Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
320 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Açıkcası arkasını okuduğumda inanılmaz merak ettiğim bir romandı. Fantastik bir kitap bekliyordum ama beklediğim gibi olmadı. 1600 lü yıllarda, Norveçin kültürel, siyasal yapılanmasını detaylıca izliyoruz kitap akışında. Cadı avının zirve noktalarına, erkeklerin baskınlığı altında kadınların gitgide daha da ezildiği anlara tanık oluyoruz. Kimliklerinin serbest bırakılsa bir erkek gibi güçlü ve cesur olabilecekleri yerde bir çocuk gibi bir köle gibi susup, boyun eğip, hallerine razı olmalarını... Kilisenin dinsel mi yoksa baskısal mı olduğunu sorguluyoruz. Bu açıdan beklentimin dışında ama tatmin edici bir kitaptı. O yılların üzerinden çok zaman geçmesine rağmen yazarın da dediği gibi çok da yabancı olduğumuz meseleler değil maalesef... Birde içinde kısa da olsa bazı kısımlarda bulunan eşcinsellik sahneleri beni rahatsız etti. Kişisel tercih, okumaktan rahatsız olmayan da olabilir ama ben görmek istemezdim. Bunun dışında genç bir yazar olmasına rağmen akışı, olayın işlenmesi çok iyiydi. Cadı avlarında yapılan işkenceler zulümler anlatıldıkça kanım dondu, birkaç yerde gözyaşlarımı tutamadım. Son olarak birkaç yerde kelime hataları vardı -yor ekiyle kurulan bir cümlenin peşine -r ekli geniş zaman cümlesiyle devam ediliyor araya mış miş giriyor falan, baskıdan kaynaklı mı çeviriden kaynaklı mı bilmiyorum ama bu da okurken rahatsız ediciydi. İthaki en sevdiğim yayın evlerinden biri, kalitesine de hep güvenirim ama bu sefer bu gibi hataları görmek şaşırtıcıydı. Kitap bütünlüğünü bozuyordu okurken.
Kadınlar Adası
Kadınlar AdasıKiran Millwood Hargrave · İthaki Yayınları · 2021566 okunma
384 syf.
10/10 puan verdi
·
12 günde okudu
rengarenksin tek bir rengin içinde, hem de tüm parlaklığınla
Hayatı yaşamayı gerçekten biliyor muyuz? Elimizdeki imkânlarla mutlu olmayı ne kadar başarabiliyoruz? Yaşadığımız yerin güzelliklerinin ne kadar farkındayız? Yaşamak derken gerçekten yaşıyor muyuz ?.. Zaman zaman
Hayatın Kıyısında
Hayatın Kıyısında
olduğumuz zamanlar olur; kimseyi görmek istemeyiz ölmeyi isteriz yok olup gidince zaten kimsenin umrunda olmayacağımızı,
Hayatın Kıyısında
Hayatın KıyısındaJennifer Niven · Pegasus Yayınları · 20162,684 okunma
Reklam
112 syf.
9/10 puan verdi
·
8 saatte okudu
“Televizyonda başına bir şey geldi mi başrol oluyorsun ,hayatta başına bir şey geldi mi figüran.” Okumaya başladığım gün içerisinde bitirdiğim kitap aynı zamanda yazardan okuduğum ilk kitap oldu Antabus. Leyla karakterimiz bize eziyet dolu yaşamını iki farklı senaryo ile karşımıza çıkarıyor.İkinci senaryoyu birinciye tercih ettim kendimce.Leyla’nın hikayesi yabancı değil bize maalesef, gündelik hayatta, haberlerde, sosyal medyada tanık olduğumuz kadına şiddetin gerçek bir kesiti gibi. Kitapta karakter hikayesini kara mizah şekilde anlatması beni duygudan duyguya soktu duygu karmaşası yaşadım çoğu yerde. Toplumu, ailesini kendine has üslubuyla eleştiriyor Leyla.Kitapta dikkat çeken bir diğer karakter daha var;Ülker Abla.Ülker Abla’nın benzer hikayesine de değinilmiş kısa bir şekilde.Antabus’u merak edenler için Antabus alkol bağımlığı tedavisinde kullanılan bir çeşit ilaç, Leyla da bu ilacı kendi kocasında kullanmaya çalışıyor ama tabi başaramıyor.Genel anlamda beğendiğim bir kitap oldu Antabus tavsiye ederim. “Önceleri utanırdım.”El aleme rezil oluyoruz”diye.Asıl el alem bana rezil oluyor.Görüp de görmeyerek.”
