168 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
"Bu romanı büyük bestekârımız Eyyubi Bekir Ağa'nın ruhuna ithaf ediyorum" AHT MAHUR Türk müziği makamlarının en önemlilerinden biri, Tanpınar'ın romanlarında Ebubekir Ağa'nın, Dede Efendi'nin ve Neşati'nin mahur besteleri geçiyor. “Gittin amma ki kodun hasret ile cânı bile İstemem sensiz olan sohbet-i yârânı
Mahur Beste
Mahur BesteAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 20236,2bin okunma
Son
İnsan eğer iyi, adil, doğru ve güzel bir dünyada yaşamak istiyorsa önce kendisi bu değerlere sahip olmalı. Nasıl ki bir tek kötü toplumun tamamını zehirleyecek güce sahip olabiliyorsa, bir tek iyi de aynı şekilde toplumda büyütebilir ışığını.
Destek~ EpubKitabı okudu
Reklam
128 syf.
·
Puan vermedi
·
23 saatte okudu
Kendi içine bakmaya cesareti olmayan herkesin yaşamı bulanıktır!
Carl Gustav Jung
Carl Gustav Jung
'dan okuduğu ilk kitap. Ve bu kitapla kendisiyle tanıştığıma çok memnun oldum.
Dışa Bakan Rüya Görür, İçe Bakan Uyanır
Dışa Bakan Rüya Görür, İçe Bakan Uyanır
kitabı bizlere
Carl Gustav Jung
Carl Gustav Jung
çocukluğundan başlayarak nasıl bir ortamda yetiştiğini, özel yaşamında nasıl biri olduğunu, kişisel özelliklerini, gezdiği gördüğü ülkeleri, etkilendiği yazarları düşünürleri ve filozofları, yaptığı araştırmaları,
Sigmund Freud
Sigmund Freud
Dışa Bakan Rüya Görür, İçe Bakan Uyanır
Dışa Bakan Rüya Görür, İçe Bakan UyanırÖzlem Küskü · Destek Yayınları · 20202,270 okunma
Bundan daha önce, sana , "İnsan sözdür -" demişim: " Nasıl anlatsam bunu sana ?... Şu yolla mi: İşte, bak , sana bu sözü anlatmak için elimdeki,yine ,söz...
Vaktinden önce gider mi insan? Gidiyorlar işte... Duvarda hırkaları, cebinde fotoğrafları, sevdiği türküleri, evdeki yerini... Her şeyi dağıtıp gidiyorlar, gidiyorum bile diyemeden...
Peki, ya aşkın karşılığı olan hiçbir sözcük olmasaydı? O zaman aşk olmayacak mıydı yani? Aşk duyulmayacak mıydı o zaman? Ask, sözden önce de vardı.
Reklam
"İnsan âşık olduğunda işe önce kendini kandırmakla başlar, sonra da başkalarını kandırır."
Sayfa 61 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2022Kitabı okuyor
Çok sonra öğreneceksin ki Öğretmenin ölümün resmini Çizmemiş tahtaya Büyümenin resmini, acının resmini İnsan bunları ancak İhtiyarlık çağlarında Yapayalnız öğrenirmiş Dönüp o çocukla Bir daha yaşayarak. Bunu da ölümden önce öğreneceksin.
Hûd Sûresi 69, 70. Âyetler
69. Elçilerimiz İbrâhim'e müjdeyi getirip selâm vermişlerdi. O da "selâm" dedi, çok geçmeden (konuklarına) kızartılmış bir buzağı getirdi. 70. Ona el uzatmadıklarını görünce, onları yadırgadı ve onlardan dolayı içine bir korku düştü. "Korkma! Biz Lût kavmine gönderildik" dediler. [Lût, Hz. İbrâhim'in kardeşi Haran'ın oğludur; Hz. İbrâhim ile birlikte Irak'tan ayrılmış, Lût gölü kıyısındaki Sodom'a yerleşmişti. Bu sebeple "Lût kavmi" tabiri Hz. Lût'un mensup olduğu kavmi değil onun, aralarında yaşamaya karar verdiği Sodom sakinlerini ifade etmektedir. Hz. Lût, inkârcı oldukları gibi ahlâksızlık ve sapık ilişkiler içinde bulunan Sodom ve Gomore halkını islah etmekle görevlendirilmişti (bk. A'raf 7/80); ancak yöre halkı onun nasihatlerini dinlemediği için Allah Teâlâ onları helâk etmek üzere elçilerini gönderdi. Müfessirler bu elçilerin insan şekline girmiş melekler olduğunu kabul ederler. Melekler önce Filistin'de ikamet eden Hz. İbrahim'e uğradılar; Lût kavmini helâk etmek için geldiklerini haber verdiler. Hz. İbrahim'in, "Ama orada Lût da yaşıyor" demesi üzerine, inananların kurtulacağını söyleyerek onu rahatlattılar.]
