Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kübra Topçu

Kübra Topçu
@okuyan1muallime
Kuşlara da fazla imrenme dedi meczûp. Uçmanın da çoğu çırpınmak.
320 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Akıl bilgidir, kalpse bilgelik...
Bana okumayı sevdiren yazar İskender Pala. Bazıları için ağır bir dili vardır belki ama ben onunla sevdim kitapları. Babil'de Ölüm İstanbul'da Aşk adlı kitabı benim için milat oldu. Soluksuz okudum tüm kitaplarını. Onunla divan edebiyatını da sevdim tarihi de. Her kitabında farklı diyarlara, farklı zamanlara yolculuk yaptım. Ama bu
A-71
A-71İskender Pala · Kapı Yayınları · 20221,897 okunma
Reklam
272 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Bir kitap aynı anda hem tarihi, hem polisiye, hem mistik hem de gayet gerçekçi olabilir mi? Sizi hem ürkütürken hem de güldürebilir mi? Bu kitabı okuduktan sonra bu sorulara "evet tabiki olabilir" demek, işten bile değil. Yazarın ilk kitabı olduğunu öğrendikten sonra "gerçekten bazı insanlar yazar olmak için doğuyor" diye,
Kitabü'l Pinhan
Kitabü'l PinhanMehmet Ali Arslanbaba · Divan Kitap · 20233 okunma
545 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Kanıt elimizdekilere verdiğimiz bir isim. Peki ya elimizde olmayanlar?
Kedi fare kovalamacasının çok çarpıcı anlatıldığı, iki kitaptan oluşan bir seri. Yazar, meşhur birkaç filmin de senaristliğini yapmış. Senaryo konusunda oldukça geniş bir hayal gücü var yani. Nefes kesmeden okunacak, heyecanın hiç azalmadığı, dizi tadında okunacak iki kitap sizi bekliyor anlayacağınız. Türkiye'yi de içine alan, çeşitli ülkelere sıçrayan bir ajan - terörist takibi. Yazar arada Türkiye ve Türkleri gömse de 'kişi kendinden bilir işi' diyerek devam ettim:) Seyyah, yetenekli bir Amerikan ajanıdır. Çözüme kavuşturduğu birçok devlet sırrı vardır. Sarazen ise Suudi Arabistan'da doğmuş ve babası burada idam edildiği için Suud ailesine kin tutan bir gençtir. Afganistan'da mücahit olur, Lübnan'da tıp okur. Ve asıl düşmanın Suud ailesinin tasmasını çeken ABD olduğuna karar verir. Onları bitirmek için yıllar önce üretimden kalkmış çiçek aşısını bulur, genetiğiyle oynar ve tedavi edilemez, ölümcül bir virüse çevirir. Onu takip eden gizli servis Türkiye'den bir kadınla telefon görüşmesi yaptığını farkedince Seyyah soluğu Bodrum'da alır. Kovalamaca Bodrum'da devam eder. Seyyah, Sarazen'in kiminle ve neden iletişimde olduğunu, virüsün ne durumda ve nerede olduğunu çözebilecek mi? Sarazen'in Bodrum'daki büyük sırrı ne ve kutsal amacına ulaşabilecek mi? Bu arada benim dikkatimi Seyyah değil de daha çok Sarazen çekti. Çok keskin bir zekası ve amacına ulaşmak için yaptığı insanüstü çaba yok artık dedirtti. Keşke o zekasını teröre değil de mesleğine kullansaydı tabi. Kesinlikle elinizden düşüremeyeceğiniz bir kitap. Şiddetle tavsiye olunur. İyi okumalar...
Seyyah 2
Seyyah 2Terry Hayes · Martı Yayınları · 2015364 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
445 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Oyun içinde oyun...
