Artırıp PES diyorum
"Pas," diyor. "İşte bu olağanüstü bir şey, sözgelişi, 'Pas,' deyip düşünmeye bol vakit bulabiliyor insan."
"Duygusuzluğum yüzünden,tüm dışsal etkenlere ve olaylara karşın günler daha da sıkıcı hale geldi."
Reklam
Cumhuriyet Türkiye’sinin küçük bir ülke olduğunun ve kendisinin devler çağında yaşamadığı gerçeğinin de farkındaydı. Büyük iskender, Jül Sezar ve Napolyon’un dünya imparatorlukları çağında yaşamış olsaydı, böylesine düş kırıklığına kapılmazdı. Çağdaş Türkiye’yi yarattığı ve başka hiç kimsenin Ortadoğu’da böylesine kalıcı bir büyü yaratamayacağı bir gerçek olmakla birlikte, o, gerçek görevinin büyük imparatorluklar kurmak ve dünyayı dönüşüme uğratmak olduğunu hissediyordu. Ona, başarılı olamadığını düşündüren, yine kendisinin olağanüstü yükseklikteki standartlarıydı.
Türkiye’nin olağanüstü kayıplarını kabullenebilecek ülke sayısı ise daha da azdı. Buna rağmen Kemal, yalnızca Türk topraklarını istiyordu ne daha çok, ne daha az. O, “Türklerin Babası” (Atatürk) olarak adlandırılıyordu, “Ortadoğu’nun Babası” olarak değil.
Bir kez kendini bulmuş olan kişinin bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık. Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar.
Herkesin bir düşkünlüğü vardır: Kimi tazılara düşkündür, kimi müthiş bir müziksever olduğunu, müziği bütün derinliğiyle hissettiğini düşünür, bir üçüncüsü yaman bir yemek düşkünüdür, dördüncüsü kendisine verilmiş rolün bir üstünde bir rolü oynamanın sevdasındadır, beşinci biri daha alçakgönüllüce bir hevesin ardındadır: Yatıp kalkıp bir hassa yaveriyle anacaddede bir iki tur atmanın ve dostlara, tanıdıklara, hatta tanımadıklara caka satmanın hayalini kurar durur. Altıncısına öyle bir el bağışlanmıştır ki kağıt destesinde kupa birlisinin ya da ikilisinin ucuna bir işaret atmak için olağanüstü bir tutkuyla kıvranır durur, yedinci biri ise bir yerleri düzene sokmaya, menzil amirine ya da arabacılara usulca sokulmaya çalışır. Sözün özü, herkes kendince bir şeylere yönelmiştir. Ama Manilov'da böyle bir şey yoktu. Evinde pek az konuşur, daha çok derin düşüncelere dalardı; ama ne düşünürdü, bunun burasını yine yalnızca Tanrı bilirdi.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.