Evet, Türklerin için için yanan milli gururlarını ateşleyen kıvılcımı sıçratan İtilaf
Devletleri olmuştu. Ama, Mustafa Kemal’den başka hiçbir Türk çıkıp da bu ateşi, İtilaf Devletleri’nin planlarını altüst edecek şekilde alevlendiremezdi.
Yağmalama, iğfal, katliam günlük, sıradan olaylar olmuştu. Ama daha da kötüsü şuydu: Bayağılaşma, hainlik, alçaklık da diz boyuydu. Artık bir başkasına inanmak imkânsızdı. İnsan can dostundan kuşkulanır, komşusuna kin duyar olmuştu.
Sadece okunulması gereken değil aynı zamanda yaşanılası ve bugünlerde yaşanılan bazı acı gerçeklere de ışık tutan bir kitap olduğunu düşünüyorum. Dipnot olarak ;kafa yorucu isimler dışında kitaba hakim olmakta zorluk çekmiyorsunuz
Atsız 'ın kalemine hayranlığım devam etti bu kitapla beraber. Lakin konumuz benim nezdimde kitap ve yazar dışında
DİKKAT SPOİLER VARDIR !
“Nasılsın iyi misin? Sorarsam söyler misin?
Yabancı sen kimsin? Çağırsam gelir misin?”
Şarkı sözü
YABANCI SEN KİMSİN?
Yabancı. İnsan dünyaya düşmüştür bir kere.. Bu kitabı alış hikayemle başlayayım. Tesadüf bu ya veya yerini bulma da diyebiliriz, dünyaya geldiğim(düştüğüm) hastaneye 20 metre mesafedeki bir sahaftan
"Yıllar yılı
aynı kitabı okudu durdu
Adı
Acılar bilgisi
Acılar bilgisi
Acılar bilgisi
Acılar bilgisi"
1949 yılında Ankara'da doğar. Tıp fakültesini bitirip doktor olur. Sade ve hüzün kokan yüzlerce şiir yazar. Bir kaç şiiri, Ezginin Günlüğü grubu tarafından bestelenir. 1987 de Abdi İpekçi Barış Ödülünü alır.
"Sen bu şiiri