delikanlı, ingilize; “kervanlara daha çok dikkat etmelisiniz” dedi. “dolambaçlı bir yol izliyorlar ama hep aynı noktaya gidiyorlar”
“sizde dünya konusunda daha çok şey okumalısınız” diye yanıtladı ingiliz. “kitaplar tıpkı kervanlara benzerler.”
Harika bir eser, okurken sizi içine alıyor Ve Yusuf’ un sırtındaki yükün ağırlığını hissettiriyor, ama aynı zaman da ona çokça kızmanıza da sebep oluyor
Kitabın hangi sayfasını çevirseniz , o kelimelerin ruhu içinize işliyor, bolca kızıyor, küsüyor, bişeler yapma gayreti içinde bulunuyorsunuz..kesinlikle okumalısınız
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Cem Yayınevi · 1984174,1bin okunma
“Korkunç ellerinle bastırıp yaranı
dudaklarını kanatarak
dayanılmakta ağrıya.
Şimdi çıplak ve merhametsiz
bir çığlık oldu ümid...
Ve zafer
artık hiçbir şeyi affetmeyecek kadar
tırnakla sökülüp koparılacaktır...
İnsanların farklılıklarından dolayı -özellikle dinlerinin farklı olmasından dolayı- birbirlerine savaş açması akıl alır şey değil doğrusu. Ancak bu dünya var olduğundan beri süregelen bir gelenek haline geldi. İnsanlar birbirlerinin farklılıklarına saygı duymuyor, bu da yetmezmiş gibi sırf bundan dolayı güçlü olan güçsüz olanı öldürebiliyor. İşte bu eser Orta Doğu'nun tüm gerçeklerini yansıtıyor. Kendi dinlerinden olmayan kadınlara yapılan işkenceleri, tecavüzleri, başkalarına satılmalarını ve bunu din adına yaptıklarını söylemelerini anlatıyor.
Kitabı okurken hemen hemen her din tarafından dışlanan ve "şeytan" damgası koyulan Yezidiler'in aslında öyle olmadıklarını, neyden korktuklarını, batıl inançlarını, düşünce tarzlarını ve daha birçok bilgiyi bu kitap sayesinde öğrendim diyebilirim.
Kitabın her sayfasında içimde bir huzursuzluk hakim oldu. Ve kitabı bitirdikten sonra da gitmedi bu his. Çünkü bir kitaptan daha da ötesi. Anlatılanlar kurgu değil, geçmişte yaşanmış, şu anda yaşanan ve gelecekte yaşanmaya devam edecek akıl alamayacak kadar kötü olaylar.
Çoğu insandan duyduğum yorum şu: "Çok basit bir kitap, Livaneli'den böyle bir kitap beklemezdim, diğer kitaplarından sonra bunun kurgusu çok düz geldi..." Ben kesinlikle bu görüşe katılmıyorum. Gözünüzdeki perdeyi kaldırmak ve yaşanan olaylara seyirci kalmamak için okumalısınız!!
HuzursuzlukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201799,5bin okunma
Yazılmayan mektupların kefareti... Tıpkı bilerek bozulan bir orucun kefareti için tutulan 61 oruç gibi unutulan mektup geleneğinin kefareti, 61 mektuptan oluşuyor kitap. İmam Şafii'den Dante'ye, Montaigne'den Stefan Zweig'e hatta Hint ve Çin atasözlerine kadar bir çok alıntı bulunmakta kitapta. Sevgili Dost’a yazılan mektupların hepsi sıcak, samimi, içten, düşündürücü; bizim hissetmeden gönderdiğimiz mesajların, e-maillerin aksine. Her cümlede bizden bir şeyler var ve bazen okuduğunuz bir cümle sizi saatlerce düşündürebiliyor, hayata başka bir pencereden bakmanızı sağlıyor. Kesinlikle her kitaplıkta olmalı ve ara ara altını çizdiğiniz satırları okumalısınız. Elimizden geldiğince sevdiklerimize mektuplar yazmalıyız. Sonsuza kadar kutularda saklayıp, özlem duydukça koklayıp okuyabileceğimiz, el yazısıyla yazılmış mektuplar...
