Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
önce erkekler düşünsün
Kadınların, büyük çoğunluğu erkeklerce uygulanan tecavüz, cinsel taciz ve ev içi şiddete maruz kaldıkları vakaları düşünelim. Ya da çağdaş kültürün büyük kısmında kadınların cinsel nesneler olarak resmedilmesini düşünelim. Birçoğumuz (galerilerdeki nü kadın resimlerinden pop videolarına, bulvar gazetelerine kadar) cazibeli, az ya da çok çıplak haldeki kadın imajlarıyla sonsuzca çevrelenmiş haldeyiz. Ve ayrıca birçok evde halen ev işleri ve çocuk bakımını tümüyle kadınların yaptığını düşünelim
Ben bu konuda hemfikir değilim. Ne zamanki evlilik konusu geçse sürekli maddiyatan bahsediliyor. Yüz binlerce lira harcanmasına gerek yok. Bu tamamen çiftlere ve ailelere bağlı bir durum. Sanki o bahsi geçen para olmasa insanlar evlenemeyecekmiş gibi bir algı var. Halbuki bu son derece yanlış. 600 bin TL tutacak bir evlilik isteyen biri şikayet etmeden önce istediğinin ne kadar makul olup olmadığını bir düşünsün bence. Sade bir nikah ve çok az masrafla evlenen nice insan var. Sanki evliliğin önündeki tek engel paraymış gibi düşünülüyor. Evet parasız da olmuyor ama bence gözümüzde fazla büyütüyoruz bu meseleyi. Erkekler sanıyor ki evlenmek isteyen bütün kadınlar onlardan büyük meblağalar karşılığında bir düğün ve çeyiz alışverişi isteyecek. Kusura bakmasınlar ama böyle birine denk geldiyseler de sızlanmak yerine neden böyle birine denk geldim önce kendilerini eleştirsinler. Tabii bu durum biraz da insanın çevresiyle alakalı. Benim çevremde evlenmek isteyip de karşı taraftan çok büyük şeyler talep eden kimse yok neredeyse. Düğünü geçtim artık herkes en kısa zamanda bir yuva kurma derdinde. Kimse fazlasını istemiyor artık. Diyeceğim o ki bu durum tamamen çiftlere bağlı. Yoksa elalem öyle diyor diye öyle olacak diye bir şey yok.
Ebedihayatyolcusu

Ebedihayatyolcusu

@Ebedihayatyolcusu
·
12 Nisan 15:34
Garibim bekarlara acıdım
2024 yılında evlilik maliyeti, geline takılan tek taş, ziynet eşyaları ve balayı rezervasyonu dışında 600.000 TL'yi buluyor.
Reklam
Fransız filozof Chamfort iki yüzyılı aşkın bir süre önce, “Kadınlar hakkında bir erkek ne kadar kötü düşünürse düşünsün, ondan daha kötüsünü düşünmeyen bir kadın yoktur,” demiştir. Bir keresinde Madame de Staël, “Erkek olmadığıma memnunum, çünkü erkek olsaydım bir kadınla evlenmek zorunda kalacaktım,” demiştir. Erkekler arasında kendi cinsiyle ilgili bu denli bir küçümsemeye çok az rastlanır.
768 syf.
6/10 puan verdi
günümüzde geçerliliği kalmamış, çağın gerisinde kalmış bir eserdir. öncelikle amacım sadece yermek değil. ben de çok beğendiğim noktaları alıntılayacağım. fakat uç noktada saçmalıklar var ve bu saçmalıklardan da bahsedilmesi gerekiyor. kitaba geçmeden önce bir konuya değinmek isterim. bunun arada kaynaması hoş olmaz. herkes bilir ki bu kitap
Émile
ÉmileJean-Jacques Rousseau · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20222,905 okunma
Siyaset dünyası temelde içgüdüsel seviyededir. Orman yasalarına aittir: Güçlü olan haklıdır. Politikaya ilgi duyan insanlar da en vasat olanlardır. Siyasetin sadece tek bir özelliğe ihtiyacı vardır. Bu da çok derin bir aşağılık duygusu. Politika neredeyse tek bir matematiksel formüle indirgenebilir: Politika güç arzusudur. Friedrich Nietzsche,
Ataerkil tahakkümün kadınlar tarafından içselleştirilmesinin sonuçları...
Otuz beş yılı aşkın psikanaliz uygulamaları, Avrupa ve Amerika'daki karşılaştırmalı gözlemlerim bana kadınların genellikle cinsiyetleri hakkında erkeklerin kendi cinsiyetleri hakkında sahip olduklarından daha küçümseyici fikirlere sahip oldukları izlenimini vermiştir. Bu farklılığın kaynağı biyolojik ayrılıklarda olamaz ancak sosyal çevrenin değerlendirmesini yansıtmaktadır. Kadınların içtenlikle ve rahat bir biçimde kendi cinsleri hakkında konuştuklarına kulak misafiri olmuş hiçbir analist, onların dişilerle ilgili düşüncelerinin şaşırtacak derecede küçümseyici olduğunu yadsımayacaktır. Bu, bir fikirden çok bir önyargı görünümündedir ve kişi bunu erkeklerin kendini beğenmişliklerinden devralınmış aşağılık duygularına ya da erkeklerle rekabetten doğan yetersizlik duygularına bağlar. Fransız filozof Chamfort iki yüzyılı aşkın bir süre önce, "Kadınlar hakkında bir erkek ne kadar kötü düşünürse düşünsün, ondan daha kötüsünü düşünmeyen bir kadın yoktur," demiştir. Bir keresinde Madame de Stael, "Erkek olmadığıma memnunum, çünkü erkek olsaydım bir kadınla evlenmek zorunda kalacaktım." demiştir. Erkekler arasında kendi cinsiyle ilgili bu denli bir küçümsemeye çok az rastlanır.
Reklam
256 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Çöküşün romanı.
Geçen haftalarda artık müdavimi olduğum sahafta arkadaşımla çay içerken yan tarafımızdan birisi bize daha önce hiç Sylvia Plath okudunuz mu, diye sordu. Okumayı geçtim hayatımda ilk kez Sylvia Plath'in ismini o an duymuştum. Kendimi aşırı derecede bilgisiz hissettim birkaç gün sonra da dayanamayıp kitabı aldım. Keşke almasaydım ama buraya
Sırça Fanus
Sırça FanusSylvia Plath · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201911,7bin okunma
_Marki de Sade, kendisinden başka benzeri olmayan biridir. Hayatından ibaret bu acı deneyin en belirgin çizgisi, başkalarıyla arasında hiçbir bağ kurmamış olmasıdır. Sade, doğuştan hükümlü olduğu yalnızlığına öyle keskin, öyle aşırı erotik oyunlar doldurmuştur ki, suç ortakları bile ona karşı olmuşlardır. Kendine karşı bölünmüştü ve herkese
21 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.