 Antabus
 AntabusSeray Şahiner · Everest Yayınları · 20193,544 okunma
345 syf.
·
Puan vermedi
·
15 günde okudu
YAŞAYAN TEK İSTİKLAL GAZİSİNİN REKLAM DÜNYASI İLE İMTİHANI 1974 doğumlu Murat Menteş’in üçüncü romanı. Diğer kitapları da böyledir muhtemelen; romanı bir tür içinde sınıflandırmaya kalksak, bu tür absürt aksiyon kara mizah olabilirdi. Roman kahramanı Civan Kazanova gibi söyleyecek olursak, absürt aksiyon kara mizah diye bir roman türü olmasaydı,
Ruhi Mücerret
Ruhi MücerretMurat Menteş · Alfa Yayınları · 202015,4bin okunma
24 syf.
·
Puan vermedi
"Olsun", dedi Fındık. "Sen hatalı olduğunu düşünme. Farklı olduğumuz için güçlüyüz biz de." Fındık diğer köpekler gibi koşmaktan, kemik yakalamaktan hoşlanmadığı için dışlandığını düşünürdü. Bir gün ot yemek istemeyen ineğin, yüzmekten hoşlanmayan ördeğin olduğu bir grup arkadaş edindi. Sonra farklı olmanın arkadaş edinmeye engel olmadığını ve bunun bir eksiklik değil aksine kendine özgü özelliklerinin bulunmasının bir zenginlik olabileceğini keşfetti. • 4 yaş ve üzeri için uygun. Tavsiye ederim.
Fındık
FındıkClaire Mowat · İş Bankası Yayınları · 202024 okunma
184 syf.
6/10 puan verdi
Kadının adı yok; kitapta gerçekten baş karakterin bir adı yok başta sokaklarda gördüğümüz kız çocuğu, daha sonra okul sıralarını paylaştığımız sınıf arkadaşımız, sahilde gördüğümuz genç kız, ileryen sayfalar da ailemizin içinde-oturduğumuz mahallede denk geldiğimiz yeni evli kocası gibi yeni işe girmiş kısaca yetişkinlik olarak tanımlanan adımları atmaya başlayan bir kadın. Yolun çok başında diye adlandırırız; yeni mezun oldun, yeni evlendin, yeni işe başladın oysa ki bu ülkede doğan her kadın gibi aslında çocuk yaşta, genç yaşta çok şey yaşadı çok şey gördü ve daha çok şey görecek ve yaşayacak ama bu sefer anne baba yanında olmayacak ki bu noktaya kadar gerçekten yanında mıydılar yoksa sadece var mıydılar göreceğiz. Kısaca adı olmayan kadın bizden, tıpkı diğer bütün karakterler gibi belki de yaşadığımız, tanık olduğumuz her bir olayı veya rastladığımız her bir kişiyi yazıya döken bir aynadır kitap. Okuma yolculuğumda bu kitap için bir solukta tabiri çok uygun olacak çünkü sabah başlayıp akşamına bitirdiğim ilk okuma deneyimimdi. İlk başlarda yazarın anlatış biçimi çok ani, bodoslama hissettirdi ama sayfaları çevirdikçe aktı gitti. Görürsünleri ile aslında var olanı gözümüze sokarak öğrettikleri ile ders çıkarmamızı istedikleriyle anne-baba-eş-sevgili kavramlarını işleyerek, güçlü olmayı öğütleyerek iz bıraktı. Keşke böyle olmasa, her birey kendisini geliştirerek(okuyarak) yaşanılabilir değişikliğin paraçası olsa diyerek bitirdiğim bir kitap bu yüzden okumaya ve okutmaya devam.
