Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Güüüü naaay dıııın
İnsan 5 yaşına gelmeden anlıyor; açlığın öldürdüğünü, soğuğun dondurduğunu, ateşin yaktığını... Sevgisizliğin insanın canını acıttığını... Duyguları, nesneleri, kişileri, çevresini tanıyor. Her şey ona çok büyük görünüyor: Ev, masa, anne, baba... 10'una gelmeden oyunla, sayılarla, harflerle tanışıyor. Azgın bir iştahla öğreniyor. Kız ya da
Çocukluk dönemi ardından oluşan travmalar nelerdir? Part 1
Her çocuk özeldir ✅ Bir anne bir baba tarafından her zaman ilgi beklerler. Çocukların da yaş sendromu, yaş grubuna göre fetal , anal vs dönemler vardır. Oyun çağı çocuğu , bebeklik dönemi, okul öncesi çocukluk , okul çocuğu , ergenlik. Çocuklar okul öncesi her zaman kendi cinsiyeti ile beraber vakit geçirmeyi severler. karşı bir cinsten haz almazlar. erkekler babayı kızlar anneyi taklit ederler. erkekler araba tamir oyuncağı tarzı şeyler ile oynar kızlar ise bebek evcilik. Bu yaşta en büyük travma bir erkek çocuğu ile bir kız çocuğunun yan yana çıplak bir şekilde konması. örneğin anne kız çocuğunun altını erkek oğlunun yanında değiştiriyor. erkek hemen diyecek ki bende olan neden onda yok. veyahut kız çocuğu erkek çocuğunu görürse bende ki neden onda olana benzemiyor diyecek. bazı çocuklar için fazla büyük sorun. yetişkinler için her ne kadar basit gelse dahi aslında ciddi sorunlardan birisidir. Çocuklar okula başladığı zaman yani okul çağı çocuğu oldukları zaman kendi cinsleri ile oynamaya devam ederler. kızlar evcilik erkekler genellikle futbola yönelir. Bu dönemde erkekler kızlar ile kızlar ise erkekler ile yan yana aynı sırada oturmayı hoş görmezler. bu dönemde oluşabilecek büyük travmalardan birisi bir erkeğin bir kız öğrenciye yaklaşımıdır. ya da bir kızın bir erkek öğrenciye olan yaklaşımıdır. ardından söylenen hoş olmayan sözler mesela " Ali Ayşe ile oturuyor demek ki onu seviyor " tarzı sözler de aslında birer travmadır. Devamını 2 de anlatayım 🫣
Reklam
Homoseksüel öncesi evredeki çocuk sonunda,kendisini reddedip alaya alan erkek çocuklarla sokakta oynayabilme özlemi kuran “mutfak penceresi çocuğu” olur. Dışarıda oynamak yerine evde annesiyle kalıp temizlik yapan ve kekler, börekler pişiren bir çocuk olup çıkar. Anne babalar ise okul öncesi dönemi kadar erken ortaya çıkabilen bu durumdan endişe duymakta haklılardır. Çünkü çocuğun “mutfak penceresi çocuğu” olması, hayatının ileriki safhalarında da birçok uyum sorunuyla karşılaşacağına dalalet eder.
Del Mazo ve De Miranda, Velazquez’in sanatını popüler bir düzeye indirdiler. Velazquez ‘ den sonra İspanyol okulunda hiçbir canlılık kalmadı. Nitekim 18. yüzyılda, İspanyol prensleri, Fransız ve İtalyan sanatçıları İspanya’ya çağrıldılar. Bununla birlikte bu okul, Görsel sanatı İspanyol toplumuna olduğu kadar insan doğasına da yönelik umutsuz bir hiciv olan Goya’nın şahsında son bir deha parıltısı gösterdi. Goya, barok dönemi açtı ve Fransız romantik akımının bir kuşak önceden habercisi oldu.
Sayfa 369Kitabı okudu
164 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Tüm kitabı içim acıyarak, hayır yaa bu da olmaz diyerek okudum ama hepsi de olmuş maalesef. İsimsiz çocuk aslında Dave Pelzer. Kitapta yazarın çocukluk dönemi boyunca annesi tarafından değersizleştirilerek kölesi haline getirilmesini okuyoruz. Yazarın hayatının çok küçük bir bölümünde her şey yolunda giderken ailesinden özellikle de annesinden beklediği sevgiyi görüyorken, tüm fiziksel ihtiyaçları karşılanırken aslında bir insan olarak yaşaması gerektiği gibi bir hayat yaşıyorken birden annesi tarafından fiziksel ve duygusal yönden istismar etmeye başlıyor. O andan itibaren hayat David için giderek daha da dayanılmaz oluyor ta ki öğretmenleri ve okul hemşiresi tarafından David'in yaşadığı zorluklar fark edilene kadar. İsimsiz Çocuk, Dave Pelzer'ın yaşadıklarını anlattığı üç serilik kitabın ilki. Diğer iki kitabı da okumak istiyorum. Size de İsimsiz Çocuk adlı kitabı okumanızı tavsiye ederim.
