Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir de yalnızlık var, onu da hesaba katmak lazım. İlk başlarda onsuzluk sanıyorsun bunu ama değil, basbayağı yalnızlık işte. Aynalarda kendini görmekten sıkılacak kadar yalnızlık, yatağa yattığında kendi kokunu duymaktan öğürecek kadar... Kimseyi istemiyorsun yanında, ama durup durup da yalnızlıktan şikayet edesin geliyor. Bir şeyden şikayet edebilmek için bile insan lazım. Öyle hileli bir şey bu. İstiyorsun ki hep senin terk edilişinden bahsetsinler, hep seni yalnız bırakana lanetler okusunlar topluca, 'Sen de ne çok severmişsin be kardeşim' desinler, "Hak etmiyor, kızgın alevlere gelsin inşallah; sen hiç üzme kendini!' deyip hep sırtını sıvazlasınlar. Olmuyor ama. Bir dinliyorlar, iki dinliyorlar. Sonra bir bakıyorsun, sen anlatırken onlar telefonlarıyla oynuyorlar, saatlerine bakıyorlar, sigara paketinin naylonundan çiçekler yapmaya uğraşıyorlar. Senin de içinden gelmiyor işte ondan sonra, kendi kendine kalıyorsun. 'Hay ben böyle aşkın ıstırabını!' deyip kalaylayamıyorsun çünkü, aşk da senin ıstırap da. Ondan sonrası aynada kendi yüzün, yatakta kendi kokun, evin içinde şikayet bile edemeyeceğin, kendi dağınıklığın."
İnsanın eşi olmalı, bakarken yüreğinin kabardığı, gözlerinden gözlerine yüreğinin aktığı…aşık olduğu bir eşi olmalı! Sabah gözlerini açtığında, yanında olduğunu görüp, şükürler etmeli Yaradana. Koklamalı saçlarını. Uyuyan eşine şefkatle bakıp, usulca dokunmalı yüzüne, varlığını hissedebilmek için. Parmakları titremeli, incitirim
Reklam
yıl,1900,gece 2..zifiri karanlık,derinden derine acısından inleyen rüzgar,kafasını pencereye,kapıya,duvara,ağaca vuruyor.Rüzgar da eşlik ediyor acıma..sigaramın ateşi gecenin karanlığında sanki ilk gecemizde olan mumu hatırlatıyor...içime çekiyorum dumanını en derinlere,sanki onun kokusunu içime çekiyormuşçasına.Soğuk, bıçak gibi işliyor vücuduma,onun gittiği gün kalbime saplanan acı gibi...fareli köyün kavalcısı gibiyim,sudan ucuz,üç kuruşluk acılarımı dökmek istiyorum karanlığa,Seyhan'ın Akdenize,Yeşilırmak'ın Karadenize döküldüğü gibi..ağlıyorum elinden elma şekeri alınmış bir çocuk gibi,çocuk gibi de masumca sevmemiş miydim zaten...sigaram bitiyor,karanlık çöküyor başıma tekrar tüm heybetiyle..rüzgarda kapıya kadar eşlik ediyor ve odamdayım..sessizlik,göz yaşı,özlem,onsuzluk dört duvar olmuşlar üzerime üzerime geliyorlar...
Bizlere yalnızlığı çok yanlış öğretiler. Etrafınızda kimse yoksa yalnız olduğunuzu hissedebilirsiniz ama etrafınızda çok alıştığınız biri yoksa eğer, bunun adı yalnızlık değil, onsuzluk oluyor.
...Çünkü bilirsiniz ki onsuzluk, sizin de bir parça ölümünüzdür. Düpedüz. Evet, ölenlerin ardından yaşadığınızı, ölen ile ölünmediğini herkes bir gün öğrenir. Ama eksilerek, azalarak, sakatlanarak, bir yeri koparak yaşandığını…
Etrafınızda kimse yoksa yalnız olduğunuzu hissedebilirsiniz ama etrafınızda çok alıştığınız biri yoksa eğer, bunun adı yalnızlık değil, onsuzluk oluyor.
Reklam
Unutma; Ne için terketti isen, onsuzluk bulur seni.
yalnız başına mutlu olmak, ızdırap verici bir mutluluktur. yarımdır, çünkü yalnız olmak yarım olmaktır. ben ilk ve son kez varlığımda ''yalnızlık'' ıstırabını hissettim. ''kimsesizlik'' cenneti gözüne çöl gösteriyordu. bu an dışında yalnızlık, bedenlerden kaçışta benim için alışılmış bi sığınak oldu; bu korkunç, ilginç, gelip geçici ve boğuk kertenkele denizinde, toplumun kötü izdihamındaki güzel yalnızlığım ve nefeslerin hafakanındaki nefes özgörlüğüm. ondan sonra artık ''yalnızlık'' ve ''ayrılık'' ıstırabım değildi, ''kimsesizlik'' ve ''onsuzluk'' da asla tahammül edemeyeceğim bir şey değildi artık.
Sayfa 36
Can Yücel
Bir Eşi Olmalı İnsanın!!! Bakarken yüreğinin kabardığı, Gözlerinden gözlerine yüreğinin aktığı... Aşık olduğu bir eşi olmalı! Sabah gözlerini açtığında, yanında olduğunu görüp, Şükürler etmeli Yaradana. Koklamalı saçlarını Uyuyan eşine şefkatle bakıp, Usulca dokunmalı yüzüne, Bir eşi olmalı insanın!!! Varlığını hissedebilmek
"Bazen birini ne kadar seviyor olsan da hislerini derinlere gömüp susmaya mecbur kalırsın, onsuzluk kalbini acıyla bin bir parçaya ayırır ama senin katlanmaktan başka çaren olmaz."
Sayfa 64
Reklam
Etrafınızda kimse yoksa yalnız olduğunuzu hissedebilirsiniz ama etrafınızda çok alıştığınız biri yoksa eğer, bunun adı yalnızlık değil, onsuzluk oluyor.
"İnsanoğlu çoğu zaman hikayenin nereye gideceğini kestiremiyor... Bazense hikayenin nereye gideceğini düşünmek bir yana, tamamen o hikayeden vazgeçmek istiyor. İnsan elbette yalnız yaşayabilir ama birine alıştıysa ve onsuz kalacaksa bunun adı yalnızlık olmuyor. Bizlere yalnızlığı çok yanlış öğrettiler. Etrafınızda kimse yoksa yalnız olduğunuzu hissedebilirsiniz ama etrafınızda çok alıştığınız biri yoksa eğer, bunun adı yalnızlık değil, onsuzluk oluyor."
Sayfa 49 - Destek yayınlarıKitabı okudu
Onsuzluk ne acı çok özledim ama dayanacam
1.016 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.