Kadının Adı Yok
Kadının Adı YokDuygu Asena · Doğan Kitap · 06,4bin okunma
Reklam
336 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Güzel ve Ölümcül
Kitabın arkasında İnsan ya da iblis .Prenses ya da canavar yazıyor .Yani bunlardan yalnızca biri olabilirmiş gibi.Peki ya karakter hepsinin bir bütünüyse ?Biri olmadan yarım ,eksik kalıyorsa ? Aslında bizi biz yapan şey beraberinde getirdiğimiz kötü ve sevmediğimiz huylarımızdır .Yani seni sen yapan şey sadece sevdiğin özelliklerin değil aynı zamanda sevmediğin özelliklerinde . Kabul ediyorum ki bazı yönlerimizi sevmek çok güç .Bunun sebebi ise kendimizi olduğumuz gibi sevmeyi öğrenememek ve dışardan gelen algılar .Şunu da hatırlatmak isterim ki bir kişi için güzel kabul edilirken başka biri için çirkin olarak görülebilirsin . Aslında önemli olan sen aynaya baktığında ne görüyorsun ve bundan memnun musun ?Cevap evet ise diğerlerinin düşünceleri çok da önemli değil. İşte kitapta da kendini başka insanlarla kıyaslayan ve kendini değersiz gören bir karakter var .Kitap fantastik türde . Ek olarak da şunu da diyebilirim masal tadında bir kitap. Buraya kadar okuduğunuz için teşekkürler.İyi okumalar dilerim.
Kız, Yılan, Diken
Kız, Yılan, DikenMelissa Bashardoust · Martı Yayınları · 2022301 okunma
212 syf.
6/10 puan verdi
"Talihimizin yükü altında ezilirken hayallerimiz, ruhumuzu güçlü kılar ve hayattan keyif almaya devam ederiz." "Aklın gökteki yıldızlarda olsa da, gözün önündeki çukurlarda olsun." Yazarın talih, amaçlar, hayaller, insan ilişkileri, genel olarak hayat üzerine mülahazalarını içeren bir kitap. Olay kurgusu pek güçlü değil, okurken çoğu yerde romandan ziyade deneme okuyormuşsunuz hissiyatı veriyor. Yazarın dil derinliği, anlatım inceliği oldukça kuvvetli. Bununla beraber okuru şaşırtacak türden kayda değer miktarda tespit yapılmıyor. Genel olarak farkında olduğumuz şeylerden bahsediliyor. Fikir beyan edilen konular genelde soyut konular olunca bazı yerlerde okumanın tadı kaçabiliyor. İnce bir üslubun uzun uzun anlatımlarından keyif alanların çok beğenebileceği bir eserken, benim gibi veciz sözlerden daha keyif alan insanlar içinse okumayan pek bir şey kaybetmez türünden bir eser.
Fahim  Bey ve Biz
Fahim Bey ve BizAbdülhak Şinasi Hisar · Everest Yayınları · 20221,822 okunma
108 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Geçmiş zaman hatıralarına
Geçmiş zamana kısacık anılarla, tatlı, hüzünlü, hasretli, bir bakış. Kitap çok hoş naif bir anılar anlatısıydı. Severek keyifle geçmişe, yaşamadığım eskiye ve yaşadığım bir 10-12 yıl öncesine, çocukluğuma götürdü beni. Ne güzel bahsedilmiş yaşananlardan. Çocukluktan, akşamlardan, köşkler, evler, mahalleler, yürüyüşler, ormanlar.. Sevdiğimiz yakınlarımızdan, hoş sohbetlerden, bazı hatıralardan, taşınmalar, yolculuklardan.. Yazarın sevgiyle anlattığı geçmişe, geçmişteki yıllarına, çocukluğuna ve hislerine gidiyoruz, ve bunlar bizim de hislerimiz oluyor, eşlik ediyoruz. yad ediyoruz... Güzel bir hatıralar yolculuğuna çıkmış gibi mutlu etti kitap beni. Yazarın derin, ince üslubu okumamı daha bir lezzetlendirdi. Az sayfalı, edebiyat dozu yüksek keyifli bir okumaydı. Dünyaya geldiğimize memnun olduğumuz bazı günler vardır; bazı hisler, bazı kişiler, bazı yüzler vardır. Işte ben bu kitapla o günlerin doruğunu yaşadım.. Tavsiye ederim. Keyifli okumalar...
