Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
144 syf.
10/10 puan verdi
HAYAT İŞTE... Hayat, bir otobüs yolculuğunu andırıyor belki de. Herkes aynı aracın içinde, aynı yöne gidiyor sözde. Dışarıdan bakıldığında çok benziyoruz. Ama içimizde bir ben daha. Belki özenle büyütüp, koruyup, sakladığımız.. Belki kimse görmesin diye içimize gömüp sakladığımız.. Belki de emin olamadığımız için sakladığımız.. Ama hep
Yola Düşen Gölgeler
Yola Düşen GölgelerMehmet Yılmaz · Roza Yayınevi · 2019167 okunma
158 syf.
9/10 puan verdi
"Altmışıncı yaşı eşiğinde dileğinin ne olduğu sorusunu şöyle yanıtladı: "Bu altmışıncı yılımda, bizim orada, halkımın arasında, halkımla baş başa, göz göze olmak, ne diyebileceksem, ona, o her şeyden güçlüye, o neylerse güzel eyliyene söylemek, hesap vermek isterdim. Olmadı. Olamıyor. Yine de söyliyeceğim şu: Onu düşünmeyi bir an bile
Kalkın Nazım'a Gidelim
Kalkın Nazım'a GidelimFahri Erdinç · Yordam Kitap · 200644 okunma
Reklam
70 syf.
8/10 puan verdi
·
11 saatte okudu
Bazen elimizdekilerin kıymetini nasıl da bilmiyoruz ya da nasıl da sonradan anlıyoruz. Tabi genellikle de iş işten geçtikten sonra farkına varıyoruz kaybettiğimiz şey ne ise onun kıymetinin. Stefan Zweig bu öyküsünde varlıklı bir ailede yetişmiş, sorunsuz ve her açıdan rahat evliliğinin durağanlığından sıkılan ve yeni maceralara kucak açmak isteyen Irene adında, kocası avukat olan bir kadını ele alır. Kadının yaşadığı gizli aşk ve bundan aldığı haz bir şantajcının ortaya çıkmasıyla altüst olur. Şantajcı, sırrını kimseye söylememek için düzenli para talep eder. Irene ise değerini bilmediği hayatının kıymetini o anda anlar. Eğer bu sırrı birisi öğrenirse rahat yaşantısının bozulacağını düşünerek onu içten içe yiyip bitiren bir korkunun eline düşer. Bu kısımdan sonrasında Irene'nin buhranlarını, kendi kendisiyle çelişmelerini, pişmanlıklarını o kadar hissederek yeri geldiğinde onunla birlikte bunalarak okuyacağız ki Zweig'in psikoloji alanındaki derin bilgisinin oldukça doyurucu olarak tadına bakacağız.
Korku
KorkuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2022103,1bin okunma
256 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Aslında konuya farkı bir yerden bakmak istiyorum, İçimdeki Müzik eserinin en güzel incelemesinin ve incelenmesi gereken varlığın biz insanlar olduğunu düşünüyorum.Ve bu incelemeyi güzel esere değil biz insanlara bir inceleme olarak yazıya döküyorum. Engellerimizi ne kadar somutsal olarak düşünsek de bizim en büyük engellerimiz zihinimizin içerisindeki kıramadığımız putlarımız. Şöyle bir bakarsak düşünememek, empati kuramamak, elimizdekinin değerini bilememek ve en önemlisi de aslında normal gibi görünen her şeyin bizim için birer hazine olduğununu görememek, anlamlandıramamak. Fakat insanoğlunun nankör olduğunu unutmamak gerek, sonuçta elimizden bir şeyin kayıp gitmesi gerekiyor değer bilmemiz için ne kadar üzücü. Bundan daha da üzücü bir şeyin olduğuna inanıyorum şükretmeyi bilmiyoruz, ya da şükretmediğimizin asla farkında değiliz, şükürsüzlük bizi hüsrana uğratıyor farkında olabilene. Okurken her satırında şu hissi yaşadım Melody’nin yerinde olsaydım onun kadar güçlü olabilir miydim ? Hayata tutunuşuyla herkese örnek olabilecek şimdiye kadar tek kelime edemeyen güzel bir kız çocuğunun hikayesi. Hikayenin sonunu merak edip aynı zamanda da bitmesini istemediğim bir hazinemsin, İçimdeki Müzik ️‍🩹
