Bir de kimi zaman, kalın tenli kelimelerden oluşmuş kırık dökük cümleler. Tıpkı, hem hayatın derinliklerine inip onu zapt etmeye, hem de ondan olabildiğince uzaklaşmaya çalışan bitkin solucanlar gibi yere dökülen, ağız kenarlarında asılı kalan, çene uçlarında ölü ölü sarkan, ya da zar zor kımıldanıp gürültülerin, şarkıların ve bakışların içinde kayboluveren cümleler...
480 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Eveettt hasta hasta bir kitabı daha bitirmiş bulunmaktayım. Oldukça başarılı, gizem dolu, sürükleyici bir kitaptı. Ve yine bir distopya dünyasıyla karşı karşıyayız. İnsanlar iki topluma bölünmüş durumda... Aralarında kocaman bir duvarla birbirlerinden ayrılmışlar. Duvarın içindekiler Anklav denilen üstün bir ırk... Gerçi ne kadar üstün oldukları
Doğum Lekesi
Doğum LekesiCaragh M. O'Brien · Martı Kitabevi · 2013214 okunma
Reklam
Milli şuur gökten zembille inmez; metafizik atmosfer, tarih bilgisi, milli acılar, milletçe elde edilen başarılar ve benzeri faktörler milli şuuru oluşturur. Ama onun beslendiği en önemli kaynak tarih şuurudur; ondan mahrum kalan milli şuur, susuz kalmış çiçek gibi kurur. Onun alevlenmesinde cemiyete yol gösterenlerin de payı çoktur. Ashab-ı Kehf uykusuna dalmış Hindistan'ın ayağa kalkmasında, sömürgelikten kurtulmasında şair Tagore'nin Büyük Ruh olarak vasıflandırdığı Gandi'nin payı pek önemlidir. Pakistan ve Bangladeş'in temellerine harç koyan ulu muzdarip İkbal'dir. Gerek Gandi, gerekse İkbal öğrenimlerini sürdürdükleri Batılı ülkelerde milli şuurlarını elde etmişlerdi. Milli şuurun ateşleyicileri tarih felsefesine sahip aydınlardır. Bu nosyona sahip olanlar dünyanın şartlarını gerektiği gibi değerlendirir, yaklaşan tehlikeyi sezer, selamete çıkacak kapıyı keşfederler. Fonksiyonlarını gerektiği şekilde ifa edebilmeleri halklarının hazır olmalarına bağlıdır. Bunun için halklarını ruhen ve maddi bakımdan her türlü mücadeleye hazırlamak amacıyla barış zamanlarında gerekli kültür ve ilmi çalışmalar yaparlar.
Normal olarak ondan bire kadar prova yaparız, akşam da yediden ona kadar temsil. Geri kalan zamanda evde otururum, burada, akustik odamda. Birkaç bira içerim, sıvı kaybı demiştim ya. Bazen onu da karşıdaki hasır koltuğa oturturum, şöyle dayarım koltuğun içine, yayı kenarına korum, kendim de buraya, koltuğa otururum. Sonra bakarım ona şöyle bir. Ve düşünürüm: Tüyler ürpertici bir çalgı! Buyurun, bakın! Bakın şuna iyice. Görünüşü şişko bir kocakarı. Kalçalar çok alçak, bel hepten felaket, fazla yüksek kalıyor, ince de değil; sonra şu daracık, düşük, raşitik omuzlar - deli olmak işten değil. Bunun sebebi, kontrbasın melez olması, gelişim tarihi açısından. Aşağısı büyük bir keman gibi, yukarısı büyük bir gamba gibi. Kontrbas şimdiye kadar icat edilmiş çalgıların en iğrenç, en hantal, en kaba saba olanı. Çalgı değil, gulyabani. Bazen içimden atıp parçalamak gelir. Testereyle doğramak. Baltayla kıymak, kıymak, talaşını çıkarıp, un ufak edip odun gazıyla işleyen bir arabada yakıp geçmek! - Yo, onu sevdiğimi gerçekten söyleyemem. Çalması da felaket bir şeydir, üç yarım ses için bütün bir karış gerekir. Üç yarım ses için!
171 syf.
10/10 puan verdi
Kozanoğlu, tarihi romancılığın üstadıdır bana göre. Birçok kişi ondan etkilenerek yoluna devam etmiş, Yeşilçam'a aktarılan filmlerin çoğu da kitaplarından alınmıştır. Bu kitapta, Fetret döneminde dönen Bizans entrikaları, başsız kalan ülkenin durumu, şehzadelerin düşünceleri çok güzel yansıtılmış. Düzmece Mustafa olayı denilen meşhur olayı kendi üslubunda yine araya bir aşk sokarak sonlandırmış. :) Malkoçoğlu'nda da yaptı bunu, Kızıl Tuğ'da da. Abdullah Hoca aşksız duramıyor :D Kitap eski olmasına rağmen akıcı, hemen bitiyor. Atsız'ın Deli Kurt, romanı da yine o döneme ait o da gerçek bir hikaye üzerine kurulu tek farkı daha yöresel. Onu anımsadım okurken. ^^
Sarı Benizli Adam
Sarı Benizli AdamAbdullah Ziya Kozanoğlu · Bilge Kültür Sanat · 200468 okunma
464 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Eveeet, ben geldim. Uzun zamandır 5. Dalga'nın okuma durumumda gözüktüğünü farkettim. Bu ara hayatım karışık biraz, teknik nedenler de araya girince güncelleme yapmayı unutmuşum. "Uğrunda yaşadığımız her şeyi yok ettiler. Şimdi de uğrunda öleceğimiz şeylerin peşindeler!" Hazır Mars'ta su bulundu. Evrendeki varlığımız tekrar gündeme
5. Dalga
5. DalgaRick Yancey · Pegasus Yayınları · 20141,319 okunma
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.