Yeni keşfettiğim bir yazar. Ama bundan sonra kitaplarının müdavimi olacağım bir gerçek. Muhteşem bir kurgu ve karakterler... Son sayfaya kadar heyecan dorukta ilerleyen bir kitap... Şans eseri bir araya gelmiş 5 karakterin etrafında dönüyor olaylar. Summerville isimli bir kasabada rastlıyorlar birbirlerine. "Oyun içinde oyun" diye bir tabir vardır ya hani. Tam da öyle bir durum aslında. Gerçekliğin içinde sanalı mı yaşıyorlar yoksa sanalın içinde gerçeği mi? Bir katil var, kasabada tam 14 kişiyi öldüren. Bu beş kişinin içlerindeki en çirkini bulup öldürmelerini istiyor. Eğer yapmazlarsa kasaba halkından 70 kişiyi daha öldüreceğini söylüyor. 7 rakamına takıntılı anlayacağınız. Ama bunun bir sebebi var tabiki. Polis ve bu beş kişi hem katili yakalamaya çalışıyor hem de katil tarafından öldürülmemeye gayret ediyor. Bakalım kim muzaffer olacak? Kitap film gibi ilerlediği için çok fazla ipucu vermek istemiyorum. Son sayfaya kadar heyecanı dorukta tutmanız için. Meraklılarına iyi okumalar...
Oyun (Cep Boy)
Oyun (Cep Boy)Ted Dekker · Martı Kitabevi · 2009759 okunma
324 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Bazı kitapların yaş sınırı vardır gerçekten. Normalde severek, etkilenerek, kendinden bir şeyler bularak okuyacağın kitap bir bakmışsın sana çok çocukça geliyor. Bu kitapta benim için öyle oldu. Lise çağlarında methini çok duyduğum ama okumaya fırsat bulamadığım kitabı okul kütüphanesinde görünce 'geç olsun ama güç olmasın!' diyerek okumaya karar verdim. Çerez niyetine iki günde de bitirdim. Serra'nın yaşadıkları, günlük tutması, edebiyata ilgi duyması beni yıllar öncesine götürdü. Lise yıllarımı özlemle anmama vesile oldu. Gençlik çağlarımı ve arkadaşlıklarımı yâd ettim bol bol. Bir de o yılları düşününce, Serra gibi benim de ne kadar boş şeylere üzüldüğümü fark ettim aslında. Ama adı üzerinde, gençlik... Yaşamadan bilemezsin! Hani bir söz var ya, 'Bugünkü aklım olsaydı, dün yaptıklarımı yapmazdım ama dün yaptıklarımı yapmasaydım, bugünkü aklım olmazdı.' diye. Bizimki de tam o hesap... Kitabın konusuna gelirsek Serra bir lise öğrencisidir. Okulunu ve arkadaşlarını çok sever. En çok da yazı yazmayı ve kitap okumayı. Annesi ve babası boşanma aşamasına gelince yaz tatilinde Çeşme'deki teyzesinin yanına gider. Kuzeni ve onun arkadaşlarıyla çok güzel bir yaz tatili geçirir burada. Daha sonra Ankara'ya geri döner. Annesi ve babası boşanır. Ama zamanla bunun üstesinden gelir ve okula adapte olur. Edebiyat kulübüne katılır ve kendi yolunu çizmeye başlar. Her genç gibi tökezler ama ayağa kalkmayı bilir. Yazarın vermek istediği mesaj da buydu bence. İyi okumalar...
Bir Genç Kızın Gizli Defteri
Bir Genç Kızın Gizli Defteriİpek Ongun · Artemis Yayınları · 201318,1bin okunma
Reklam
240 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
32 saatte okudu
GİDEMEDİĞİN YER SENİN DEĞİLDİR!
