Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ben buradayım sevgili okuyucum, sen neredesin acaba?
Sayfa 196Kitabı okudu
202 syf.
·
Puan vermedi
“Ben buradayım sevgili okuyucum, sen neredesin acaba?” sorusunu bi yazıda okuyup peşine düştüğüm bi kitaptı Korkuyu Beklerken. Uzun zaman oldu sayfalarını çevireli ama adı her geçtiğinde buruk bi tebessümle "Evet, nerede olduğumuzu anlamak için okunmalı." dediğim öyküler toplamı: "Beyaz Mantolu Adam" "Unutulan" "Korkuyu Beklerken" "Bir Mektup" "Ne Evet Ne Hayır" "Tahta At" "Babama Mektup" "Demiryolu Hikâyecileri – Bir Rüya" Her ne kadar son öykü ön plana çıkmışsa da (sorudan kaynaklı olarak) ilk öyküsü "Beyaz Mantolu Adam" canlılığını hala korur benim zihnimde. Bireyin şu garip hayat içinde kendini var etme çabasını, dramını, isyanını birbirinden etkileyici öykülerle, leziz bi üslupla yani yine ustalığını ortaya koyarak anlatıyor Oğuz Atay.
Korkuyu Beklerken
Korkuyu BeklerkenOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202226,4bin okunma
Reklam
380 syf.
6/10 puan verdi
Sonunda bu kitabı bitirebildim. Debbie Macomber, aslında hiç tarzım olmayan yazar olmasına rağmen,kitaplarını neden hep okumak gibi bir dürtüye sahibim bilemiyorum. Belkide, günümüzde mutsuz sonlar,üzücü olaylar,bizi stresten strese sokan olaylar o kadar çoktur ki, mutlu sonlara gereksinim duyarız. Debbie Macomber`in kitapları umutsuzlukla başlıyor ama sonlara doğru "hayatta her şeye çare vardır okuyucum yeter ki sen hiç bir zaman ümidini yitirme" diyor. Bak Macomber kitaplarını okuma nedenim gerçek anlamda bu. Kitaba gelirsek: Yine yaralı kalpıeri olan insanları işliyor yazar. Jo Marie Rose adlı bir kadının ,kocasının ölümüyle birlikte ,bir otel satın alması ve bunun akabinde gelişen olaylar; müşterilerin (Josh ve Abby) yaşadıkları acı- tatlı olaylar ,aile ilişkileri,arkadaşlık , dostluk ,aşk ,anlatılmış. Her iki müşteri de otel sahipleri gibi otele sırtlarında yüklerle gelmişlerdi.Kitap ilerledikceyse yükler hafifliyor... Umudunuzu korumak güzeldir. Umudunuzu yitirmeden okuyacağınız kitap.Diğer Macomber kitapları gibi :) Öteki kitapları`nı çabuk bitirmeme rağmen iki haftaya zor bitirdim. Bilmiyorum nedenini :) 6 puan vermemin nedeni bu. Hayatın zorluğundan yorulmuşsanız, sizin de sırtınızda ağır yükler varsa,ümit sizin için de uzakta yanıp sönen belli belirsiz bir yıldız gibiyse Macomber okumanın zamanı gelmiştir demektir. :)
Gül Limanı Oteli
Gül Limanı OteliDebbie Macomber · Epsilon Yayınları · 20121,006 okunma
Sevgili okuyucum, o öylesine güzel bir geceydi ki, böylesini ancak gençliğimizde görebiliriz! Gökyüzünün aydınlığında, yıldızların parlaklığına bakıp bakıp da, "Böyle bir göğün altında insan nasıl olur da öfke duyar, hırçınlaşabilir?" diye düşünürsünüz. Ama bu düşünce de gençler içindir, sevgili okuyucum, hem de çok gençler için. Dilerim, sizin de gönlünüz uzun süre genç kalsın..
Değerli okuyucum; ant içerim ki, her şeyi tam anlamıyla algılamak, bir hastalıktır.
202 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
-Bu kitabı enfes bir zevkle okumamı itiraf edebilirim.Ve bu kitap bana bazı şeyleri hatırlattı ama onları izah etmeyeceğim.Çünkü,bu bana özel şahsi hatırlatmalar olsa gerek :) Atay’ın, hikâyelerinde kurguladığı kahramanlar aracılığıyla toplumdan kendini soyutlayan, yalnızlaşan ve bunun neticesinde içselleşen problemli insanları anlattığını
Korkuyu Beklerken
Korkuyu BeklerkenOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202226,4bin okunma
Reklam
Genç okuyucum! Başarılı olma yolunda rastlayacağın başlıca düşmanlar; başta tembellik olmak üzere, kötü arkadaş ve kötü örneklerdir. Bu arada kötü kitap ve kötü hocanın sana yapacağı kötülükten de bahsetmek ve seni bunlara karşı da uyandırmak gerekir. Senin elinde bütün bu düşmanlara karşı koyacak kuvvetli iki silahın var: İradeli olmak ve çalışmak. Şu halde, mesele, iradeyi terbiye edip iyiliğin hizmetinde kullanmakta ve çalışmayı verimlendirmenin yolunu ve yöntemini bilmektedir. Bence senin her şeyden evvel muhtaç olduğun bilgi budur.
308 syf.
