Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"duyu tapıncı genelde ve haklı olarak kötülenmiştir, bize kendimizden daha güçlüymüş gibi görünen, bizler kadar yüksek örgütlü olmayan varlık biçimleri ile paylaştığımızı fark ettiğimiz tutumlardan ve duyumlardan içgüdüsel olarak korkmuşuzdur. bile isteye, delicesine reddetmeler, en korkunç şekilde kendi kendine eziyetler, kendini inkârlar... bütün bunların kökeninde korku yatıyordu, sonuçta varılan nokta ise insanların bilgisizliklerinden dolayı kaçmaya çalıştığı hayali bir düzeysizleşmeden, daha korkunç bir şekilde düzeysizleşmesi, o olağanüstü ince alayıyla Doğa'nın o münzeviyi, çölün yaban hayvanlarıyla birlikte sürü halinde yaşaması için çöle sürmesi, keşişe can yoldaşı olarak tarladaki hayvanları armağan etmesi."
Bütün gece yana tutuşa aradığım şeyi bulmuştum sonunda: Birisi bana ihtiyaç duyuyor, beni arıyordu, ilk kez bu dünyaya ait birisi için var olduğumu hissediyordum.
Reklam
Hayatın en dibindeki lağımlara kadar inmek, tüm geçmişimi tek bir gün içinde harcayıp israf etmek beni cezp ediyordu…
Darvincilik başlıklı makale
24 Kasım 1859'da, Türlerin Kökeni'ni yayınlayan Darwin, bilimsel evrim teorisinin temelini atarken, canlı varlık popülasyonlarında üreme sırasında gerçekleşen küçük değişiklikleri ve bu varyasyonların doğal seçiliminin özellikle çevreye ve nüfus fazlasına bağlı olduğunu ifade eden varyasyon/seçilim kavramsal çifti sayesinde biyolojide
Sayfa 188 - Yordam KitapKitabı okudu
…pek çok elin dokunuşuyla aşırı kirlenmiş, yaşlılıktan katılaşmış, aşınmış da olsa, korkularından kurtulmak için tutunabilecekleri, sarılabilecekleri herhangi bir şeyin olduğunu hissetmek yalnızlar için, kendi kendine hapsolmuş insanlar için ne mucizevi bir şeydi.
"İnsan âşık olunca yeniden doğmuş gibi oluyor. Sevdiğimiz insanın bir bakışı, bir dokunuşu, seslenişi aklımızı başımızdan almaya yetiyor. Nedenini, nasılını bilmiyorum, ama bu olağanüstü bir mutluluk."
Reklam
Aslında Cleopatra fiziksel açıdan olağanüstü değildi, siyasi gücü yoktu ama her ikisi de cesur ve zeki erkekler olan Caesar ile Antonius bunu fark etmemişti. Gözlerinin önünde sürekli olarak kendisini değiştiren bir kadın görmüşlerdi yalnızca. Giysileri ve makyajı her gün değişiyor ve her seferinde ona görkemli bir tanrıça havası veriyordu. Tüm yazarların değindiği gibi sesi müzikal ve sarhoş ediciydi. Belki söyledikleri sıradandı ama konuşması öylesine tatlıydı ki, dinleyenler ne söylediğini değil nasıl söylediğini anımsıyorlardı.
Yeniden hissetmeye başlamıştım, kurumuş dal yeniden yeşermiş tomurcuk veriyordu.
Bir kez kendini bulmuş olan kişinin bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık. Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar.
İçimin bir zamanlar ne kadar ölü olduğunu asla bilmediler, şimdi nasıl çiçek açtığımı da asla anlamayacaklar.
Reklam
Bir kez kend içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar.
Çünkü sadece kendi kaderlerini bir gizem olarak yaşayabilenlerin gerçek anlamda yaşadıklarına inanıyorum .
"Burası karıncalar gibi kaynayan,yerlerde sürünen insanlarla dolu,ilginç,garip,olağanüstü,fantastik bir dünyaydı."
Sayfa 86
Onunla karşılaştığımda neden daha o akşam başıma olağanüstü bir şey geleceğini sezmiştim ki?
Her islam insanı, gücü ve yeteneği ölçüsünde, âdeta bütün imanı bir anda elinden alınmış da yeniden ona kavuşmak için olağanüstü araştırma ve girişimlere dalmış kişidir. Onu tekrar bulmak için fizikte, fizikötesinde bütün sırlı düğmelere, tuşlara dokunan kişi. O arayacak, arayacak ve sonunda Allah’ın lûtfuyla yeniden imanını bulacaktır.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.