Bu nasıl bir azim öyküsü? Bu nasıl bir devlet adamlığı? Devletin her kademesinde o koltuklara oturacak her yöneticinin okuması gereken bir kitap. Okuduktan sonra o köprüye gidip Fırat'ın azgın sularına şöyle bir bakıp merhum Recep Yazıcıoğlu'na dualar etmeli tüm devlet adamları. Nasıl onun gibi hakkaniyetli, halkını düşünen ve çözüm odaklı olabilirim diye kafa yormalı. Bu köprü yapıldı ama nasıl yapıldı? Hiç bu kadar zor olduğunu düşünmemiştim. Bu kitabı okuyunca daha bir saygı duydum rahmetliye. Kemaliye'nin köylerini Erzincan'dan ayıran Fırat nehri, sular yükseldi mi geçit vermez oluyor. Köylüler acil hastalarını yetiştiremeyip ölümün soğuk kollarına teslim ediyor. Bu süreçte bir de Başbağlar katliamı yaşanıyor. Göz göre göre 81 hanelik köy PKK'lı teröristlerce yakılıyor. Tüm erkekler öldürülüyor. Ve devlet yetişene kadar bir köy yok oluyor. "Gidemediğin yer senin değildir." diyor merhum Yazıcıoğlu. Ve ne pahasına olursa olsun bu köprüyü yapacağına söz veriyor. Yapıyor da! Önüne çıkan tüm bürokratik engelleri, kendisini dikkate almayan yöneticileri utandırarak. Son söz olarak köprünün yapımında emeği geçen herkesten Allah razı olsun, mekanları cennet olsun. İyi okumalar...
Köprü
KöprüAyşe Kulin · Everest Yayınları · 20137,5bin okunma
603 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Umut olduğu sürece, hayat da vardı...
Klasik bir Grange yorumu. İsmiyle müsemma mermer gibi bir kitap :) Tam 603 sayfa. Buna rağmen elinizden düşüremeyeceğiniz kadar heyecanlı. Tabi taşıyabilirseniz :) Grange bu defa günümüzde değil, Nazi Almanyasında ard arda işlenen cinayetlerin peşinden sürüklüyor bizi. Kitabın ilk 50 sayfası biraz zor ilerliyor. Çok fazla Alman ismi, Nazilerle ilgili bilgiler ve hiyerarşik hitap şekilleri var. Konunun iyi anlaşılması için tabiki gerekli bu bilgiler ama açıkçası beni biraz sıktı. Nazi Almanyasına genel bir bakıştan sonra cinayetler başlıyor zaten ve kendinizi bir koşturmanın içinde buluyorsunuz. Bir yandan katili ararken bir yandan da Nazi politikalarını takip etmek de heyecan vericiydi tabi. O dönemi sadece tarih kitaplarından bu kadar gündelik ayrıntılarla öğrenemiyoruz. Bu arada Grange'in bir Nazi-ss askeri, bir psikanalist ve bir tımarhane doktorunu bir araya getirmesi ve onlara hiç istemeseler de katili bulmak için ortaklık yaptırması muhteşem fikir! Bazı atışmaları gülümsetti bile. 2 kez katil değiştirip sonuca ulaşamayınca bizim üçlü bayağı tökezliyor. Ama sonunda doğru bir araştırmayla sonuca ulaşıyorlar. Ve gerçek katili buluyorlar. En çok da katilin kim olduğu değil de neden katil olduğu dikkat çekiciydi. Bu arada katil de tahmin ettiklerimden biri çıktı. Katil tahmin etme konusunda ilerleme kaydediyorum sanırım :) Kitabın son sayfasına kadar öğrenilecek bilgilerin olması da ayrı bir heyecan katmış olaya. İyi okumalar...
Mermer Adam
Mermer AdamJean-Christophe Grangé · Doğan Kitap · 20221,652 okunma
282 syf.
6/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Hayat, umutsuzluğun öte yanında başlar.