İsimsiz Çocuk
İsimsiz ÇocukDave Pelzer · Koridor Yayıncılık · 2021170 okunma
Alpullu Şeker Fabrikası, yüksek miktarda şeker üretimi yaparak şeker ithalatını minimum düzeye indirdi. Böylece milli sermayesinin dışarıya çıkmasına engel olarak ülke ekonomisine önemli bir katkı sağladı. Alpullu Şeker Fabrikası için 1926'dan 1938'e kadar 44.797 hektarlık arazi üzerinde 114.648 çiftçiyle pancar tarımı yapılarak 508.127 ton pancar işlendi. Bir ailenin beş kişilik nüfusa sahip olduğu kabul edilirse, Alpullu Şeker Fabrikası özellikle Trakya bölgesi için önemli bir istihdam sahası oluşturdu. Buna bağlı olarak dışa göçü önledi ve nüfus dengesini sağladı. Alpullu Şeker Fabrikasında, 1926'dan 1938'e kadar 939 memur, 11.235 işçi çalıştı. Alpullu Şeker Fabrikası aynı zamanda Türkiye şeker sanayisi için bir okul vazifesi görmüştür. Öyle ki Eskişehir ve Turhal'da yapılmış olan şeker fabrikalarının memur ve işçileri burada staj yaptılar.
Sayfa 123 - ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ BAŞKANLIĞI YAYINLARIKitabı okudu
Reklam
Nitekim yurt dışına zirai eğitim almak amacıyla gönderilen Nesip (Karaçay) Bey, 1891'de Seine-Et Oise Vilayeti'ndeki Grignon Ziraat Okulu'nda eğitimine devam ederken, okul civarında bulunan "Chavenay" adlı şeker fabrikasında, çeşitli incelemelerde bulundu. Fransa'da, şekerin kilosu yedi frank olduğu halde, Türkiye'de; Rusya, Avusturya ve Macaristan'dan gelen şekerin iki kuruşa satılması, Nesip Bey'in dikkatini çekti. İlgililere bunun nedenini sorulduğunda ihracat priminden yararlanarak fiyat farkını telafi etmeye çalıştıkları, bunun önüne geçmek için de bir şeker fabrikası kurmak gerektiği bilgisi alındı. Nesip Bey, Ziraat Genel Müdürlüğüne atandıktan sonra, şeker fabrikası kurmak için girişimlere başladı ve çekirge istilasına karşı mücadele etmek için kullanılan kimyevi maddeleri almak üzere Almanya'ya gönderildi. O esnada Almanya'da bulunan Vilâyet Nafia Müdürü Osman Vehbi Bey, Nesip Bey'e şirket kurarak bir şeker fabrikası tesis etme niyetinde olduğunu belirterek kendisinden kurmayı düşündüğü bu şeker fabrikası için hangi bölgenin daha uygun olacağı hususunda gerekli olan araştırmanın yapılması ricasında bulundu.
Sayfa 105 - ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ BAŞKANLIĞI YAYINLARIKitabı okudu
Öğrenciydik bir zamanlar. Ellerimizi doldurur du kitaplar. Aşındırırken okul yollarını kıymetini bilmezmişiz, bitdikten sonra anlıyor insan. Yine de hayatdan biraz daha birşeyler anladığımız dönemmiş. Bana göre dostluk ve arkadaşlık kavramlarının da en fazla kıymete bindiği dönem. Jöleli saçlarımız vardı,şimdilerde kalmayan. Her türlü duygunun en üst seviyede olduğu gençliğin efsanevi dönemi. İnsan ilişkilerinden uzaklaşmadığımız günler ve de insanlardan tam olarak soğumadığımız dönemler. Evet doğrudur kopya çektiğimiz. Okuldan kaçtığımız ve kavga etdiğimiz. Yok yazılmayalım diye yoklama fişi çaldığımız da doğrudur. Sıraların üstüne birşeyler kazıdığımız. Cahilliğimize verin hocam gençliğin verdiği toyluk işte. Nerden bilecektik ki bazı kavramların kıymetini. Sizin geçtiğiniz o yollardan daha geçmemiştik ki. Defterimizin arkasındaki karikatürler,şiirler ve değişik tasarımlarımız da olurdu. Bazı yeteneklerin ilk defa şekillendiği çağlar. Süslü hayallerimiz de vardı güzel bir gelecek için. Gerçekliğin ağır yönüyle tanışmamışdı bazılarımız belki de. Sorumsuzluğun da verdiği bir huzur da vardı. Ama yine de anlıyorduk çok zor günlere yaklaştığımızı. OSMAN KARAKEBELİ.
