Allahu Teâlâ’nın seni anması , senin O'nu anmanın neticesidir. Bunun için Allahu Teâlâ, «Beni anınız ki, ben de sizi anayım» buyuruyor.
O'na derdinizi açmak istediğinizde sizi kapısında bekletmez. O'na ulaşmanız bir saniye bile sürmez. Onunla sizin aranızda dağlar yoktur; korumalar, özel kalem müdürleri yoktur. O'na ulaşmanızın bir zamanı da yoktur, hazırdır üstelik isteklidir. “Ey Yaratıcımız" dediğiniz anda, size çoktan "Söyle kulum" demiştir bile. Ona yöneldiğiniz anda size yönelir. Ona yürürseniz, size koşar. Onu severseniz sizi sever. Onu terk etmezseniz sizi terk etmez. O'nu yerdekilere anlatırsanız, sizi göktekilere anlatır.
"Allah'ı anmak (bütün ibadetlerden) daha büyüktür"
(Ankebit, 45)
İbn Abbas (radiyallahu anhu) şöyle buyurmuştur: "Bu åyetin iki mânåsı vardır: 1) Allah'ın sizi anması, sizler için, sizin O'nu zikretmenizden daha büyüktür, 2) Allah'ın zikri, içerisinde zikir bulunmayan diğer ibadetlerin hepsinden daha büyüktür."
Allah Teâlâ'nın seni anması, senin O' nu anmanın neticesidir. Bunun için Cenâb-ı Hak "Siz beni anın ki ben de sizi anayım." (Bakara 2/152)buyurmuştur.
Sayfa 314 - semerkand yayınlarıKitabı okudu
Allah'a imanın bir parçası O'nun sizi gördüğünü bilmenizdir; çünkü siz O'nu görmeseniz de O sizi görmektedir. Bu, çoğu insanın gaflette olduğu bir husustur. Onlar ibadeti, Rabbi görüyormuşçasına değil de bir adet ve alışkanlık olarak yaparlar.
Allah'tan ve ahiret gününden habersiz yaşıyorsun. Gecenin koyu karanlıklarında binbir çeşit günah işliyorsun. Gündüzün her anında binbir türlü haksızlık yapıyorsun. Bütün bu yaptıkların ânı ânına izleniyor. O suçlarını örttüğün gecelerin, o altında keyif çattığın mehtabın dile gelerek her şeyi sayıp döktüğünü bir düşün..
Allah görünmüyor diye, yok mu sayıyorsun O'nu?
Allah, karanlık her gecenin ta içindedir. Üzerimizde dolanıp duran Ay'ın her anındadır. Akşam güneşinin kızıllığında , mehtabın aydınlığındadır. Allah her yerdedir, O sizi bütünüyle kuşatmıştır. Bir gün gelip sizi kuşatan her şeyin dile gelerek konuştuğunu, tanıklığa çağrıldığını düşünün!
Sayfa 231 - İnşaKitabı okuyor
Ey Resûlüm, de ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız, bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.
| Âl-i İmrân Suresi, 31.
Attığım nadir kahkahaların arasında ince bir sızı, atan kalbimden tüm bedenime dağılıyordu.
Sayfa 7Kitabı okudu
Allah Teâlâ'ya Göre Şirkin Sonuçları-1
![TARIK SARI [[ Meftun Muvahhid ]]](https://r2.1k-cdn.com/sig/size:96/plain/https%3A%2F%2F1k-cdn.com%2Fresimler%2Fuyeler%2F1102249_1693816817_6ZE3W.jpg){kind=small}
Allah Teâlâ şirk ehline yaptığı tehdit ve azabı başka hiçbir kimseye yapmamıştır. Çünkü onlar O'na karşı kötü zanda bulunmuşlar ve bunun neticesinde O'na şirk koşmuşlardır. Eğer güzel zanda bulunsalardı, hakkıyla O'nu tevhid ederlerdi.
Bundan dolayı Allah Kur'ân'ın tam üç yerinde müşriklerin Allah'ı hakkıyla takdir
Ama 13:40 ta hesabı ödeyip kalkmış, Çukurcuma Yokuşu'nu iniyordum. Midemde öğle yemeği, ensemde güneş, aklımda aşk, ruhumda telaş ve kalbimde de bir sızı vardı.
Sayfa 307Kitabı okudu