Kitaplar kadar; okundukları zaman zarfı, okuyucunun duygu durumu vs de çok önemli bence. Benim için son zamanların abartılacak kadar beğenilen kitabı değildi mesela. Okurken zevk aldım mı? Evet. Ama son 10-15 gün içerisinde buna benzer farklı bir kitap okuyunca ister istemez kıyas yapıyorsun. Ve bu kitap 10-0 geride kalıyor. Bitirince de ağzında yavan bir tat bırakıyor. Konuya gelecek olursak, Nora yanlış seçimler yaptığı için hayatının hiç de istediği gibi ilerlemediğini düşünen bir karakter. Çevresinde tutunabileceği, sığınabileceği birileri de olmayınca intihara niyet ediyor. Yaşamla ölüm arasındaki o kısacık anda da aslında zamanında o seçimleri yapsaydı 'hayatı nasıl olurdu'nun cevabını öğreniyor. Hem de onlarca farklı seçimini deneyerek. Ve sonunda aslında olması gerektiği hayatta bulunmasının başkalarını da olumlu anlamda etkilediğini farkediyor. Ve deneyip mutlu olduğu hayatı seçmek yerine, içinde bulunduğu hayatı güzelleştirmeye karar kılıyor. Yani yaşamak istiyor. Kitabın verdiği ana fikir ise aslında iplerin bizim elimizde olduğu ve asla pes etmememiz gerektiği. Yani asıl mesele kendi hayatımızda vezir mi yoksa rezil mi olmak isteyip istemediğimiz. Seçim bizim! İyi okumalar...
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202155,3bin okunma
304 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Olabileceğimiz kişi olmak için asla çok geç değildir!
Bazı kitaplar insana hayatı sorgulatır. İşte bu tam da öyle bir kitap. -Yaşadığımız hayatın kıymetini biliyor muyuz? -Sahip olduklarımızın farkında mıyız? -Zamanında yaptığımız ya da yapmadığınız davranışlar hayatımızı ne kadar etkiliyor? -Ya da hayat akıp giderken, bazen sevgiden bazen kibirden bazen de nefretten değer verdiklerimizin elimizden kayıp gitmesine izin mi veriyoruz? -Yoksa hayatın ipleri bizim elimizde mi? Malo birkaç aylık ömrünün kaldığını öğrenir. Onu yaşama bağlayan pek de bir şey olmayınca ölmeye karar verir. Ama karşısına öyle biri çıkar ki... Hem Malo'ya hem de bana hayatı sorgulatacak cinsten biri. Ama beni en çok etkileyen kitabın olay örgüsü değil de her okuduğumda beni tutup sarsan bazı cümleleriydi. Yazarın üslubuna hayran kaldım. Her bir cümleyi not aldım. Ki bu nedenle tek bir kitaptan 70 alıntı paylaşmışım :) Moralim bozulduğunda, kendimi saldığımda, yorulduğumda açıp açıp okumalık. Bu arada hikâyenin sonunun da olumlu bitmesi tadından yenmez bir kitap bıraktı geride. İyi okumalar ...
Yaşamadan Ölmeyeceğim
Yaşamadan ÖlmeyeceğimMaud Ankaoua · Yan Pasaj · 2021677 okunma
237 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 saatte okudu
İçinizi ısıtacak, bir çırpıda okunacak, kâh ağlatacak kâh güldürecek ve içinde sizden birini bulacağınız bir kitap bu. Zahide öğretmenin Şırnak'a çıkan tayinini ve tereddüt etmeden terör eylemlerinin tavan yaptığı bu bölgeye bir kardelen yetiştiririm umuduyla gidişini okuyacaksınız. Zahide'nin Çalıkuşu olma yolundaki ilerleyişini gururla takip edeceksiniz. Sonra bir Mehmet tanıyacaksınız. Vatanı için canını veren, yeni doğmuş çocuğunun yüzünü bir kere bile göremeden Rabbine yürüyen bir Mehmet... Zahide'nin bir çocuğun hayatını değiştirme çabasını gözünüz yaşlı okuyacaksınız. Ve bir öğretmen olarak gurur duyacaksınız ismi Zahide olmayan ama içinde Zahideler barındıran tüm Çalıkuşlarıyla. Kader ağlarını örecek ve o çocuğun hayatı değişecek. Belki Zahide tarafından değil ama Zahide'yi cisimde değil özde seven biri tarafından. Ve bu hikayenin bir yerlerde kısmen gerçekten yaşandığını bilerek tüm Mehmetlere, tüm Zahidelere ve tüm İsmetlere rahmet okuyacaksınız. Mekanın cennet olsun Mehmet komutanım. İyi okumalar...
Hayat Türküsü
Hayat TürküsüHasan Balaban · Kitap Yurdu Doğrudan Yayıncılık · 20224 okunma
Reklam
140 syf.
