" Eskiden derdim ki ;
İnsanın başına gelebilecek en kötü şey bir gün yapayanlız kalmasıdır .
Öğrendim ki ;
Hayatta insanın başına gelebilecek en kötü şey yapayanlız hissetmesine neden olacak insanlarla yaşamasıdır. "
Yazarın ilk defa kitabını okuyorum . Yaşanmış kadın hikayelerinin yazıldığı bu kitap bir kadın olarak hayata karşı her zaman daha güçlü durmam gerektiğini bana bir kere daha hatırlattı. Erkek egemen bir toplum da yaşamış olduğumuzdan namus biz kadınlara yüklenir erkek için elinin kiri olur . Aile baskısı yaşarız itiraz ederiz hain evlat oluruz. Biz çok şey oluyoruz da bu toplum da galiba hak ettiğimiz insan olmayı, insanca yaşamayı hatta insanca ölmeyi bize çok görüyorlar.
Çalışan ayakları üzerinde sağlam duran kadınlar olsun.
Okuyan, çalışan, toplum da yeri olan kadınlar olsun.
Öldürülen, işkence gören hayatları ellerinden alınan ,sadece isimden, kullanılan bir nesne olarak görülmediğimiz inşallah daha güzel bir dünya olur .
126 sayfa da okuduğum hayatlarda bir de şunu öğrendim ki evet bende ülkem de mülteci istemiyorum fakat gerçek anlamda acıdan kaçan kişileri de vicdansızca çalıştıran insanlar da olmasın .
SANEM , AHSEN ,LATİFE , AYŞE , ESRA ASUMAN, HACER ve ABDULLAH sizler gibi niceleri var biliyoruz bazılarını ölünce öğreniyoruz bazılarını duymuyoruz bile kendi adıma yaşatılan hayatlarınızdan dolayı ÖZÜR DİLERİM.
BU DÜNYA TİPİK BİR LABİRENT GİBİDİR. GİRİŞİ KOLAY ÇIKIŞI ÇETİNDİR.
Eğiterek eğlendiren bir kitap okudum!
Gerçekten okurken hem öğrendim hem eğlendim.
Biraz zor bir kitaptı doğru ama ben de zaten zorların müptelâsı birisiyim.
Gelgelelim kitabımıza öncelikle kitapta çok şey hakkında bilgileniyoruz, Hristiyan tarikatları hakkında haddinden fazlaca bilgilendiğimi düşünüyorum. Ayrıca çok fazla eser de görüyoruz; özelikle İslam bilgilerinin eserlerini : İbn Rüşd, İbn Sina, Kindî, Harizmî, İbn Hazm vs. vs. Ki bildiğiniz gibi o dönem batılıların ilim öğrenmek için Arapça'dan Latince'ye canhıraş çeviri yaptıkları dönemdir hali hazırda.
Eserde ki bence en önemli husus mistik bir polisiye olmasından mütevellit gizemli havasıydı. Gizemli kütüphane merakımı kamçıladı. Ortam o kadar güzel tasvir edilmiş ki Orta Çağ İtalya'dasındaki bir manastırdaymışım gibi içine girdim kitabın. Gotik bir tınısı vardı ki beni esere bağladı.
İçerisinde işlenen konulara da değinmek istiyorum. Yoksulluk, gülme ve deccal hakkındaki polemikler vurucu noktalardı. Velhasıl kelam bu eseri öncelikle meslektaşlarım ilahiyatçılara tavsiye ediyorum; Din Felsefesi ve Dinler Tarihi alanında çokça bilgileneceklerine emin olsunlar.
Çokça tavsiye...
"Bizler kitaplar için yaşıyoruz."
Not: Sindire sindire okuyun efenim.
Gülün AdıUmberto Eco · Can Yayınları · 202012,5bin okunma
İçimizden geldiği gibi davranmanın yanlış olduğu öğretildi bizlere...
Ne çocuk olduk istediğimiz gibi , nede genç
Hep ayıp ve günahlarla büyütüldük bir çoğumuz
Hep başkalarının ne diyeceği korkusuyla
Yapmak istediğimiz şeylerden vazgeçtik belkide...
