Mutsuz değildi; daha doğrusu, artık mutsuz bile değildi...
Sayfa 18 - Can YayınlarıKitabı okudu
Zaten birçok Türk evinde böyle bir suskunluk vardı, geçmiş konuşulmazdı. Sanki o korkunç olaylardan söz etmek, her şeyi yeniden başlatacakmış gibi... Türkiye’de hemen her konuda, her kurumda sorunların çözülmesinden çok üstünün örtülmesine öncelik verilmesi, acaba bu alışkanlığın sonucu ortaya çıkan bir durum muydu?
Reklam
En iyi yıkıcıdır cesaret: merhameti de yıkar. Ama en derin uçurumdur merhamet: insan ne denli derinine bakarsa yaşamın, o denli derinden görür acıyı. Oysa en iyi yıkıcıdır cesaret, saldıran cesaret: ölümü bile yıkar, çünkü der ki: "Bu muydu yaşam? Pekâlâ! Yeni baştan!"
Sayfa 154 - Türkiye iş bankası kültür yayınları. 26. Baskı.Kitabı okudu
o zamanlar, bu yüzden yaşadıklarını gerçek, okuduğun romanları kurmaca sanırdın, hep öyle sanırdın ama yanılırdın, oysa romanlar gerçeklerden söz etseler bile yalan, gerçekle yalan bir arada olduğu için roman, ama zaten hep bu yüzden gerçekle yalanı bir arada taşımaz mıydı romanlar; aşk gibi yani, olmak isteyip de olamadığın birine benzemek gibi, tek bir bedende sıkışıp kaldığından öteki yarını başkasında aramak gibi, ama bütün bu anlattıklarım düş müydü yani?
Peki ya kendisi, o da eskiyor muydu, bir hatırası ya da içinde yaşattığı var mıydı çekip giden? Varlığını bir türlü bu dünyaya sığdıramamıştı ki içine eğilip baksın.
Sayfa 18
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.