108. Allah’tan başka varlıklara tapanlara, O’nun yerine başkalarına yalvaranlara sövmeyin. Bizzat kendi şahıslarını aşağılamayın. Ayrıca; Onların Allah’tan başka yalvardıkları ve kutsal saydıkları putlarına, önderlerine, ilâhlarına da sövmeyin. Böylece onlar da cahillikle taşkınlık edip Allah’a sövmesinler. Çünkü onlar, doğruyu-yanlışı birbirinden
"Bugünden itibaren evliliğin ona getireceğini düşündüğü olağanüstü mutluluğa artık umut bağlamamaya, bunun sonucu olarak da yaşadığı güne saygısızlık etmemeye karar verdi."
Bizde, ellerinde ahlâk meşalesi taşıdığı varsayılan kişiler, kendilerini normal zevklerden mahrum eden ve bunun acısını başkalarının zevklerine karışarak çıkaran kişilerdir. Bizim erdem anlayışımızda başkalarının işine burun sokma özelliği vardır: Bir kimse eğer kalabalığın rahatını bozmuyorsa onun olağanüstü iyi bir insan olabileceğini düşünmeyiz. Bu bizim Günah anlayışımızdan kaynaklanıyor. Bu tavır yalnızca özgürlükleri kısıtlamakla kalmıyor; ikiyüzlülüğe de yol açıyor. Çünkü geleneksel ölçütlere uyum sağlamak çoğu kişiye fazlasıyla güç geliyor.
Özellikle inandığımız ve düşündüğümüz her şey hayatımızda gerçekleşir, tıpkı hastalıkların iyileşmesi veya olağanüstü başarıların gerçekleşmesi gibi. İkna olduğumuz her şey bize ulaşır.
İster hastalıkların iyileşmesi, ister olağanüstü başarılar olsun; inandığımız ve sıkça düşündüğümüz her şey, hayatımızda tezahür eder. İnandığımız her şey gerçekleşir. Doğal olarak, eğer korkularımıza enerji sarf edersek, onlar da gerçekleşecektir.
Tasavvufun şu veya bu şekilde katı bir öğreti nüvesi olmamıştır; dindarlığa duyulan popüler saygının ve dinsel ritüellerin resmi ifadelerine ilişkin politik olarak üretilmiş güvensizliğin, gevşek örgütsel kanallarından İslam toplumunu kaplayan örgütlü bir dinsel enerji akışıdır. Bu muğlak deneyim, belirli bir anda entelektüel dünyayı bölen
"...Bir kez kendini bulmuş olan kişinin bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık. Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar."
...nsavaşın normal zamanda aylar ya da yıllar sürecek -paslanma, kirlenmeler, yıkımlar, bedenlerin çürümesi gibi- olayları üretmesinin şu olağanüstü hızını fark ettin mi?
.