Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
18 yaşına girince insan her şeyi yapabileceğini sanıyor. En azından ben böyleydim. Hem 18 yaşına girmeden önce hem de sonra yapacaklarımı tekrarlıyordum zihnimde ama gerçekleştiremedim hiçbirini onlarda zihnimin bir köşesinde duruyorlar öylece
Kendinize depresyon ya da itibar kaybı teşhisi koymadan önce, çevrenizdeki insanların aşağılık insanlar olmadığından emin olun.
Reklam
İki insan birbirini tanıdığında önce kendi kendilerini hatırlarlar.
Sayfa 155Kitabı okudu
200 syf.
·
Puan vermedi
Bir kahve ?
İpucu var ! Tokyo’da ara sokakların birinde , bir kafe . O kafe geçmişe yolculuk etmeyi sağlayan bir sandalye. Birkaç tane özel şart var ancak en önemlisi kahveniz soğumadan önce yolculuğu sonlandırmak.Bu şartlarla birlikte geçmişe de geleceğe de gidebiliyor karakterler. Ama günümüzü değiştiremedikten sonra acaba insan geçmişe neden dönmek ister veya geleceği niye merak eder ki ? 4 farklı kahramanın öyküsü ile işlenmiş kitabın en güzel taraflarından biri de akıcı dili ve karakterlerin öykülerinin birbirine kafa karıştırmadan bağlanması. Kitabın en özel ve en özetleyici alıntısı : Geçmişe gidebilseydiniz siz kiminle buluşmak isterdiniz?
Kahve Soğumadan Önce
Kahve Soğumadan ÖnceToshikazu Kawaguchi · Epsilon Yayınevi · 20215,5bin okunma
480 syf.
9/10 puan verdi
Ortaçağ Avrupası'nda Cadılar ve Cadı Avı oldukça kapsamlı bir araştırma kitabı. Kitabın bütün konusu cadılar ve cadı avı üzerine olduğu için sayfalar geçerken sürekli aynı cümleleri okuyormuş hissine kapılmaktan korktuğumdan geniş bir zaman dilimine ayırdım okumamı. Bu kadar uzun ve kapsamlı bir araştırmayı okumak gerçekten kolay bir iş
Ortaçağ Avrupası'nda Cadılar ve Cadı Avı
Ortaçağ Avrupası'nda Cadılar ve Cadı AvıHaydar Akın · Alfa Yayınları · 2021129 okunma
"İyi insan olmak" ile, "evlilik yapma olgunluğuna sahip olmak" aynı şeyler değildir. "Ben iyi bir insanım, iyi bir insanla evlenir ve mutlu bir evlilik kurarım", düşüncesi sağlıklı, gerçekçi bir düşünce değildir. Böyle bir yaklaşım birçok gizli tehlikeleri de beraberinde getirir.
Reklam
İleriye doğru gitmemek, olduğu yerde kalmak, kısaca insanın kendisine sahip olduğu şeylere bırakması, aslında bir rahatlık arayışıdır. Çünkü insan, sahip olduğu şeyleri tanır ve onlarla beraberken rahattır, onlara sıkıca tutunabilir. İnsanlar genellikle bilinmeyene ve tanınmayana atılmaktan korkarlar. Belki adımı attıktan sonra korkacak bir şey olmadığı ortaya çıkar ama harekete geçmeden önce olay bize tehlikeli, bu yüzden de korkutucu gözükür. Eski ve denenmiş olan, güvenlik verir bize ya da en azından biz öyle düşünürüz. Oysa her yeni adım, başarısızlık tehlikesini beraberinde getirir. İşte bu özellik, insanların özgürlükten korkup kaçmalarını da en önemli nedenlerinden biridir.
