Umberto Eco'nun Ortaçağı düşlemek adlı kitabında dediği gibi; "Ne yani böylesine korkunç bir dünyanın bir de cehennemimi var?"
Çok haklı..
“Seni seviyorum.” Önce bu sözcükleri bir rafa kaldırmalıyız; dirseğimizle kırmak zorunda kalacağımız bir camın arkasındaki bir kutuya; bir bankaya koymalıyız. Onları bir tüp C vitamini hapı gibi ortalarda bırakmamalıyız. Bu sözler dilimize çok kolay gelirse, düşünmeden kullanabiliriz; dayanamayız.”
Sayfa 162 - AFA YayınlarıKitabı okudu
Reklam
296 syf.
8/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Farklı bir bakış
İnsan eleştirisinin insan olmayan bir varlık tarafından yapılması... Kitabı okurken aklıma sık sık sevdiğim bir film olan PK geldi. Orada da insan dünyasını anlamlandırmaya çalışan bir uzaylıyı görüyorduk ve diyaloglara, düşüncelerine yine çok gülmüş, fazlasıyla da düşünmüştüm. Hikaye insanlığın matematiksel bir formül ile teknolojik ilerlemesini durdurması amacıyla görevlendirilen bir uzaylının dünyaya gelmesiyle başlıyor. Duyguları anlamlandıramayan bu uzaylının zaman içinde duyguların içine düşerek mantığını kaybedip "insanlaşması" ile de devam ediyor. Yapılan eleştiriler, üçüncü bir göz ile görülen insanlık ve her şeyi asal sayılara bağlaması çok hoşuma gitti. Ayrıca yazım dili fazla akıcıydı. İki puanı kırma nedenim ortalarda bir yerde baştaki kadar keyif alamamam oldu. İnsan olduğunu kabullendikten sonra bazı yerler sıkıcı geldi ama sonra yine toparladı. Fazlasıyla hoşuma giden bir kitap oldu kesinlikle. Öneririm.
İnsanlar
İnsanlarMatt Haig · Domingo Yayınları · 20237,2bin okunma
311 syf.
7/10 puan verdi
·
20 günde okudu
Mehmet Rauf'un kalemini çok beğendim, su gibi akıp gidiyor. Eylül'ün konusu diğer Türk Klasikleri ile benzer, sıradışı bir şey anlatmıyor ama bence kelime seçimleriyle, cümleyi kuruş biçimiyle öne çıkıyor. Elde tutulur şeylerin anlatılmadığı sayfalarda bile sıkılmıyorsunuz, o kadar hafif ve kendini okutan bir anlatımı var ki, bu kitap
Eylül
EylülMehmet Rauf · Turkuvaz Kitap · 201940,1bin okunma
Resmi İdeolojiyi Eleştirmek
Resmi ideolojinin geçerli olduğu Türkiye gibi sosyal formasyonlarda, devlet politikalarına ters düşen bilgiye izin verilmez. Resmi ideolojiye ters düşmek veya onu eleştirmek cezai yaptırımlarla engellenmek istenir. İnsanların "ülke yararları"na ters düşen düşünce üretmeleri kesinlikle yasaktır. Ülke yararının ne olduğuna da kendileri karar verirler. Kurulu düzene eleştirel yaklaşan herkes "kötü düşüncelidir", "ülke yararlarını ve bütünlüğünü tehlikeye atar", "birlik ve beraberliği zedeler", "ulusal duyguları zayıflatır" vb... İnsanlar, düşünceleri, "iyi ve kötü", "yararlı ve zararlı" diye sınıflandırılır. "Kötü" ve "zararlı" düşünceler ve sahipleri yasal kovuşturmaya maruzdurlar. Böyle bir toplumun çağdaş ve demokratik olması da, kalkınabilmesi de olanaksızdır. Batı Ortaçağı'nda "doğru"ların tespiti kilise adamları tarafından yapılırdı. Bizim Cumhuriyetimizde de yasalar ve uygulayıcılar bu işi yapıyorlar. Eleştiri yollarının tıkandığı bir toplum, kendisi hakkında düşünme yeteneğine sahip değildir. Cezai yaptırım gerekçesiyle eleştiri silahını bırakmak ise gerçek entelektüel tavrıyla bağdaşmaz.
Sayfa 37 - Özgür Üniversite
Yeni Diyalektik
_Tanrı, ilk ateisttir. Ateistler _Tanrı, ilk masondur. Masonlar _Orospu çocuğu. Marques de Sade _Herkesin tanrısı kendine benzer. Yamyamların tanrısı bir yamyam; savaşçıların tanrısı bir savaşçı; hırsızların tanrısı hırsız; aşıklarınki de aşk tanrısı olacaktır. Ralph Emerson _Trakyalılara göre tanrı, sarışın ve mavi gözlüdür. Öküzlerin elleri
Reklam
216 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.