Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
TERZİLER GELDİLER Terziler geldiler. Kırılmış büyük şeylere benzeyen şeylerle daha çok koyu renklere ve daha çok ilişkilere Bir kenti korkutan ve utandıran şeylerle. Kumaşlar bulundu ve uyuyan kediler okşandı. Sonra sonsuz çalgısı sevinçsizliğin. Çay içmeye gidenler vardı akşamüstü, parklara gidenler de Duruma uymak kısaltıyordu
Terziler GeldilerKitabı okudu
Aşk biter ama hikayesi kalırdı geriye.. Aşkın hikâyesiyse kendisinden daha güzeldi.. Kendimi bir hikâyenin ağırlığıyla yollara vurdum.. Başkalarına yaktığım ağıtlara sakladım içimi..
Sayfa 29 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Reklam
" Aşk biter ama hikayesi kalırdı geriye. Aşkın hikayesiyse kendinden daha güzeldi."
Sayfa 29 - Everest YayınlarıKitabı okudu
'Sen geri döndün. Bizim gibisin.' 'Ben sizin gibi değilim. Şimdiye kadar farklı olduğunuzu anlamış olmalısın. Sence neden bu kadar güzelsiniz? Neden bu kadar açsınız? Etrafınızdakilerin iradesini nasıl kırabiliyorsunuz? Topraktan fışkıran ölüm çiçekleri gibisiniz. Bakması güzel hatta sarhoş edici; fakat çok yaklaştığında altında daha fazlası olduğu fark edilen türden bir şey. Doğadaki güzellik genellikle böyledir. Bir uyarı. Bir kamuflaj. Anlıyor musun?' 'Hayır.' Ama temel olarak ne demek istediğini anlamıştım. Kurtboğan çiçeği mor, uhrevi taç yapraklarında aniden öldürebilecek bir zehir gizliyordu. Zehirli ok kurbağaları mücevherler kadar güzeldi ancak derilerini kaplayan zehri b ir gramı binlerce insanı öldürebilirdi. Aşırı güzellik tehlike demek. Aşırı güzellik ölüm demekti.
Sayfa 242Kitabı okudu
"Aşk biter ama hikâyesi kalırdı geriye. Aşkın hikâyesiyse kendisinden daha güzeldi."
Sayfa 29 - Everest Yayınları, 8. BaskıKitabı okudu
. . Aşk biter ama hikayesi kalırdı geriye. Aşkın hikayesiyse kendisinden daha güzeldi. . .
Reklam
Merhaba kitapseverler #uzunölüm#cinayet#ozlemli_kitaplar#okudumbitti #biraşkkitap#roman "Sınırlarımızı bilmeden ölmek bile değersiz bu hayatta. Yaşamın bile bir sınırı var ve biz bunu daima atlıyoruz. Veya yaşayamazken... Kimisi koşturmacayla kimisi kendinden kaçarak yazık ediyor kendine,tıpkı benim gibi. Ölümsüzlük bir nankörlük olurdu daha doğrusu, ölümün ne zaman geleceğini bilerek yaşamak esas ölümsüzlük bence". Merve ( meri ) katil bir ailenin kızı olarak hapishanede doğuyor. Hayat ona ikinci bir şansı sunuyor. Cerrah bir baba ile Avukat bir anne onu evlat ediniyor. Kendini biyolojik ailesine yakın hissedemiyor ve kendi öz ailesiyle bağını kopartmıyor. Onlardan göremediği sevginin,şefkatin onda yarattığı ruhsal yıkım ve öz ailesinin zamansız ölümleri onu hırpalıyor ve sonra kendi hastalığı onu içinden çıkılmaz hale sokuyor. Bu sırada biyolojik ailesi onun yanındadır ama Merve bir türlü kendini ait hisedemiyor. Hastalığı nedeniyle kısa ömrü kalmıştır ve plan yapar. Ama bu planlar istediği gibi olmayacaktır. Yaşamına dört ölümü ve Aşk 'ı sığdıran Merve'nin yolu artık çok farklı yönlere gidecektir. Merve'yi nasıl bir son bekliyor? Yazarla ilk defa tanışmış olmak güzeldi ve kurguda öyleydi, sevenlere öneri olarak gelsin .Sağlıcakla kitapla kalın @yolakademiyayınevi @h.nisanburtek
İlkay Yurttaş Koşar
İlkay Yurttaş Koşar
“Zulüm her yerde saltanatını kurmuştur; ama hiçbir yerde uzun ömürlü olamamıştır.”
Aşk biter ama hikayesi kalırdı geriye. Aşkın hikayesiyse kendisinden daha güzeldi.
Yüreğimiz bizi başkalarına bağlar; çünkü o kendimize ait değil, başkalarına aittir.
Sayfa 62 - ÖtükenKitabı okudu
Reklam
Rahat yaşamak istiyorsan hayatı olduğu gibi kabul et. Dileklerinin hayata şekil vermesini istiyorsan sıkıntılara katlanmalısın.
Sayfa 115 - ÖtükenKitabı okudu
Dolores Prımero/ Cantalicio Galante Aşk'ı.
KAÇIŞ SANATININ HİKÂYESİ Bak, Primero. Söyle, Segunda. Kadın ona dürbünü uzattı. Gözetleme yerinin yukarısından Tu- cuman'ın efendisi, uçsuz bucaksız kızıl toprakta kaybolmuşa benzeyen kıvıl kıvıl bir böceği seçti. Böcek gittikçe büyüyordu, dürbün bunun ta- lihsizliğine talihsizlik katarak gelen bir adamcağız olduğunu ayırt etmek- te
Sayfa 193
O, zihninde annesini babasının yanına gömdü. Zaten aradaki zaman farkı çok azdı… Orada, büyük ölüm ağacının altında babasıyla beraber yatması daha iyi ve daha güzeldi. Belki de bütün ömrünce ikisini beraber görmeye alıştığı için, ayrı ayrı yerlerde yattıklarını düşünmek ona ağır geliyordu.
"Ey, kâfirler! Ben, sizin taptığınıza tapmam!"
Sayfa 130 - Şamil YayıneviKitabı okudu
"Mamafih yine de halimizden şikayetçi değildik. Çünkü namazımızı kılmaya birkaç dakika nefes almaya vakit bulabiliyorduk."
Sayfa 129 - Şamil YayıneviKitabı okudu
913 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.