Uyuttuk içimizdeki özümüzün sesini, yok saydık
Ne kendimiz olabildik nede onların istediği gibi biri,
Kendimizden uzaklaştık , uzaklaştırıldık fersah fersah
Özümüze ait olmayan bilgilerle etiketlerle uyutulduk
Ne uğruna...
Başarılı olmak, parmakla gösterilen,
Takdir edilen,beğenilen , sevilen olmak adına bütün bu çaba
Hiç kimse Mutlu ol ,huzurlu ol, sevgi dolu ol, neşeli ol demedi bana
Başarılı ol , çalışkan ol, akıllı ol diyen çok oldu ama
Sevmenin ,sevilmekten daha güzel olduğunu
Kendim öğrendim karşılıksız severek
Huzurun başarıda , parada olmadığını da öğrendim yaşayarak
Ne olmak istediysem oldum ama hep kendimi yalnız hissettim.
İçimde yaşadığım o yalnızlığımın nedeni özümden uzak oluşummuş meğerse
Yüzümü özüme döndüğümde
İçimi tarifsiz bir huzur kaplamaya başladı.
Anladım ki bütün huzursuzluklarımın sebebi,
Özüme olan özlemmiş.
Bütün insanların istediği tek şey
Özüne yani kendilerine dönmektir aslında
Bütün çabaları,değerli olmak adına...
Bil Gates'e : "Bu dünyada senden daha zengini var mı?" Diye sordular..
Gates :"Evet benden daha zengini var.."
Ona : "Peki kim bu?" diye sordular.
Gates : "Eğitimi tamamlayıp Microsoft şirketini kurmaya karar aşamasında bir uçuş öncesinde Newyork havaalanındaydım.. Birden gözüme gazete satıcısı ilişti... Elindeki
“Benzer olan her zaman benzerini çeker.”
“İki şekilde yanılgıya düşeriz. Ya gerçek olmayan bir şeye inanırız ya da gerçeğe inanmayı reddederiz.”
“Bugün düşündüğün şeye yarın dönüşürsün.”
Sadece iki kelimelik bir inceleme de yazabilirdim: İKNA OLDUM. Beklentiyle almadığım ama okuduktan sonra iyi ki okumuşum dediğim kitaplardan oldu. İçi önerme dolu ama boş laf kategorisine koyacağım kitaplardan biri zannederek büyük haksızlık etmişim. Çünkü her ne söylüyorsa bilimsel deneylerle desteklemiş. Matematik yanılmaz demiş. İnsanı güdülemesi bir yana genel kültür oldu ne yalan söyleyeyim. Ayna nöron, kuantum düşünme tekniği, rezonans alanı ve daha bir sürü kavram öğrendim. (Lisede yabancı dil öğrencisiydim aldığım fizik, kimya, biyoloji eğitimini tahmin edersiniz. Hiç.) Yazarın diğer kitaplarını da bir an önce alıp okumak niyetindeyim. Kesinlikle bu incelemeye yanlışlıkla da olsa gözü takılan herkese aynısını tavsiye ederim.
İşte böylesi bir ortamda geçen hayatımın ilk yıllarında öğrendim ki insan bir şeyler elde etmeyi kafasına koyduğu zaman bir parça şamata yapmaktan geri durmamalıdır .
Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca
Balkona yorgun çamaşırlar asmayı
Ki uçlarından çile damlardı.
Güneşte nane kurutmayı
Ben acılarımın başını
Evcimen telaşlarla okşadım bayım.
[...]
Kimi gün öylesine yalnızdım
Derdimi annemin fotoğrafına anlattım.
Annem
Ki beyaz bir kadındır
Ölüsünü şiirle yıkadım.
Bir gölgeyi sevmek ne demektir bilmezsiniz siz bayım
Öldüğü gece terliklerindeki izleri okşadım.
Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca
Acının ortasında acısız olmayı,
Kalbimin ucu kararmış bir tahta kaşık gibiydi bayım.
ve ben hiç senin gibi gülen birini tanımamıştım.
senin gibi bakan,
senin gibi seven,
senin gibi aşık olan.
bakışların kahvenin 50 tonu, dağların, toprakların, tuğlaların.. kahveye ait her şey, gözlerinde saklıydı. kahve gözlerin, türk kahvesinin sade içen birine bile o şeker tadını tattıracak kadar güzel,derin,sonsuz..
sade içerim kahvemi, ne