Bozkırın tezenesi kimdir desem çoğunluk Neşet Baba der.Yeni nesil Oğuzhan Koç diyebilir,emin değilim.
Kitabın hemen ilk sayfasında Yaşar Kemal'in bir sayfalık ama dopdolu kısa bir biyografisi var.Ortaokul terk olmasına rağmen ırgat katipliği,ırgatbaşılık,öğretmen vekilliği, kütüphane memurluğu, traktör sürücülüğü, çeltik tarlalarında kontrolörlük yapmış.Feodal düzenin çarkına sokmak istediği çomaklarla bilinir.Çukurova'da yaşamış,o bölgeyi çok iyi bilip sosyal düzeni ve insanları derinden analiz etmiş ve sonucunda Türk Edebiyatına muhteşem eserler kazandırmış.Bütün bunları orta okul mezunu bile olamayan biri yapıyor dikkatinizi çekerim.
Yaşar Kemal kitabında,Çukurova'da kadınları çocuklara öldürten,adam öldürmeyi zanaat edinmiş bir deliler köyünde cereyan eden beyin yıkama seanslarını anlatıyor.Olaylar asla ve asla bir romandan ibaret değil.1976 yılında kaleme alıp anlattığı olaylar bugün bile çoğunlukla iç anadolu ve doğu anadoluda yaşanmakta.
Neşet Ertaş nasıl ki bozkırın tezenesi ise,Yaşar Kemal de bana göre Bozkırın,o kanlı Çukurova'nın mürekkebidir.Beş (5) yaşında babası Camii çıkışında öldürülen Yaşar Kemal,iyi ki analiz edip yazdığı zalimlerden değil de sonsuza kadar eserleriyle yaşayacak alimlerden olmayı tercih etmiştir.
Bir yazarın kim olduğu yaşadıkları ve yazdıklarıyla orantılıdır.Takip edilip sürekli okunan yazarların hayatını bilmek yazdıkları eserleri daha iyi tahlil edebilmek için ve bu yazarlar Yaşar Kemal kaliblesinde ise hayranlıkların kat kat artması için şarttır.
ESERLERİYLE YAŞAR KEMAL.
Saygı ve rahmetle...