Tek bir gün bile öncekinin tıpatıp tekrarıysa, yazık. Her an her nefeste yenilenmeli. Yepyeni bir yaşama doğmak için ölmeden önce ölmeli.
Sayfa 400Kitabı okudu
MAHOMET (MUHAMMED (sav)) Vazifesinin yakın olduğu içine doğmuştu Metindi; kimseyi kınamıyor, incitmiyordu Yolda gördüğü kimselerle selâmlaşıyordu
La Légende des Siècles (Yüzyılların Efsanesi)
Reklam
Diyelim bize özel olarak garanti verildi, 100 sene yaşayacağız. Namaza ne zaman başlayacağız? Ölçü nedir? 60 yaşında mı, 80 mi, 90 mı, yoksa ölmeden bir gün önce mi? Peki ergenlik çağından itibaren yaptıklarımızın hesabı sorulmayacak mı bize? Allah, "Ey yaşlılar, namaz kılın " mı diyor, yoksa "Ey iman edenler, namaz kılın" mı diyor ?
Henry King Ketcham adında bir adam tanıyor musunuz? Ketcham, 1920 doğumlu bir adam. Amerikalı. 40’ların başında Alice adında bir kadınla evlenir. 44’te bir çocukları olur. Kısa adı Hank olan Henry King, bir çizerdir. Çok yetenekli bir çizgiromancı. Ama iki büyük sorunu vardır: uyuşturucu bağımlısı karısı ve hiperaktif çocuğu. Bir gün, aile Hank’in
Bak Kayra,biz herkes olduk.Kendimize en büyük acıları ve zevkleri tattırdık.Ve artık ölüyoruz.Bunu fark etmiyor musun? En yukarıdan aşağı düşüyoruz.Ve yeri öpmemize çok az kaldı.Başladığımız yere dönmeden,yani sermayemizde ve hafızamızda sadece ismimiz kalmadan hatırladıklarımızı yazacaksın.Hayatın suyunu içtikten sonra bir gün işememiz gerekecekti.Ve zihinlerimiz ölmeden önce bunu yapacağız, insanlığımızı, ahlakımızı,dünyayı çok uzun zaman önce yok ettik...Hissediyorum.Şimdi sıra anılarımızda ve hayallerimizde. Kafatasımızın içini süsleyen bütün bildiklerimizde.Her geçen saniye eksiliyorlar.Çok geç olmadan yazmalısın!
Kaybettiğimiz kişilerin ruhlarının, daha ilkel bir varlığın, bir hayvanın, bitkinin veya cansız nesnenin içinde tutsak olduğu yolundaki kelt inancını çok makul bulurum; bu ruhları gerçekten de kaybetmişizdir, ta ki, birçokları için hiç yaşanmayan bir gün, ruhun hapsolduğu ağacın yanından geçinceye, ruhu barındıran nesneyi tesadüfen ele geçirinceye kadar. O zaman ruh irkilip ürperir, bizi çağırır ve onu tanıdığımız anda, büyü bozulur. Bizim tarafımızdan kurtarılan ruh ölümü yener ve bizimle birlikte yaşamaya başlar tekrar. Geçmişimiz için de aynı şey geçerlidir. Geçmişi hatırlama gayretimiz nafile, zihnimizin bütün çabaları boşunadır. Geçmiş, zihnin hakimiyet alanının, kavrayış gücünün dışında bir yerde, hiç ihtimal vermediğimiz bir nesnenin (bu nesnenin bize yaşatacağı duygunun) içinde gizlidir. Bu nesneye ölmeden önce rastlayıp rastlamayacağımız ise, tesadüfe bağlıdır.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.