·
Puan vermedi
·
23 saatte okudu
Çerez niyetine okunacak bir Ege romanı... Dünyanın kanayan ama iyileştiremediği yarası mülteciler... Bir Aylan bebek vakası ama bu defa bir mucize... Mustafa ve Mesude bir sahil kasabasında yaşayan balıkçı bir çifttir. Deniz isminde 7 yaşındaki evlatlarını denize kurban verirler. O günden sonra hiçbir şey aynı olmaz. Ta ki Mustafa denizde, şişme botun içinde ölmemiş bir mülteci bebek bulana kadar.. Evlat hasretlerini bu bebekle gidermek isterler ama her şey istedikleri gibi gitmez. Neyse ki final Mesude'nin yüzünü güldürecek cinsten. Ama başka bir annenin kanayan yarası olarak... İyi okumalar..
Balıkçı ve Oğlu
Balıkçı ve OğluZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 202126,7bin okunma
416 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
19 günde okudu
Bu adam ne yaşadı da böyle muhteşem hayal gücüne sahip dediğim kitaplardan birini okudum yine :) En çok da bu yazarın kitaplarında Türkler ya da Türkiye'ye değinmiş olması ilgimi çekiyor. Polisiye yazarlarının şahı bana göre bu Fransız yazar. Hem mistisizim, hem suç, hem cinayet hem de heyecan var kitaplarında. Kitabın konusuna gelirsek Diane isimli etologun Tayland'dan evlat edinmesiyle başlayan olaylar zinciri ve cinayetler Türk-Moğol topraklarında son buluyor. Şaman kültürü ve Moğollar arasındaki mistik bağ dikkat çekici. Kitabın sonuna kadar heyecan hiç bitmedi. Diane'nin mutsuz geçen çocukluğuna ve gençliğine inat cinayetleri araştıran baş komiserle gönül ilişkisi olmasını istedim gerçekten. Olabilirdi de.. Tabi adam ölmeseydi :) Final tahmin etmediğim bir şekildeydi. Olayların baş kahramanı olabilecek kişiyi kafamda o kadar kurdum ki diğer ihtimali hiç düşünmedim. Bu nedenle benim için şaşırtıcı bir sondu. Çok da spoi vermeyelim. İyi okumalar...
Taş Meclisi
Taş MeclisiJean-Christophe Grangé · Doğan Kitap · 20188,4bin okunma
196 syf.
7/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Bazı bölümlerinde fikir ayrılığına düşmemize rağmen genel anlamda kitabı beğendim. Ütopik bir hikaye yine ütopik bir tarzda anlatılmış. Siyasi çekişmelerden, rantlaşmadan, kavgadan, gürültüden uzakta kendi hallerinde yaşayan ada halkının hayatı emekli bir devlet yöneticisinin adaya yerleşmesiyle alt üst olur. Ülkenin kargaşası artık bu sakin adaya da sıçramıştır. Bundan önce ağaçlar sonra da martılar nasibini alır. Birkaç sağduyu sahibi ada halkının fikirleri de dikkate alınmaz ve beklenen son gelir.
Son Ada
Son AdaZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201351,4bin okunma
331 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Genelde romanlar olay örgüsünü açıklayarak başlar. Okuru hikayeye adapte etmeye çalışır. Sonra bombayı patlatır tabiri caizse. Ama bu kitapta bomba hikayenin en başında patlıyor. Bir insan pat diye kör oluyor. İnsan ister istemez kendini kahramanın yerine koyuyor. Hatta bir ara gözlerimi kapatıp evde kör gibi aradıklarımı, yönümü bulmaya çalıştım:) Uygulamalı roman okuyucusu:) Ve zamanla tüm ülke kör oluyor. Bir kişi hariç: Hikayedeki göz doktorunun karısı... Küçük kör gruplarının yöneticisi oluyor bir anda bu kadın. Bazen kendimi bu kadının yerine de koydum. Herkes körken ve hiçbir şey görmeden yaşarken herkesin ve her şeyin sorumluluğunu almak ister miydim? Yoksa ben de diğerleri gibi kör olup tamamen çürümüş dünyayı ve insanlıktan çıkmış insanları görmek zorunda olmamayı mı tercih ederdim? Bu soruya kitabın sonuna kadar net bir cevap veremedim açıkçası. Bir de yazarımız kahramanlara hiç işim vermemiş. Doktor, doktorun karısı, ilk kör, taksi şoförü kör vb gibi isimlerle hitap ediyor hikayenin sonuna kadar. Bu da bize yazarın komünist rejimi ne kadar benimsediğini gösteriyor aslında. Eşitlikçi davranış şekli... Final heyecanını sizlere bırakıyorum. İyi okumalar...
