Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yaşayamamak...
"Ya hayatlarının anlamını bulamayanlar? " diye söze girmişti kızılderili." Onlar ne olacak? " " Onlar da, göğüslerinde bir et parçasıyla, canlı canlı çürüyecekler. Ve buna da, yaşamak demeye devam edecekler. "
Sayfa 251Kitabı okudu
"Yaşlı insanlar, bir yabancının ülkesine geri dönmek istemesi gibi, gençlik günlerini hatırlamaya bayılırlar. Bir şairin en güzel şiirini okumaktan zevk alması gibi, onlar da çocukluk anılarını anlatmaktan büyük bir haz duyarlar. Şu an, onlara göre çok hızlı akıp geçtiği için, gelecek de onlara sisler içindeki batış ve mezar gibi göründüğü için, çocukluk hikayelerini zihinlerinde hep canlı tutarlar."
Reklam
'Ya hayatlarının anlamını bulamayanlar? Onlar da göğüslerinde bir et parçasıyla canlı canlı çürüyecekler. Ve buna da yaşamak demeye devam edecekler! '
Sayfa 251 - Doğan KitapKitabı okudu
Senden korkuyorum küçük adam,senden derin ve ölçüsüz korkuyorum.Bu hep böyle değildi.Ben kendim bir küçük adamdım,milyonlarca küçük adamın arasında.Sonra doğa araştırmacısı ve ruh doktoru oldum.O zaman senin ne kadar hasta ve hastalığının ne kadar tehlikeli olduğunu,görmeyi öğrendim.Seni dışardan kaba gücün değil,kendi ağır ruh hastalığının,dış baskı olmayınca da,ezdiğini görmeyi öğrendim.Kendi içinde canlı varlık olsaydın ve duyun sağlıklı olsaydı,zalimleri çoktan alt edebilirdin.Seni ezenler şimdiki zamanda senin saflarından geliyorlar,tıpkı geçmişte toplumun üst zümrelerinden çıktıkları gibi.Küçük adam,onlar senden de küçük adamlar.Çünkü,senin çaresizliğini kendi yaşantısından bilip,bu bilgiyle yine de seni daha da iyi,daha da sert ezmek için,epeyce bir küçüklük gerekir.
Hidayet Allah'ın Elinde ise Dalalete gidenlerin suçu nedir?
Hidayet (iman), kulun iradesini kullanmasından sonra, Allah'ın o kulun kalbine koyduğu bir nurdur. Hayır ve şerrin Allah’tan olması cihetiyle, insanları hidayete erdiren ve dalalete düşüren ancak Odur. İnsanlar birbirinin hidayet ve dalaletine sadece sebep olurlar. Hidayet ve dalaleti Cenab-ı Hakk'ın yaratmasını yanlış anlayan bazı
Lig Tv çok tehlikeli bir şey ≈))
Maç başladıktan 20 dakika sonra açılıyor Dijibırt. Hasan ve Hüseyin maçla ilgililer, ev sahibi olarak bira servisindeyim. Ekranın altında bir yazı dikkatimi çekiyor: taraftar gözüyle kim girmeli, kim çıkmalı? 3577'i arayın! Takım yazıp boşluk bırakın, isim yazıp boşluk bırakın! Hasan ve Hüseyin deli gibi ileti gönderiyorlarlar, o çıksın, bu girsin konu­sunda. - Kime gönderiyorsunuz siz bu iletileri? diye, soruyorum. - 3577'ye! - 3577 kim? Takımın hocası mı? Sen öyle istedin diye değiştirmiyorlar ki oyuncuları. Sizinki­si bir ileti ziyanlığı. Taraftar kim? Her takımın ho­cası var. - Şey yaz mesela Hüseyin; Tayyip'le Arınç çıksın, Balbay'la Haberal girsin, bakalım n'olucak? Gönderiyor iletiyi gaza gelen Hüseyin, anın­ da geliyor yanıtı: - Görüşleriniz Lig Tv'ye ulaşmıştır, sonuçlar ikinci yarıdan itibaren canlı yayında paylaşılacaktır. Teşekkürler. - Çok kibarlar, teşekkür bile ediyorlar. diyor, Hüseyin. - Edecekler elbet. Gönderdiğin hiçbir ama­ca ulaşmayan iletiden para kazanıyorlar! diyorum. Salak salak bakıyor Hüseyin. 90+1 'de kapı çalınıyor, polisler geliyor, tutuklanıyor Hasan ile Hüseyin daha maç bitmeden. Beni de götürüyorlar tabii, maça azmettiren olarak. Ayrı­ca evde Gorki, Lenin, Troçki ve Marks'ın kitaplarının bulunması da, Hasan'ınkinden, Hüseyin'inkinden çok daha ağır bir suç. Hasan ile Hüseyin maçmanyak olmasa, ben tutuklanmayacaktım mesela. Onlar şike indirimin­den yırttılar, tahliye oldular. Ben; - Büyükadalı martılar troçkisttir! diye düşündüğüm için içerdeyim. Lig Tv çok tehlikeli bir şey.