Geçmiş Zaman Köşkleri
Geçmiş Zaman KöşkleriAbdülhak Şinasi Hisar · Everest Yayınları · 202299 okunma
168 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Kayığıma Binip Dağlara Geri Dönüş
Bu eseri beğenmem hakkında bir sürü düşünce yazabilirim aslında. Kitabın son sayfalarına(hatta her bölüm sonlarına ayrı notlar aldım) yazdıklarımı temize çekebilirim ama hazır hissedemedim. Modernleşen toplumdaki Japon sanatçılara dair olan ilgim İshiguro sonrası Dazai ile devam etmişti ve şimdi Soseki ile zirveye ulaşmış hissediyorum. Okuduğum her sayfada görüntüyü hissettim zihnimin köşelerinde ama aktaramam. Bir görüntüyü dile dökmek, ressamımızın söylediği gibi zor. Kendisinin zihnine bakmak istemedim, onun renklerin ahengine nasıl bir bakışla baktığını bilmek istedim. Kendisi de bu görüntüleri dile aktarmakta zorlandığı için bu kadar betimleme vardı belki de. Biri bana bu kitabı sorarsa anlatamam çünkü görüntülerden ibaret zihnimde. Naif bir esinti gibi geziniyor alnımın ortasında. Modernleşen topluma trenlere bindirilip naklediliyoruz, evet haklıydı Soseki. Kendi çitlerimiz içinde özgür olduğumuz söyleniyor ama çitlerin dışına çıkmamız yasak, yine haklıydı Soseki. Bu dünyadaki sınırlılıkları görüp bunlara dair bir endişe duyabilmek adına cahil olmamak değil, sanatçı bir ruha sahip olmak gerektiğini hissettim bu eser ile beraber. Sanatçı, dünyayı olabildiğince sade görmeli. Sağduyu, mantık çerçevesini bırakıp doğanın onu götürdüğü yerlere bakabilmeli. Bunun için de o çitlerin üstünden atlamalı. Sonra da diğer çitleri geçebilmeli. Kolay değil. Ruhuma oldukça dokunan bir eser oldu. Bittiği zaman daha net hissettim. İçim de bir sürü dağ, deniz, çiçek manzarası var. Biraz da trenlerin siyah dumanı karıştı ama birazdan kayığa geri binip dağlara yol alacağım.
Üç Köşeli Dünya
Üç Köşeli DünyaNatsume Soseki · İthaki Yayınları · 20221,029 okunma
Reklam
422 syf.
10/10 puan verdi
Zifiriyet Fabrikası
Farkında olduğumuz, öyle kimselerle konuşulmayan konuların rahatça anlatıldığı ve sürükleyici bir kurgu ile elinizden düşürmeyeceğiniz bir kitap.Aklımız erdi ereli kendimizle kaldığımızda sorguladığımız, o içe dönük tandık konuşmaları görünce siz de mutlaka fark edeceksiniz aslında neyin anlatılmak istendiğini... İçimizdeki korkuları besledikçe
Zifiriyet Fabrikası
Zifiriyet FabrikasıHakan Yücel · İkinci Adam Yayınları · 2020616 okunma
1008 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
BİR DOSTOYEVSKİ MANİFESTOSU !!!
Yağmurlu bir Ankara gecesi. Mayıs ayında olmamıza rağmen bu gri şehirde haftalardır yağmur yağıyor. Sanki evren bana ‘başla artık şu efsane kitaba’ diyor çünkü Dostoyevski okumak için her zaman kasvete ihtiyacım var. Aslında sabahtan hazırladım kendimi bu geceye. Çok heyecanlı bir gün geçirdim çünkü bu kitabı tam ik senedir elimde bekletiyorum,
Karamazov Kardeşler
Karamazov KardeşlerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202134,6bin okunma
134 syf.
·
Puan vermedi
Proto-inceleme, mini tanıştırma
6 Şubat'ta fay hattı sınırlarının çok dışına taşmış bir depremi unutulmasın diye haber başlıkları, Twitter paylaşımları, tanıkların ifadeleri ve hepimizin bildiği hükümetin attığı adımları da ekleyerek ele almış yazarlarımız. Bülent Çelik'in Gazete Pencere için çizdiği nokta atışı tespit karikatürleri de araya serpiştirilince hafıza tazelemek amacına iyi hizmet edecek olan bir çalışma çıkmış ortaya. Oldukça kısa bir zaman dilimini ele alırken gayet farkında olduğumuz, küçük dozlarla bünyenin zehre alıştırılması gibi kanıksadığımız liyakatsizlik her sayfada, yapış yapış elinize bulaşıyor. Hala bulaşıyor, aldığımız ortak nefesten.. Unutacak gibi olunca okuyun... Ya da... Cehalet mutluluktur..
Büyük Felaket
Büyük FelaketKolektif · Matiz Yayınları · 20232 okunma
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.