Bu uygulama üzerinde uzun uzadıya birçok inceleme yazısı var. O nedenle çok uzatmaya gerek yok. Zaten kitabın arka kapağında; başında Sunuş, Önsöz ve sonunda Sonsöz ile birlikte kitapla ilgili bilinmesi gereken her şey yazılmış. Roman deseniz değil, deneme deseniz değil, Bilimkurgu deseniz değil. Ama aynı zamanda hepsi… Evet bu kitap teşrih edilemiyor. Kategorisi yok. Çünkü her kategoriden bir pay sahibi. Kitap 1932 yılında yazılmış olsa da, sanki dün yazılmış gibi izlenim uyandırıyor. Zira yazarın oluşturduğu distopik Ütopya, kehanet özelliği taşımakta. Yani okuduklarınızın birçoğu günümüzde üretilip kullanılır halde. Mutlaka okumalısınız. Şüphesiz düşünce dünyanızı zenginleştirecektir.
Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 202160,2bin okunma
Öncelikle bu kitabı bu zamana kadar okumamış olmanın pişmanlığı icerisindeyim. İktidarları hayvanlar üzerinden şahane bir şekilde eleştiren muazzam bir eser. Bu zamana kadar okuduğum kitaplar içerisinde ilk 5'te yer alır, Hayvan Çiftliği. Dili akıcı ve oldukca sürükleyici. Kesinlikle okumalısınız.
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020246,4bin okunma
Öncelikle nereden başlayacağımı hiç bilemiyorum. O kadar duygu yüklüyüm ki şuan. Ağlamaktan bir hal oldum. Khaled Hosseini'ni ilk "Uçurtma Avcısı" adlı eseriyle tanımıştım. Ve tabii ki de hayran kalmıştım. Sonra hemen bu kitabı da okumam gerektiğini düşündüm ki yanılmamışım. Keşke daha önce okusaymışım!
Bu kitap beni öyle içine çekti ki! Sıcacık evimde kitabı okudukça kendi dertlerimin tasalarımın aslında bir hiç olduğunu gördüm. Dünya da "adalet" var deyip ortalıkta gezenlere, kendi çıkarları uğruna başka hayatları hiçe sayanlara, kadın olmanın zorluğuna isyan ede ede ağlayarak kitabı bitirdim. Ama ne olursa olsun asla umut etmekten vazgeçilmemesi gerektiğini, hangi engellerle karşılaşırsak karşılaşalım, yolların düzlüklere çıkabildiğini, sadece SABIR gerektiğini de anladım.
Küçük yaşta kızlarını evlendirenler, kızları mallarıymış gibi davrananlar, erkek evlatlarını kutsalmış gibi sevenler!!! Çocuğu olmayan kadınlara bir hiçmiş gibi bakanlar, size cehennem bile az gelir!
Not: Kitabı okurken hem ağlayacak hem âşık olacak hem de isyan edip Raşitle, Celille daha niceleriyle kavga edeceksiniz.
Bin Muhteşem GüneşKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2020100,7bin okunma
Uzun bi zaman diliminde sindire sindire okudum.Hayatın karmaşasından uzaklaşmak , sıkıcı insanlar kurtulmak ,kendi kabugunuzda olmak, huzur bulmak istiyorsanız muhakkak ama muhakkak okumalısınız klasik söz vardır anlatmaya gerek yok alıp okumalısınız huzurlu saatlere :)
Merhabalar
Tam anlamıyla çıldırmak üzereyim. Yazarın daha önceki kitabı "şah-mat" okumuştum. Gayet mükemmeldi bu arada. Eğer aksiyon, gerilim seviyorsanız okumalısınız.
Her neyse mevzu şu ki kitap çok iyiydii fakat sonu öyle bi bitti kii. Deliricem ya. Kime noldu belli değil. Birileri öldü sonunda ama aslında ölmedi mi? Kafamda bir ton soru işareti var. Seri mi değil mi kitap onu bile anlayamadım. Sherlock gibi aslında ama sırası belli değil.
