgür iradecilik
Spinoza'ya göre insanın özgürlüğü ancak ve yalnızca kendisini belirleyen zorunlulukların, nedenselliklerin ya da en genel anlamında etkileşimlerin farkına varmak anlamına gelir. Bir başka deyişle insan tam da çepeçevre belirlendiğini kavradığı ölçüde özgürdür
Sayfa 71 - AyrıntıKitabı okudu
Yaşanmamış yaşam ya da gerçekleştirilmemiş potansiyel ne kadar fazlaysa kişinin ölüm kaygısı da o kadar büyük olur.
Sayfa 135 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Nietzsche bir filozofun düşünce sisteminin daima kendi otobiyografisinden doğduğunu öne sürer ve ben de bunun bütün terapistler için -hatta düşünce üzerinde düşünen herkes için -gerekli olduğuna inanıyorum.
Sayfa 44 - Remzi kitabeviKitabı okudu
Aşk senin düşündüğün gibi güzele yönelmekle ilgili değildir; aşk güzeli doğurmak ve onda doğmaktır. Sevmek doğurmayı ve hayat vermeyi arzulamaktadır ki böylelikle aşık doğurabildiği /hayat verebildiği güzelliği arar ve onun peşinde koşar. Başka bir deyişle aşkın anlamını bulduğu hazır, tam ve bitmiş şeyleri arzulamak değil, o şeylerin kendisi olmak, onlara katkıda bulunmak ve onlara katılmakta ısrarcı olmaktır. Aşk aşkınlığa yakındır; fakat o aynı zamanda yaratıcı dürtünün diğer adıdır ve nerede son bulacağı bilinmeyen tüm yaratıcı süreçler gibi risklerle doludur
Sayfa 79 - HeretikKitabı okudu
Kişinin belirli bir anda yaşadığı hep hayalleridir ya da, aldanmları;gerçeklerini ise hep sonradan, çok sonradan, geçmişi olarak yaşar - yani : kendisini belirleyen ,hep gerçekler olduğu halde, yaşadığı hep hayallerdir.
Sayfa 150 - metisKitabı okudu
Sevgi, bazen bir çekişme, bir hırlaşma, bir güçlülük yarışması olsa da, temelde, ancak eşitler arasında kurulabilecek bir ilişki değil mi - sevdiğine egemen olmaya çalışan, onda sevdiği şeyi - onun, o olmasını çekmiyor mudur?
Sayfa 101 - metisKitabı okudu
Gün olur, hiçbir şey yapmak gelmez içimden; ya da : hiçbirşey yapmak gelir
- öyle bir köşeye oturur, saatlerce, etrafıma bakınırım - seyrederim. Kafamdan binbir türlü imge, tasarım, düşünce - öylesine, gelişigüzel - geçip durur;
zaman da geçer ya, öyle - aldırmam
Sayfa 45 - metisKitabı okudu
[...] dünyanın nasıl bir yapısı olduğu sorunu, bizim algılayan ruhsal düzeneğimiz hesaba katılmaksızın, boş bir soyutlamadır, bunun da kırgısal bir önemi yoktur.
Sayfa 12 - metisKitabı okudu
Dünyayı bilmek isteyen, onu önce kurmak zorundadır, hem de kendi içinde.
Sayfa 17 - KIRMIZI KEDİKitabı okudu
Ottan çok daha iğrenç kokar çürüyen zambak.
Sayfa 94 - Türkiye İş BankasıKitabı okudu
İç dünyasını genişletmeyi erken öğrenen kişi, daha sonra tüm dünyayı içine sığdırabilir.
Sayfa 85 - CANKitabı okudu
