Ama illa bir efendiniz olacak yoksa yaşayamazsınz; böylece yeni efendiler çıktı içinizden: Büyük asil ve güçlü adamlar değil, kurnazlıklarıyla örümcek ağı gibi her tarafı saran tüccarlar ve tefeciler.
Sizi tekrar köle yaptılar
Gündelik yaşamımızın çarklarının arasında örümcek ağı gibi yuvalanan rüyaların kalıntılarıyla uyandığımız sabahlar vardır.
Uyurken başka bir diyara gideriz. Orada başka bir yaşam süreriz. Sonra yavaşça gün ışığına döneriz ve gün ışığının getirdiği mantığa bürünürüz ama rüyanın tadı hâlâ damağımızdadır; rüyadan alıştığımız dünyaya dönünce bir tuhaflık varmış gibi hissederiz ama bu öyle çabuk geçen bir tuhaflıktır ki kimse bunu çözümlemekte başarıya ulaşamaz. Bunu deneyimlememiş kimse var mıdır?