Kitap sırasını bilen biri varsa yazsın lütfenn.
İçeriğe gelecek olursam; Katil kişilik bozukluğu yaşayan bir birey. Spoiler yedim demeyin, çünkü bu spoiler değildi. Vahşice cinayetler işleyen bir adamı arıyor Claps. Bir oda düşünün. İçinde 10 tane farklı insan var. Ve biri bu odadakilere ne zaman dışarı çıkıp çıkmayacaklarını söylüyor. Ama hepsi kendince özgür bir birey. Aralarından biri katil hatta. Onun yaptığını diğerleri kabul etmiyor. Aslında hepsi tek adam görünüşte ama içinde farklı bir dünya yatıyor. Daha dehşet verici olanı ise bu kişilik bozukluğunun cidden var olması. YouTube üzerinden araştırıp görebilirsiniz. Cidden bambaşka bir boyut. Töbe estağfurullah.
Neyseee kitap baya güzeldi. Sonunu net öğrensem daha mükemmel olacak. :)
Orwell’dan okuduğum beşinci kitap Paris ve Londra’da Beş Parasız oldu ve kalemine yine hayran bıraktı yazar.
Kitap kapak adını kesinlikle yansıtmış, yoksulluğun bu kadar feci ve iğrenç ötesi bir şekilde anlatıldığı başka bir eser okumamıştım.
Feci ve iğrenç ötesi derken yazara iltifat ediyorum bu arada çünkü betimlemeleri beni benden aldı. Yoksulluğu ve açlığı yaşayanları anlamak ve derinlemesine hissetmek için bu kitabı okumalısınız.
Avrupa’nın iki önemli ve büyük şehirleri olan Paris ve Londra’yı hiç bu açıdan gördünüz mü?
Paris’in merkezinde işşiz kalan metin yazarının bakış açısıyla tanık olduğu her detayı okurken ağzımın açık kaldığını unuttuğum ve hafızamdan silinmeyecek anlara hapsolduğum sayfalar oldu.
İşsizlik çukuruna düşmek, rehineciler, umut tacirleri, günde 17 saat karın tokluğuna çalışan bulaşıkçılar, evsizlik, izbe pansiyonlar, berduş barınakları ve daha niceleri... İçimi ve dışımı tahtakuruları sardı diyebilirim.
Yoksullukla boğuşan genç yazar her şeyini kaybedince, düşünecek zamanı olmayınca, daha farklı bakar hayata ve yoksulların her kesimine. Kölelik hiçbir zaman son bulmadı Orwell’a göre ve sadece modern zamana uyarak şekil değiştirdi. Sınıf ayrımcılığını bu kadar sert eleştiren bir yazara her sayfa sonunda alkış tutasım geldi. Orwell hiç çekinmeden doldurmuş sayfaları ve bunu okurken hissetmek sizi kitaba daha da çok çekiyor... Mutlaka okuyun ve yoksullara başka bir pencereden bakın...
Merhabalar,
Bugün sizlere Rönesans adamı, ünlü ressam Leonardo da Vinci'nin biyografi kitabının yorumunu getirdim.
️Okuduğum Dan Brown kitapları sayesinde Leonardo da Vinci' nin tablolarını baya bir incelemiştim. Yetenekleri ve dehası beni oldukça etkilemişti. O günlerde Leonardo'nun hayatını araştırmaya başlamıştım ki
Hakan Akagündüz nin yaptığı paylaşım beni doğru kaynağa ulaştırdı. Buradan kendisine tekrardan teşekkür ederim.
️ #walterısaacson oldukça akıcı ve anlaşılır bir dille Leonardo da Vinci' nin hayatını kaleme almış. Fazlasıyla emek sarf etmiş. Gerçekten çok keyif aldım. Bir taraftan okuyup, diğer taraftan netten görselleri inceledim. Öyle bir iki günde okunacak bir kitap olmadığının altını çizmek isterim.