Sayfa 228Kitabı okudu
Hepimiz bir yolun yolcusuyuz bu hayatta sonsuz diye bir şey yok sevdiğimiz insanlar değer verdiğimiz ögeler veya o hepimizin hatırladığı bi pazar gecesi sobanın üstünde demlenen çay o çaydanlığın etrafına koku çıkarsın diye koyduğumuz portakal kabukları o kardeşimizle son kalan bisküvi için etiğimiz tatlı kavgalar hepsi son buldu şu an en son ne zaman bisküvi yedim onu bile hatırlamıyorum zaten tadı da pek eskisi gibi de değil çünkü bizim özlediğimiz o bi bisküvi değil o yaşanılan eski günlerdi çok insan kaybettik kimini yaşadığı halde kimini ağlayarak toprağa verdik her giden anı her giden insan bi yara bıraktı kalbimizde gün gelicek anemiz babamız dahi olmayacak yanımızda her geçen gün eskiyi hiraz daha özlüyorum eski aşklarımı eski anılarımı ama acımasızca geçerken zaman hayatın ne kadar boş olduğunu anlıyorum ve o yüzden yalan geliyor bana bu dünya işte o yüzfen hayattan zevk almuyorum biliyoröusun çünkü her yaşadığım mutluluğun geride bir anı olarak kalacak olmasını bilmek yoruyor yüreğimizi aslında ölmek çok güzel bir şey çünkü bütün dert ve tasalarımız bir anda yok olup gider insan oğlu doyumsuzdur ne kadar iyi olursa olsun hep bir parça daha koparmanın derdinde hepimiz öyleyiz ama artık bana giç bir şey eskisi gibi tad vermiyor okuldan kaçmakarımız lise anılarımızı çok özlüyoruz ama gün gelicek çoluğa çocuğa karşınca da bu günleri özleyeceğiz nasıl beraber iken doya doya eğlenip içimizden hiç bitmemesini istiyoruz ya o günlerde her şey gibi özlemlerin arasında kaybolacak özlemek kalbi çok yoruyor işte o yüzden bu kahır ve özlem dolu bu dünyanın bir an önce geçip gitmesi dileği ile
Reklam
Rüzgara kapılmış bir yaprak parçası olmaktansa, yönünü belirleyebilen, rotasını ve etki alanını keşfetmiş bir insan olma haline daha önce ulaşmak isterdim.
İnsan hep aynı
Zaman ve koşullar değişiyor fakat insan hep aynı, bu sebeple yüzyıllar önce yazılan kitaplar anlamını kaybetmiş değil.
376 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
ÇOCUK-SEBASTIAN FİTZEK,376 sayfa Tüm kitaplarını okuyup bitirdiğim yazara bir süre ara vermiştim.Yeni kitaplarının çıktığını görünce tabi ki sıkı bir hayranı olarak hemen aldım.Kitap aslında yeni değil,incelediğimde 2007 yılında basılmış ama bizde yeni çeviri yapıldığı için en geç biz okuyoruz. Psikolojik-gerilim türünde benim için artık bir
Çocuk
ÇocukSebastian Fitzek · Pegasus Yayınları · 202319 okunma
Sadece geri Dönmek durumunda kaldığınızda gideceğiniz bir Rotanız var mı
sorusu büyü bozumu etkisi yapacak. Geldiğiniz yeri hatırlıyor musunuz diye cesur bir soru sormak yahut yüksek sesle tüm bunlar yaşadığınız macera sonunda kaybettiklerinize değer mi diye sarsıcı bir soruyu dillendirmek.. Kaybetmeyi göze aldığınız adresleri, terkettiğiniz ülkeyi pey akçesi olarak verdikleriniz karşısında elde etmeyi umduğunuz vaadler sahte çıktığında sığınacak bir limanınız, elinizde bir haritanız, geminizde bir pusulanız var mı? Anlaşılan o ki, vadedilmiş hayatlara herkesten önce ikna olan, adres defterlerini bir bir yok eden, bir zamanlar hakikat adına konuşuyor gözüken o bilgeler baştan Tarık misali bir nefer gibi münzevi, görevini yapmışlığın hoşnutluğu içinde gösterişsiz ama onurlu olmayı hiç göze almamışlardı.
Ertelenmiş Yüzleşmeler Akif Emre - SAYFA 38-39Kitabı okuyor
Kendime not olsun :)
"... Belki de insanların birbirlerine duygularını salt anlatmaları olanaksız. Ben çok açık konuşmaya çalışıyorum. Sonsuz bir bağımsızlık, sonsuz bir özgürlük duyduğum için. Bu duygularım, zamanları da, ülkeleri de, kentleri de aşıyor. Termessus'tan önce, çok önce başlıyor, nerede biteceğini bilemiyorum, ama hiçbir yerde hiçbir zaman bitmeyecek gibi..."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.