Sayfa 141 - SayKitabı okudu
Sevmeyene karınca yük, Sevene filler karınca. Dağ bile taşır İnsan aşık olunca Şems-i Tebrizi
Harvard Üniversitesinde 1938 yılında başlayan ve hala devam eden bir araştırma var. Bu araştırma "insan hayatını anlamlı kılan nedir, sağlıklı ve mutlu bir yaşam için neler önemlidir?" sorularının cevabını bulmak için 724 erkek üzerinde başlatılmış ve halen hayatta olan 19 katılımcıyla devam ediyor. Bütün veriler analiz edilip incelendiğinde şu sonuç ortaya çıkıyor : Anlamlı, sağlıklı ve mutlu bir hayat için en önemli şey, insanın içinde yer aldığı yakın ilişkilerdir. Bu ilişkilerin en önemlisi de aile içinde kurulan karı-koca-anne-baba- çocuk ilişkisidir. Kişinin sosyoekonomik mevkii ve maddi refahı ise anlamlı ve sağlıklı bir yaşam için önemli bir etken olarak kendini göstermemiştir. Ailesinden, muhitinden, arkadaş ve dostlarından koparak yalnızlaşan insanlar anlamsız, sağlıksız ve mutsuz bir yaşam yaşamaktadırlar. Yalnnızlığın zehirleyici bir etkisi vardır ve yalnızlık insanı hasta edip erken öldürmektedir.
"İnsan iyi tanıdığı birinde daha önce hiç rastlamadığı bir yüz ifadesi görünce, demek ki oluşan yabancılık duygusu çok etkili oluyordu."
Sayfa 331 - İnkılâp yayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Determinizm, Newton kuramının başarısıyla birlikte, ilginç bir felsefi seçenek haline geldi. Fakat bazı filozoflar ve elbette ki pek çok teolog, fizi- ğin insan eylemini ya da herhangi bir canlının davranışını koşullamadığını savunmaya devam ettiler. Bu kişiler biyolojik alanın Newton determiniz- minin erişim menzilinin ötesinde olduğunu ileri
Sayfa 44
İnsan bir şeyi yapmaya karar verdi mi, sonuna kadar gitmeli; ama yaptığı şeyden sorumluluk almalı. Ne yaparsa yapsın, önce niçin onu yaptığını bilmeli, ve daha sonra yaptıklarını hiç kuşkulanmadan, çekinmeden, bütün gücünü vererek yapmalı.
İnsan kendi benliğini, kendi kişiliğini daha önce hiç, dünyevi yaşamın giderek monotonlaştığı bu yüzyılda olduğu kadar merak etmemiştir. Keza teknoloji çağı kendi insanını gittikçe tek tipleştirirken, Özgün kişiliğini de elinden alarak renksiz bir tür haline getiriyor. Aynı gelir Sınıflarna taksim edilen, tek tip konutlarda yaşayan, tek tip giysiler giyen, aynı makinelerde aynı iş saatlerinde çalışan ve sonrasında tek tip eğlence şekillerine sığınan, aynı radyonun başına geçen, aynı plağı dinleyen ve aynı sporla uğraşan herkes; dehşet verici bir biçimde birbirine benzemeye başlıyor. Şehirlerin tek tip hale gelmiş sokakları albenilerini git gide kaybederken uluslar, halklar homojenleşiyor. Ortaya çıkan bütün farklılıklar rasyonalizasyonun dehşet verici eritme potasında kaynaşıp yok oluyor. Dış görünüşümüz baştan aşağı aynı tipe çevrildikçe ve insanlar, kendilerini duzineler halinde, üstelik de seri biçimde kitle fizyonomisinde örgütledikçe; varlık şekilleri giderek genişleyen bir kişiliksizlestirme sürecinin tam ortasında buluyorlar kendilerini.
Sayfa 173Kitabı okudu
İnsan, kendinden kaçmayı bırakmalı önce. Korkuyorsa sonuna kadar hissetmeli mesela. O korku öyle derinlerine işlemeli ki, her bir hücresi titremeli.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.