İçimdeki Müzik
İçimdeki MüzikSharon M. Draper · Timaş Genç Yayınları · 202130,5bin okunma
Tavsiye kitap
Sizden gelenler @suyun_kitaplari "Ne kadar tuaf degil mi? Zenginsiniz, paranız var. Sanki paranız cebinizden hiç eksik olmayacakmış gibi yaşiyorsunuz, sonra bir bakıyorsunuz her şey bertaraf olmuş. Varken değerini bilmediğimiz, okken degere bindirdigimiz para... Sadece para icin geçerli degil, hiçbir seyin varken değerini bilmiyoruz. Yok
Yıllar önce bir 27 Aralık günü Taceddin Dergâhındayız. Hava buzdan da soğuk. Kar serpiştiriyor. Bir avuç öğrenciyiz. Ağzımızdan dumanlar çıkıyor. Nefesimiz üşüyor. Nefesin üşümesi ölmeye denk gelir mi? Ankara soğuğunda paltosuz gezen Âkifi hatırladım. Biz beklerken Bülent Arınç Bey geldi. Âkifi anlattı bize. Bende iz bırakan "Benim de bir Âkifim var!" ifadesi oldu. Öğrendik ki Âkif isminde torunu varmış. Âkifi yaşatmak! Âkifi yaşatmak, onun yaşadığı ve yaşatmaya çalıştığı değerleri yaşatmak demek. Kışın paltosuz gezmek, yeryüzü dar gelince Ehramlar diyarına gitmek. Ama hep yaşamak ve yaşatmak için. Mesnevînin ilk on sekiz beyitinde mesnevinin tamamını buluyoruz. Sanırım İstiklal Marşında da Sahafatın tamamını bulabiliriz. "Allah bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın" diyen ruh sızısı, ayaklarımdaki sızıyı bastırmaya çalışıyor. Zorlanmadıkça, kıymet bilmiyoruz. Zorlamadıkça İstiklal Marşı yazamıyoruz. Zorlanmadıkça İstiklal Marşındaki kıymetlerin değerini bilemeyeceğiz. Bu yüzden Allah bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın.
Reklam
“Yukarı Bakma!” diyenlere bakma! Yukarı bak!
Sürekli katastrofik olasılıklardan söz edip içinizi karartmak istemem. Ama ortada hiçbir problem yokmuş gibi de davranamam. TV kanalları zaten yeterince görmezden geliyor. Yalan yanlış bilgilerle insanların beynini yıkıyor. Ama suçu sadece onlara da atamayız. Sosyal medya hepimizi bozdu. Egomuzu öyle bir şişirdi ki kendimizi antik Yunan heykelleri
Hayatı olduğu gibi kabul etmek ne anlama gelir? Hayatın her anının hem iyi hem de kötü, hem mutlu hem de kederli, hem keyifli hem de acı potansiyelini taşıdığını fark etmek demektir. Ben mutluluk kavramına karşı bunu 'acının olmaması' olarak düşünüyorum çünkü mutlu ya da mutsuz olarak etiketlemek yaşantının değerini çarpıtıyor. Çocuklar
576 syf.
3/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Puanı kurgu, emek ve son 100 sayfanın akıcılığına binaen verdim fakat azıcık eleştirel bakmak istesem daha da düşecek durumda. Anlayacağınız oturup bu kitabı eleştireyim düşüncesi ile başlamadım kitaba. Ama neredeyse her sayfada yapılan mantık hataları ve çelişkiler haliyle gözümdeki değerini epeyce düşürdü. Şu var ki yazar kitabı bu kadar
Karanlık Zihinler
Karanlık ZihinlerAlexandra Bracken · Parodi Yayınları · 20213,540 okunma
57 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.