Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kendimi bütün ruhumla unutmanın uykusuna bırakmak istiyordum. Unutmam mümkün olsaydı, unutmak sürekli olsaydı, gözlerim kapansaydı da azar azar uykunun ötesine, mutlak hiçliğe gömülebilseydim, varlığımı artık hissedemez olacağım noktaya varsaydım, bir mürekkep damlasında, bir musiki ahenginde ya da renkli bir ışında erir giderdim ve sonunda dalgalar ve şekiller öyle büyürlerdi ki, hissedilemezin içinde silinir, yok olurlardı. O zaman dileğime kavuşurdum.
kendimi bütün ruhumla unutmanın uykusuna bırakmak istiyordum. unutmam mümkün olsaydı, unutmak sürekli olsaydı, gözlerim kapansaydı da azar azar uykunun ötesine, mutlak hiçliğe gömülebilseydim, varlığımı artık hissedemez olacağım noktaya varsaydım, bir mürekkep damlasında, bir musiki ahenginde ya da renkli bir ışında erir giderdim ve sonunda dalgalar ve şekiller öyle büyürlerdi ki, hissedilemezin içinde silinir, yok olurlardı.o zaman dileğime kavuşurdum
Reklam
kendimi bütün ruhumla unutmanın uykusuna bırakmak istiyordum. unutmam mümkün olsaydı, unutmak sürekli olsaydı, gözlerim kapansaydı da azar azar uykunun ötesine, mutlak hiçliğe gömülebilseydim, varlığımı artık hissedemez olacağım noktaya varsaydım, bir mürekkep damlasında, bir musiki ahenginde ya da renkli bir ışında erir giderdim ve sonunda dalgalar ve şekiller öyle büyürlerdi ki, hissedilemezin içinde silinir, yok olurlardı. o zaman dileğime kavuşurdum
Önsezilerim beni hiçbir zaman aldatmadı. Geçmişin benim üzerimde kurduğu egemenlik dünyada başka hiçbir insanınki ile karşılaştırılamaz. Geçmiş acılarla ya da sevinçlerle ilgili her hatıra ruhuma ağır bir darbe indirir ve bu darbeden etrafa her seferinde en baştaki o aynı sesler yayılır… Aptalca bir tabiatım var, hiçbir şeyi unutmam, ama hiçbir şeyi!
Sayfa 138Kitabı okudu
Sadık dost..
Şarik, beyazla karışık siyah tüylü, irice, henüz pek yaşlı olmayan, zeki bakışlı, kuyruğu tüylü bir köpekti. Onu kimse sevip okşamaz, umursamazdı. Hapishaneye geldiğim ilk gün sırtını okşamış, elimle ekmek vermiştim. Severken uslu duruyor, yüzüme tatlı tatlı bakıyor ve memnuniyetini belirtmek için kuyruğunu sallıyordu. Şimdi de beni –yani birkaç yıldır onu okşamayı ilk defa akıl eden insanı– uzun zaman göremeyince mahpuslar arasında dolaşarak aramaya başlamıştı, koğuşun arkasında karşılaşınca hafifçe inleyerek bana doğru koştu. Birdenbire, bana ne oldu bilemiyorum, ama köpeğe sarılıp başını göğsüme bastırdım ve öpmeye başladım; Şarik ön ayaklarını omuzlarıma koymuş, yüzümü yalıyordu. “İşte kaderimin bana yolladığı dost!” diye düşündüm ve o günden sonra da bu ilk ve en ağır gelen acıklı dönemimde, her işten dönüşümde, koğuşa girmeden hemen koğuşun arkasına gitmeye başladım; orada, sevincinden önümde ince bir sesle inleyip boyuna zıplayan Şarik’in yanına çömelir, başını ellerimle sararak öper, öperdim. Bu anlarda bütün varlığımı hem tatlı, hem de azap veren tuhaf bir duygu kaplardı. Duyduğum bu acıdan adeta övündüğümü hâlâ unutmam; bütün dünyada beni seven, bana bağlı olan tek bir yaratığın sadık dostum Şarik olmasıyla övünürdüm.
