Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsan yalnız Allah’a sırt çevirmez, yalnız O’na küsemez. Allah ölüm verirse, bu, hayatının sona ermesi demektir. Çünkü insan doğar ve vakti gelince ölür. bunun dışında, bu dünyada olan her şeyin hesabı sorulur!
Ölüm hiç aklına gelmemiş. Fakat bir şafak vakti hastanede Her şey birden bitivermiş.
Sayfa 27 - Yapı Kredi Yayınları 11. BaskıKitabı okuyor
Reklam
Her insanın bir diğeri için engin bir muamma oluşu, üzerine kafa yorulması gereken şaşırtıcı bir gerçektir. Gece vakti büyük bir şehre girdiğimde karanlıkta kümelenmiş bütün o evlerin her birinin içlerinde kendi sırlarını barındırdıklarını düşünürüm, her bir evin her bir odasında ayrı bir sır vardır ve bunların içlerinde çarpan her bir yürek de hemen yanı başındaki yüreğin bile bilmediği ayrı bir sır taşır içinde! En berbat şeyler, hatta ölüm bile böyledir. Sevdiğim şu kitabın sayfalarını daha fazla çeviremem artık, boş yere bir gün hepsini okumuş olmayı umarım. Bir zamanlar, üzerinde ışık parladıkça dibe çökmüş hazinenin ve diğer batıkların göründüğü suyun dipsiz derinliklerine bakamam artık. Tek bir hareketle kitabın sonsuza dek kapanmasına karar verilmişti çünkü, oysa yalnızca bir sayfasını okumuştum daha. Sonra ışıklar yüzeyde oynaşıp dururken, suyun sonsuza dek donmasına karar verildi ve ben ne yapacağımı bilemez halde öylece durdum kıyıda. Arkadaşım öldü, komşum öldü, sevgilim, ruhumun cananı öldü; sırlar aynı sarsılmazlıkla sürüp gitti ve ben kendi sırrımı hayatımın sonuna kadar kalbimde taşıdım. Bu şehrin içinden geçtiğim mezarlıklarından herhangi birinde, onlara kıyasla benden, bana kıyasla da onlardan daha gizemli biri var mıdır acaba?
Duygularım beni zehirliyor, bunu kimse bilmiyor. İyileştim dediğim anda yeniden kanımı bulandıran lanetli bir döngüye hapsoldum ve bu sonsuzluk çemberi ölümden daha zor. Zerre kadar duygu kalmasın isterdim her yandan kuşatılmış zayıf kalbimin içinde. Keşke bir karanlığın orta yerinde öylece unutulup kalsaydım. Beklenenden erken gelen misafir gibi kapıda beklerken ölüm, alelacele saçlarımı tarayıp güler yüzle buyur etseydim içeri. Oyalanmak için bir sebebim yoktu. Böylece hep genç kalsaydım, hep masum. Oysa şimdi kırık dökük bir yazgım var. Son birkaç gündür kendime aynı soruyu sorup duruyorum: Akşam vakti çalan bir kapıyı dalgınlıkla açmanın bedeli herkes için bu kadar ağır mıdır?
Hangi bir zinde mahlûkun ölüm vakti kesinlikle gösterilebilir?
Sayfa 42 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bir yaprağın kuruyup düşmesi kötüye alamet değildir. Yeşil bir incir elbette kuruyacaktır. Vakti geçen üzümlerden kurumuş üzüm yapılacaktır. Bütün bunlar sadece bir halden başka bir hale geçmek demektir. Yıkım değil, sadece dünyanın düzenidir. Ölüm dediğin ‘şimdi’ var olandan ‘şimdi’ var olmayana değişimdir, var olmaktan var olmamaya değil.
Reklam
Yolculuk
Yazar Hanife Mert Hanım'ın 160 sayfadan oluşan #Yolculuk eserini
Dilek Fırıncı
Dilek Fırıncı
Özdemir Hanımin koordinatörlüğünde #okudum. ️️️️️️️️️️️️️️️️ ️Dört bölümden, otuzdokuz başlıktan oluşan her cümlesi insanın yüreğine dokunup içini biraz daha dönmesi neden onu anlatımlar, anlamlar ile dolu.... ️Eseri okumaya başladığım ilk sayfada bulunan
Filistinli Bir Annenin Dramı :(
Yaşamak bu mu sizce yaşamak, Ölmenin ne büyük bir mutluluk olduğu Bir ülkede yaşıyordu, Geleceğe dair bin bir umutları vardı, Sevinçleri vardı, Filistin'li annenin, Üç çocuğunu kaybetti, kör kurşunlarda, Kocasınıysa cephede şehit vermişti, Her gün ölüm vardı bu sokakta, Her dakika azrailin soğuk nefesi, Her saniye gözyaşı, Ne anne sevgisi tatmıştı, Ne anne sevgisi tattırmıştı, Aldılar elinden bir gece vakti tüm geleceğini, Sildiler yüreğindeki taze umutları, Kopardılar yarınlarını, Artık kaldırın Filistinin üzerindeki buğulu sisi Çünkü bu anne cennetteki köşkün varisi Bu anne feda etmiş benliğini kalbini Duyulmuyor mu? Duyulmuyor mu? Size arştaki sesi, Ne olur ne olur diyor Kavuştur çocuklarıma beni...
KUDÜS FATİHİ:HZ.ÖMER(R.A.)
Hz Ömer Radıyallahu Anh Kudüs'ü fethetti ve orada da adaleti sağladı. Daha sonra Kıyamet Kilisesi'ni ziyaret etti ve tam bu sırada namaz vakti girdi.Bunun üzerine Patrik Sophronius'a: “Nerede namaz kılayım?” diye sordu.Patrik: “Olduğun yerde”dedi. Bunun üzerine Hz Ömer Radıyallahu Anh: “Ömer Kıyamet Kilisesi'nde namaz kılmaz.Sonra peşimden gelecek olan Müslümanlar,Ömer burada namaz kıldı,diyerek burada mescid inşa ederler.” diye karşı çıktı.Ayrıca “Şayet kilisede namaz kılsaydım benden sonra Müslümanlar Ömer burada namaz kıldı diye kiliseyi elinizden alabilirlerdi” diye de ekledi.Oradan biraz uzaklaştı ve abasını yere sererek namaz kıldı.Hakikaten daha sonra Müslümanlar onun namaz kıldığı yere mescid inşa ettiler.Bu mescid o günden beri ayaktadır ve Mescid-i Ömer adıyla bilinmektedir “Her nefis ölümü tadacaktır(Ankebut Suresi,57.ayet)” Hz Ömer Radıyallahu anh da bu fani dünyadan ebedi aleme göçtü.Ne yazıyordu Hz Ömer(r.a.)'in yüzüğünde “Nasihatçi olarak ölüm kâfidir ey Ömer!” Bizler gelip geçiciyiz,kalıcı olan davamızdır;İslâmdır.Kudüs de İslâm'ındır, İslâmdır.
ÖLÜME DAİR KONUŞMALAR
Ölüm insanlar içindir, Bir gün nasıl olsa öleceğim. Ben Merkez Efendi'yi isterdim ama, Kim bilir nereye gömüleceğim.. Ölüm insanlar içindir, Kim bilir nasıl yazmış Rabbim yazımı Bir sabah mı bir akşam vakti mi olacak,
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.