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022104bin okunma
340 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Bu topraklar çok zulüm gördü. Müslümanlar her daim çok büyük acılar çekti. Hele de babaları Osmanlı'yı kaybettikten sonra.. Ama bu acıların en büyüğü, en gaddarı, en insanlık dışı olanı Bosna'da yaşanandı şüphesiz. Her zaman içimizde kapanmayan bir yara olarak kalacak Bosna... Bu kitap o günlere tekrar gitmemi sağladı. İnsan onurunun
Sevdalinka
SevdalinkaAyşe Kulin · Everest Yayınları · 202012,9bin okunma
288 syf.
2/10 puan verdi
Eylül.. Hüzünlü ve kavuşulamayan bir aşkı anlattığı başından beri belli olan bir hikaye. Konu güzel, mekanların tasviri harikulade ama gelgelelim anlatım tarzı çok sıkıcı. 50 sayfada anlatılacak konuyu 300 sayfada tamamlamak.. Evet Türk Edebiyatındaki ilk psikolojik roman Eylül. Kişilerin duygu betimlemesine ayrı bir önem verilmiş doğal olarak. Ancak bu daha yalın bir dille ve daha ilgi çekici şekilde yapılsaymış tadından yenmezmiş. Yoksa Suat ve Necip'in cisimde değil özde aşklarına diyecek bir şeyim yok. Ha bu arada kitap iki sevgili kavuşamadan bitti derken son birkaç sayfada ters köşe yapıyor. En azından ruhlarının kavuştuğunu söyleyebiliriz herhalde.. İyi okumalar...
Eylül
EylülMehmet Rauf · Akvaryum Yayınevi · 201239,7bin okunma
Reklam
296 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
İstanbul'dan yola çıkmış bir kervan. Sürre alayı... Aşkla, hasretle kavuşulmayı bekleyen kutsal beldeler... Vehhabi tehlikesinden dolayı 5 yıldır yapılamayan hac merasimi... Ve bu uğurda ölümü göze alan hacı adayları... Sürre alayının 4 ay süren yolculuğunu anlatıyor bu kitap. Ama ne anlatma! Yine kalemine sağlık İskender Pala dedirtiyor. Günümüzde uçakla ne kadar kolay kavuşuyoruz o kutsal beldelere. Bu kitabı okuduktan sonra insanın o kervanda olası geliyor. Tuz parasıyla Kabe yollarına düşen bir meczup.. Hacıların Kabeye ulaşmamaları için her türlü barbarlığı yapmaya hazır Vehhabiler.. Kendilerince İslam'a farklı anlamlar yükleyip müslümanlara bunu dayatmaya çalışan Suud ailesi. 5 yıldır hac yapamayan milletine hac yolunu açmaya çalışan Sultan Mahmud.. Sürre emiriyle, hacısıyla, meczubuyla, vakanüvistiyle Vehhabi tehlikesini yarıp geçen inanmışlar ordusu.. Ve beklenen kavuşma.. Heyecanı bir an bile eksilmeyen bir macera.. Kitabın sonunda kendim Efendimiz'e kavuşmuş, Kabe' ye yüz sürmüş gibi mutluydum.. "Lebbeyk! Allahümme lebbeyk!"
Kervan
Kervanİskender Pala · Kapı Yayınları · 20213,390 okunma