XIX. yüzyılın "burjuva" toplumu, varlığını kuşkusuz günümüzde de sürdüren toplum, çarpıcı ve çatlamış bir sapkınlık toplumudur. Ve bunun ikiyüzlülükle bir ilişkisi yoktur, çünkü hiçbir konu bu denli açık ve bol konuşulmamış, söylemler ve kurumlarca böylesine açıkça üstlenilmemiştir. Toplumun cinselliğe karşı aşırı derecede katı ve genel
Okul dönemi
Bu sorunlar nedeniyle okula hazır olmadan başlayan çocuğu başarısızlık beklemektedir. Okul başarısızlığı çocuk ve ailenin karşısına çıkan yeni ve önemli bir sorun olur. Yeni duruma uyum göstermek, sınıfta oturmak, dersleri dinlemek, çalışmaları planlamak zor bir süreçtir.
Sayfa 88 - Alfa yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
206 syf.
5/10 puan verdi
Meh...
Konusu bakımından bana sıradan geldi (aslında kitabın yazıldığı dönemi düşünürsek normal) ve kurgusu beni bir türlü içine çekemedi. Carrie adında telekinetik güçleri olan bir kızın lise hayatı boyunca zorbalanarak yaşayışı ve dindar annesinin onunla olan sağlıksız ilişkisini, babasının ölümü üzerine annesinin dahada dindarlaşması ve her şeyi günah olarak görmesi Carrie'nin hayatını daha da kötü etkiliyor. Her şey Carrie'nin okul banyosunda âdet olduğun bile farkında olmadığı için okuldaki kızların onunla dalga geçmesi ve tampon fırlatmasıyla başlıyor. King e başlamak için ideal bir kitaptı diyemem hatta fikrimce sizi yazardan bile soğutabilir. Belkide ben çok yüksek beklentiyle okumaya başladığım içindir bilemiyorum... Filmi de varmış zaten en yakın zamanda izleyeceğim.
Göz
GözStephen King · Altın Kitaplar · 20216,4bin okunma
626 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
171 günde okudu
Vefalı ve Gözü Pek Aşık
Çok keyifliydi bazen gülerek bazen ağlayarak tamamen içine girdiğim bir eserdi. Artık bir noktada orada yaşıyor gibiydim bende, ortamları betimlemesi duyguları çok iyi aktarması beni kitabın içine çekti. Bir olay örgüsü var sürekli diyaloglar ya da felsefi konuşmalarla geçmiyor hep merak duygusunu taze tutuyor. Dili güzel sade akıcı. Kitabın
Jane Eyre
Jane EyreCharlotte Brontë · Can Yayınları · 202031,2bin okunma
Bir siyasi tavır ve okul olarak, İttihat ve terakki bir vatanseverler hareketidir. Bir bakıma onların dönemi 1839'dan beri sürdürülen Osmanlı Yenileşmesi'nin son evresidir.
72 syf.
10/10 puan verdi
Cesur Golpayam
Cesur Golpayam
Şeyma Göksay
Şeyma Göksay
Dönemin başında okul değişikliği yapan Cesur,sadece dört ay önce geldiği okulunun turuncu renk formasına rağmen bugüne kadar gittiği en sevdiği okul olmustu. Daha önce üç okul değiştiren Cesur,dördüncü okulu yaz tatiline girecegi icjn yüreği buruktu. Yaz tatilinde her şey çok güzeldi ama televizyon programları ,Süper Lig maçları,okul dönemi gibi yazın tatile giriyordu.Nasıl kış aylarında bazı hayvanlar bir kenara çekilip,ortalarda görünmüyor ,bitki örtüsü değişiyorsa yaz aylarında da sanki insanlar hayatımızdan bir bir çekiliyordu. Kimi köyüne kimi tatile gidiyordu Bu arada Cesur ,Mahir öğretmenini ayrı sevmişti.Öğretmeni ne zaman sohbete başlasa sanki karşısında dedesi konuşuyordu. Cesur ve arkadaşlarının okulun son haftası acayip eğlenceli geçiyor,bolca sohbet edip,maç tahminlerinde bulunup,bahçe oyunlarıyla coşup,düzenledikleri sinema saatleriyle okulları sanki yaz kampına girmişti. Öğrencilerine verdiği karnelerin yanına yazdığı güzel notlar beni duygulandırdı arkadaşlar.Mahir Öğretmen lerimizin sayıları çoğalsın insallah(amin ) Tatilin ilk haftası babası Cesur u basketbol kursuna yazdırmak istiyor,annesi ise piyona kursunu öneriyordu ama Cesur bu iki kursada gitmek istemiyordu. Tum gün evde bunaldığı bir gün okul arkadaşı Kerem den gelen telefon ile havalara uçtu Cesur. Babasını futbol okuluna gitmeye ikna etmek için akşamı zor etti? Babası,futbol okuluna gitmesine izin verdi mi? Cesur un yaz tatili nasıl geçti? Cesur a,Öğretmeni notunda neler yazmıştı? Tüm cevaplar eserlerde #okuyun #öğrenin arkadaşlar
Osman İzgördü
Osman İzgördü
@seymagoksay
Cesur Golpayam
Cesur GolpayamŞeyma Göksay · Karavan Çocuk · 03 okunma
1.065 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.