İnsan sabah okuduğu metinleri asla unutmaz. Bunun da basit bir sebebi var. Zihin boşken, vücut diriyken, kafa dinçken okumak çalışmanın verimini kat kat arttırır. Bu kişiye göre değişen bir hal değildir. Çok açık ki herkesin kendine göre bir hayatı, bir metodu vardır, yaşayışı ve becerisi de farklıdır ama diyebilirim ki sabahların bu havasından herkes istifade edebilir.
Sayfa 73
Bakunin'in geleceği görmesi
Marx'ın 1874'te, Bakunin'in Devlet ve Anarşi adlı eserini okurken kenarlara aldığı notlardan bazılarını bugün okumak hem üzücü hem de ironi yüklü. Marx Birinci Enternasyonal günlerindeki anarşist rakibinin bu eserinden bölümleri kopyalayıp ardından her bir bölüm için kendi yorumunu ekledi. Böylece, alınan notlar bir diyalog görüntüsü
Sayfa 133Kitabı okudu
Atatürk için dâhi diktatör dedik ya. Bunun bir ismi vardır: “Enlightened despot.” On dokuzuncu Yüzyıl’da dünyadaki aydın despotların başında Kral Mongkut gelir. Bugünkü Tayland’ı yaratan, bütün çevresi sömürge olurken Tayland’ın kurtulmasını temin eden insan.
Ama Mongkut mutlakiyetle idare ediyor memleketini, mecbur. Bir sürü şey yapıyor,
Sayfa 119Kitabı okudu
Küçücük yaştan itibaren, başat bir tutkuları olduğunu keşfettiler: okumak.
Ama Jean-Paul bunu daha iyi dile getirecekti: “Yaşamıma nasıl başladıysam kuşkusuz öyle bitireceğim: kitaplar arasında.”
Marcus Antonius'un Sezar'ın öldürülmesinden sonra halka hitabı
Dostlar, Romalılar, yurttaşlar, dinleyin;
Ben Caesar’ı gömmeye geldim, övmeye değil.
İnsanın ettiği kötülük yaşar ardından,
İyilikleriyse toprağa gider kemikleriyle.
Bırakın, öyle olsun Caesar için de.
Soylu Brutus, muhteris dedi Caesar için:
Öyle idiyse, ağır bir suç bu.
Ve Caesar bütün ağırlığıyla ödedi suçunu.
Burda Brutus ve ötekilerin
- Sevdin mi o kitabı?
+ O ne demek şimdi?
- Sevdin mi işte?
+ Sen sevmez misin bu adamı?
- Bilmem, okumalı mıyım sence?
+Sen pek bu adamı okuyacak bir tipe benzemiyorsun ama okumalısın bence, en azından bir kızla konuşabileceğin üç beş şey biriktirmiş olursun.
- O adam mı öğretecek bunu?
+ Adamı tanımıyorum. Zaten ortaya da çıkmıyor. Ben sadece kitaplarını ve düşüncelerini seviyorum. Okumak istersen sana vereyim, son iki sayfaya geldim.
- Yok bende var.
+ Nasıl var? Sende mi okuyorsun onun kitaplarını?
-Yoo.. O tarz kitaplar var demek istedim.
+ O tarz kitaplar ayrı bu kitap ayrı. Öyle sadece aşk falan yazmıyor, derine inince anlıyorsun bazı şeyleri..
- Okumak lazım
+ İyi o zaman bitireyim, sana vereceğim.
-Tamam..
O adam benim, o kitabı ben yazdım diyemedim..