8/10 puan verdi
Yaşadığı çağın gerektirdiği sosyal kültürel durumu açısından ayna görevi oldu, tuhaf olan hala bu sistem günümüzde devam etmekte, ve kendince yorumunu hiç esirgemeden bu dünya düzenine çok güzelce giydirmesi güzel bir durum :) Üslubundaki hararet kendini kaptırışı özellikle kendisini eleştirenlere karşı öfkelenişinde kahkahalara boğuldum :) mesela: 'Eğer okuyucum bütün bunları boş ve abrakadabra olarak görüyorsa, iyi bir şey onun için. Onun kendi küçük gübre yığını üstündeki küçük böbürlenişleri için söyleyecek artık hiçbir şeyim yoktur yalnızca. ' Hatta eleştirenlere daha da ileri gidip şarkı bile yazmıştır :) mırıldanışları da olsaydı tam olurdu tabi : 'Bana inanmıyorsanız eğer, inanmayın. Size söyleyeceğiniz küçük bir şarkı bile vereceğim. Bana doğru gelmiyorsa eğer Ne kadar doğruysa bana ne ?' Kitabın her kelimesini, cümlesini ayrı bir zevkle okudum. İnsan organizmasından başlayıp, evrenin gizemiyle kapaması konusunda ağırdan alması da verdiği bilgiyi yedire yedire hazmetmeme vesile oldu Başlangıcında verdiği bilgiler tekerrür etse de beyninize işlemesi konusunda çok iyi bir yöntem. Kesinlikle okumaktan çok zevk alacağınız bir kitap olduğunu düşünüyorum :)
Ruhsal Çözümleme ve Bilinçdışının Doğaçlaması
Ruhsal Çözümleme ve Bilinçdışının DoğaçlamasıD. H. Lawrence · İlya Yayınevi · 2007184 okunma
202 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Keşke her biri ayrı birer kitap-roman olabilseydi, dedirten sekiz öykünün bulunduğu enfes bir Oğuz Atay eseri. Öykülere ve yazara dair seçkin ve eleştirel bir önsözle başlayan kitap "ben buradayım sevgili okuyucum, acaba sen neredesin?" cümlesiyle biter. Kitabın önsözündeki tabirle "negatif kişiler topluluğu"nun yani kendi sorunlarını çözememiş, topluma kendini kabul ettirememiş, acımasızca dışlanmış, yalnızlığa-umutsuzluğa-çaresizliğe ve sonuçta intihara, cinayete, delirmeye itilmiş marjinal insanların, olumsuz kahramanların öyküleridir. "Yalnızlığı yaşayan insanların, kendi içlerinde başlayıp biten eğlenceleri vardır."
Korkuyu Beklerken
Korkuyu BeklerkenOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202226,4bin okunma
Sonra bir de aşk konusu vardı. Okuyucum da kuşku duymayacaktır eminim, bu kadar sınırsız dünyaya sahip bir genç olarak, çok büyük bir aşka yetenekli olduğuma kesinlikle inanıyordum... baş döndürücü, sersemletici bir aşka. Yirmi beş yaşındaydım. Sağlıkla coşuyordum. Durmadan roman okuyordum. Hayal gücüm genişti. Aşka hazır oluşumda da, bu nedenlerle, şaşılacak hiçbir şey yoktu. Aşka hazır! Utangaç ve duygulu bir gencin, içinin ihtirasla dolu olduğunu söyleme biçimi değil mi bu? Aşk acaba bu duyarlı tiplerin, içlerindeki şehveti yönetmek için kullandıkları bir hayal değil mi? Yoo, pek değil! O sıralarda yirmi beş yaşında olan o gencin yüzeysel, duygusuz, kendine aşırı güvenli ve bencil biri olduğunun farkına varıyor ve acı duyuyorum. Bir tek, içinin ihtirasla dolu olduğu doğru. Ama zavallının hakkını teslim etmek gerekirse, aşka hazırdı gerçekten.
Sayfa 12 - e yayınları 1998 basımKitabı okudu
Reklam
202 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Yine toplumda tutunamayan, yalnızlığın dibine vurmuş, bazen depresyonda, değersiz, kendisiyle barışık olmayan, toplum içinde kendine bir yer açamamış insanların öyküleri... Yine Oğuz Atay, yine satır satır bir yerlere not etmeli... Son satırları "Ben buradayım sevgili okuyucum, sen neredesin acaba" Biz buradayız hala sayın yazar, keşke burada olup yeni şeyler yazabilseniz...
Korkuyu Beklerken
Korkuyu BeklerkenOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202226,4bin okunma
Korkuyu Beklerken
Korkuyorum. Çünkü buradan gitmek istiyorum. Bakkal daha veresiyeyi kesmedi. Fakat bu durum artık bir süre daha bile süremez. Bakkaldan utandığım için soramadım, bir zamanlar -bir süre önce- aynı çekingenlik yüzünden kundura tamircisine de soramamıştım: Bir mektup yazmak istiyordum, ama adres bilmiyordum. Yani hiçbir adres bilmiyordum. Buna inanmazlardı, bunun için utanıyordum. Bana herhangi bir adres söyler misiniz? diyemezdim. Oysa herhangi bir adres yeterliydi benim için. Bir zorluk daha vardı o zamanlar. Şimdi de var - yani bir süre geçtiği halde. Kendi adresimi de bu mektupta yazmak sorunu beni düşündürüyor. Bu hikâyemi, ekspres ya da posta treni artık -belki de sadece belirli bir süre için- geçmediği halde, bir yolunu bularak okuyucularıma -artık müşterim kalmadı- iletebilsem bile, nerede bulunduğumu nasıl anlatacağım? Bu sorun da beni düşündürüyor. Ama gene de ona yazmak, hep onun için yazmak, ona durmadan anlatmak, nerede olduğumu bildirmek istiyorum. Ben buradayım sevgili okuyucum, sen neredesin acaba? 23 Haziran 1976 - 26 Eylül 1977
Sayfa 195 - iletişimKitabı okudu
"Ben buradayım sevgili okuyucum, sen nerelerdesin acaba ?
Sayfa 196Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.