Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun, Birinci Dünya Savaşı sırasında kolunu kaybeden yaralı bir askerin, Anadolu’daki bir köye yerleşmesiyle başından geçenleri anlattığı; akıcı, sürükleyici, gerçekçi romanı.
Kitap, İstanbul’dan Anadolu’ya göç eden bir subayın köy hayatına ve oranın ortamına alışma sürecini anlatırken aynı zamanda; o dönemin insanlarını ve düşünce yapısını, Atatürk’ün Milli Mücadeleyi sadece dış etmenlere değil, kendi içimizdeki etmenlere rağmen kazandığını, Türk aydını ve Anadolu halkı arasındaki farklılığı, gerçekçi ve cesur bir bakış açısıyla aktarıyor.
Bana kalırsa bu roman, Türk Edebiyatı eserleri arasında; içinde barındığı realizmle, dönemin atmosferine gerçekçi bir ışık tutmasıyla, dönemin koşullarını ve insanlarını cesur eleştirileriyle, kurgu diliyle, okuduğum en iyi kitaplardan biri oldu. Okumanızı tavsiye ederim, keyifli okumalar.