İş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
"Kendimi bütün ruhumla unutmanın uykusuna bırakmak istiyordum. Unutmam mümkün olsaydı, unutmak sürekli olsaydı, gözlerim kapansaydı da azar azar uykunun ötesine, mutlak hiçliğe gömülebilseydim, varlığımı artık hissedemez olacağım noktaya varsaydım, bir mürekkep damlasında, bir musiki ahenginde ya da renkli bir ışında erir giderdim ve sonunda dalgalar ve şekiller öyle büyürlerdi ki, hissedilemezin içinde silinir, yok olurlardı. O zaman dileğime kavuşurdum."
Sayfa 39 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
208 syf.
6/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
"Seni seven insanlar parmaklarını neden durmadan yarana basmak isterler? Bunun sana iyi geleceğine inanırlar, işte bu çok komik!" . . . Ah Turgenyev, vah Turgenyev... Bu da mı gol değil be? "Babalar ve Oğullar" kitabıyla tanıştığım Turgenyev'i sevememiştim. O nihilist geçinen egoist ana karakteri unutmam imkânsız zaten.
Köyde Bir Ay
Köyde Bir AyIvan Turgenyev · İş Bankası Kültür Yayınları · 2021176 okunma
Kendimi bütün ruhumla unutmanın uykusuna bırakmak istiyordum. Unutmam mümkün olsaydı, unutmak sürekli olsaydı, gözlerim kapansaydı da azar azar uykunun ötesine, mutlak hiçliğe gömülebilseydim, varlığımı artık hissedemez olacağım noktaya varsaydım, bir mürekkep damlasında, bir musiki ahenginde ya da renkli bir ışında erir giderdim ve sonunda dalgalar ve şekiller öyle büyürlerdi ki, hissedilemezin içinde silinir, yok olurlardı. O zaman dileğime kavuşurdum
128 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Eyvah Kitap, Mine Soysal'ın binlerce öğrenciyle yaptığı ropörtajlardan hareketle "Kitap okuma" üzerine çeşitli görüşleri barındıran yazılardan oluşuyor. İnsanlar ya kitapları çok sever onunla koparılmaz bir bağ kurar ya da dünyanın en sıkıcı şeyi olarak görür. Soysal'ın yazılarında iki görüş de yer almakta. Kitapların
Eyvah Kitap
Eyvah KitapMine Soysal · Günışığı Kitaplığı · 20061,158 okunma
Güzelliğini anımsıyorum, unutmam için çok geç artık, onun kusursuzluğuna hiçbir şey erişemedi daha, onun kusursuzluğuna hiçbir zaman hiçbir şey erişemeyecek, ne koşullar, ne çağ, ne soğuk, ne açlık, ne Alman bozgunu, ne Suç'un tümüyle günışığına çıkarılması. O, her zaman için, ne denli korkunç olurlarsa olsunlar, bütün bunların tarihi uzerinde yürüyor sokakta.
Sayfa 58 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
200 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
"Bir kitap okudum, insana bütün bakışım değişti."
Kaç hayat tanırsın bir kitapta? Kaç yolculuğa çıkarsın? Ve kaçından sağ çıkabilirsin bu yolculukların? Yaralar vardır, kabuk bağlar. Kurcalamadığın zaman kanamaz. Ama bir gün bir bakmışsın, deşilmiş yaran. Hiç olmadığı gibi, hiç olmayacak bir zaman. "Sana hangi derdimle ağlayayım bil­mem ki," diyordu
İskender Pala
İskender Pala
Bülbülün Kırk Şarkısı
Bülbülün Kırk Şarkısı
'nda. Öyle bir
Söyleme Bilmesinler
Söyleme BilmesinlerŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20234,278 okunma
Menderes İstanbul'u yıkarken de biz ağladık. 1958-59'da, o canım konaklar ve bahçelerin yıkılışı... O konakların içindeki mütevazı İstanbullular bir yerlere kayboldu. Topkapı'da Kara Ahmet Paşa Çeşmesi'nin yıkılışını unutmam...
Kenimi bütün ruhumla unutmanın uykusuna bırakmak istiyordum. Unutmam mümkün olsaydı, unutmak sürekli olsaydı, gözlerim kapansaydı da azar azar uykunun ötesine, mutlak hiçliğe gömülebilseydim, varlığımı artık hissedemez olacağım noktaya varsaydım, bir mürekkep damlasında, bir musiki ahenginde ya da renkli bir ışında erir giderdim ve sonunda dalgalar ve şekiller öyle büyürlerdi ki, hissedilemezin içinde silinir, yok olurlardı. O zaman dileğime kavuşurdum.
Sayfa 35 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.