Sayfa 119 - Ortaoyuncular YayınlarıKitabı okudu
Reklam
" Ya hayatlarının anlamını bulamayanlar? " Diye söze girmişti Kızılderili. " Onlar ne olacak ? " " Onlar da göğüslerinde bir et parçasıyla , canlı canlı çürüyecekler. Ve buna da yaşamak demeye devam edecekler. "
Sayfa 251Kitabı okudu
Çocuklara dair
Onlar sizin sayenizde gelir ama sizden değildir. Sizinle birlikte olsalar da size ait değildir. Onlara sevginizi verebilirsiniz ama düşüncelerinizi değil. Zira kendi düşünceleri var onların. Onların bedenlerini barındırabilirsiniz ama ruhlarını değil... Çünkü ruhlara geleceğin evinde sizin düşlerinizde bile ziyaret edemeyeceğiniz o yerde yaşar. Onlar gibi olmaya çabalayabilirsiniz ama onları kendinize benzetmeye çalışmayın. Çünkü ne geri gider yaşam ne de oyalanır dünle. Sizler yaysınız, çocuklarınız da bu yerlerden fırlatılan canlı oklar. Okçu sonsuza giden yoldaki hedefi görür ve okları tez gitsin, ırak gitsin diye gerer sizi var gücüyle. Okçunun elinde gerilmek mutluluk versin size; çünkü O sağlam yayı da sever uçan oku sevdiği kadar.
Kömen - 6/14
❝Fakat onlar bile kendince yine Tükürürler Kadeş’in itlerine. O nasıl olmalı bir ruhu ölü, Ya da bir canlı, fakat kahpe dölü Ki sanar durduğu yer it inidir. Oysa bir şanlı şehitler sinidir. O fuhuş uzmanı çikletli dişi, Dişinin en kötü, en kösnemişi, Kaplamış ruhunu çirkef yosunu, Hiç umursar mı şehit ordusunu? Var mıdır onca tivistin ötesi? Adı üstünde: Köpek sosyetesi! Yok sayıp sen de bu ruhsuz sürüyü Kılavuz yap ebedî Gök Börü’yü.❞
Sayfa 35 - Ötüken Neşriyat - 24. BasımKitabı okudu
Kendimi paralıyorum, kalbimde camdan ruhsuz bir kuş taşıyorum. Bir gün biri çıkar da bu kuşa bir ruh katar, kanatlanmasına yardım eder diye çok bekledim ben. Hayatıma giren herkes, o kuşu kalbimden söküp yere çarparak yüzlerce cam parçasına çevirmeyi tercih etti. Bunu gördüğüm an, ben de camdan bir kalbe sahip olduğumu onlara göstermek istiyorum. Yerde parçalamaya hazırlandıkları o cam kuşu, sevmememe rağmen, korumaya alıyorum. Madem öyle düşünmüşler, onlara yardımcı ol Erdoğan, diyorum. Ruhsuz, kalpsiz biri olduğundan emin olsunlar, diyorum. Aslında hatanın bu insanlarda olmadığını biliyorum. Hatanın sahipleri, o cam kuşu kalbime yerleştirerek beni ruhsuzlaştıran ailemdir, en çok da babamdır. Onlar kalpte canlı bir kuş taşındı mı onun sevgi isteyeceğini, şefkat, merhamet, insanlık isteyeceğini bildikleri için bunu tercih ettiler. Bunlar kazandığımız serveti eritir diye düşündüler. Cam kuş bunları istemez, cam kuşu sadece parayla beslediler. Paraya alış ki gücün yerinde olsun, dediler. İşte sizin gördüğünüz şey onların eseri bir Erdoğan'dır.
Sayfa 103 - Dipnot YayınlarıKitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.