‘’ Uğrunda çalışanlar, ıztırap çekenler, ölenler bulundukça, Türkçülük, mutlaka zafere erişecektir. Yabancı hakimiyetler altında kırılan, sürülen milyonlarca soydaşımızın bulunması, bize görevimizin büyüklüğünü ve şerefini hatırlatsın. Zevk ve safa içinde yaşamak, içkiyle dünyayı hoş görerek zevk kadınları ile mest olmak, şehvet içinde kendinden geçmek de vardır. Turan’ı kurtarmak için yapılacak kutlu savaşta yığın yığın topraklara serilmek de vardır. İsteyen onu, isteyen berikini seçer. Hayat ve ölüm... Bunların ikisi de güzeldir. Fakat esas ve edebi olan ölümdür. Öteki bir rüya kadar geçici ve aldatıcıdır. Büyük ve esrarlı kainatın bağrında yatmak... İşte bizim nasibimiz budur. Bu nasibimizi ölüm kadar edebi bir fikre vermek ve fikir uğrunda harcamak gibi yüksek bir ülküye kaptırmaktan şerefli ne olabilir? Bu ölüm, bizi gayemize Tanrı Dağı’nda bekleyen ataların ruhuna ve Tanrı’ya kavuşturacak şanlı ve güzel bir ölümdür. Bu ölümün güzelliği ile içki ve şehvet içindeki hayatın çirkinliğini düşünmek, gerçeği anlamaya da yardım edecektir.’’
Sen, sen olarak yok olmak zorundasın, o zaman gerçek ortaya çıkar. Gerçeğin ne olduğuna dair hiçbir fikre sahip değilsin, rüyalarında bile. Sen gerçek dışısın ve gerçek dışılıkta yaşıyorsun. Rüyalarda yaşıyorsun, uykuya dalmış vaziyettesin. Uyanışın nasıl bir şey olacağını kavrayamazsın. Yalnızca bir tek şey söylenebilir: Bildiğin hiçbir şeyi
Reklam
Şeyh Bedreddin
Düşüncesiz bir davranışımızdan ötürü,bir kişinin burnu kanayan da, bizim yüreğimiz yarılır. Biz, kendi egemenliğimiz için uğraşmıyoruz Börklüce... İnsanların, toplumların egemenliği için uğraşıyoruz. - Öyle olan da, yitmek daha bir güzel değil mi? -Boşu boşuna yitmek bir anlam taşımaz... Ölümün güzelliği,akılsız bir derviş için geçicidir Mustafam... Ölüm, gerektiğinde ulaşılırsa bir anlam taşır. Yoksa,istediğimiz düzenin kurulmasını sağlamadıktan öte, hiçbir değeri yoktur
Sayfa 471 - cumhuriyet kitapları 4. baskı 2015
Herkes bedenini, her şeyden çok sevdiği birinden aldığı paha biçilmez bir hediye olarak görmelidir. Güzelliği tarifsiz, fevkalade bir sanat eseri ve insan zekasının ötesinde bir gizemdir beden. Öyle narindir ki tek bir söz, bir nefes, bir bakış; hatta bir düşünce bile incitebilir onu. Hastalığın ve ölümün kaynağı pislik, yıkıcı olmakla kalmayıp ahlaksız da bir alışkanlıktır.
Sayfa 98 - Aylak Adam YayınlarıKitabı okudu
İnsanları işkenceyle aşağılayan, önce kendisi insanlıktan çıkıyor ya, bütün insanlığı da aşağılıyor. Hele içinde bulunduğu, doğup büyüdüğü, ekmeğini yediği ülkeyi çamurlara buluyor, aşağılanmanın aşağılanmasına uğratıyor. İşkence yapanı hoş gören, bağışlayan, yutan bir ulus aşağılanma felaketinin bataklığında buluyor kendini. Çürümenin, yozlaşmanın, ölümün, kokuşmanın tam eşiğinde buluyor. Bir ulusun güzelliği, iyiliği, yaşam direnci yaptığı işkencelerin yoğunluğuyla orantılıdır. Bu da en büyük yasadır. Onun için insanlık, zulmün arta ki çabuk zeval bulasın, demiş.
Reklam
371 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.