️ Spoiler vermek istemediğim için çok da anlatmak istemiyorum. Ama inan ki okuduklarınız sizi çok ama çok şaşırtacak. Ressamlık dışında yaptığı araştırmalar ve aldığı notlar dudak ucuklatacak cinstendi. Leonardo da Vinci' ye bakış açım değişti.
Leonardo di Ser Piero da Vinci
Astronom, mimar, mühendis, mucit, matematikci, anatomist, müzisyen, heykeltıraş, botanist, jeolog, kartograf, yazar, ressam...
O bir deha...
️Leonardo da Vinci'nin neden tablolarını tamamlamadığını, öncülük edeceği araştırmalarını ve alametifarikalarını merak ediyorsanız mutlaka bu kitabı okumalısınız.
️Herkese gönülden tavsiye ederim.
Keyifli okumalar
Leonardo da VinciWalter Isaacson · Domingo Yayınevi · 2020470 okunma
Franz Kafka'yı anlamak zor. Okuduğunuz cümlelerde kendinizi buluyorsunuz, onu hissediyorsunuz ancak anlamakta zorluk çekiyorsunuz. Aforizmalarının yer aldığı bu kitapta da inandığınız şeyleri sorguluyor, düşüncelerinizin üzerine tekrar düşünüyorsunuz. Onun fikirlerine hem katılıyor hem reddediyorsunuz. Yer yer kendi iç muhakemenizi yapıp Kafka ile tartışıyorsunuz.
Bu eserde gerçekten düşündürücü bir yazar olan Kafka'nın iç dünyasına biraz olsun yolculuğa çıkıyor keyifli ve sorgulayıcı bir yolculuk yapıyorsunuz.
Franz Kafka'nın diğer eserlerini dahaca okumadıysanız bile bunu okumalısınız.
Selam sevgili okur!
Tomris Uyar'ı tanımak, anlamak ve hatta onunla birlikte aynı dönemde yaşamış bir çok kadın yazarı anlamak için bu eseri mutlaka okumalısınız. Ve okuduktan sonra Tomris Uyar dediğinizde onu, üç şairin aşık olduğu kadın olarak anan herkesten tiksineceksiniz. Çünkü Tomris Uyar güzelliğinin yanında zeki ve başarılı bir kadın, öngörüsü yüksek ve kendine güvenen bir kadın.
Okuduğum en açık sözlü, eleştirel, samimi ve zeki kadınlardan biri olabilir. Eleştirme konusunda o kadar başarılı ki kendisini bile eleştirmekten geri kalmayacak kadar da adil bir insan. Çok sevdim.
Elbette sadece Tomris'i değil, onun yaşadığı döneme ait edebiyat dünyasında olup bitenleri öğreniyor ve severek okuduğunuz çok fazla isimle karşılaşıyorsunuz. Ve bunların hiçbirini romanlardan öğrenme imkanınız yok, bu nedenle çok değerli bulduğum bir eser oldu. İkinci cildi için oldukça sabırsızım.
Benim kesinlikle unutamayacağım bir eser oldu.
Herkese keyifli okumalar dilerim
İsterseniz YouTube kanalıma da bakabilirsiniz.
youtube.com/c/EL%C4%B0FBEGE...
Şimdi bu kitaba nasıl başlayayım bilemedim, ama madem inceleme yapıyorum, başlayayım:))
Merak ettiğim kitaplardan birisiydi, ben de açtım, okudum.Biraz hayal kırıklığına uğradım diyebilirim. Kitabı ilk başta anlamakta zorluk çektim, kim kimin nesi bilemedim:))
Kitabın ortasına geldiğimde "Okunsa da olur okunmasa da" dedim. Kitabın sonunda da fikrim pek değişmedi sanırım. Diğer okuyucu arkadaşlarımızın incelemelerine girdim, genelinin beğendiğini ve kesinlikle okumalısınız dediği eserlerden olduğu kanısına vardım. Üzgünüm ben de böyle bir izlenim bırakmadı. Kötü müydü tabiki de hayır, güzeldi, okunulabilir.
İyi okumalar dilerim herkese, sevgiyle kalın:))
Levayih-i HayatFatma Aliye Hanım · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20203,768 okunma