Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sizi tekrar köle yaptılar. Ama açık söylemek gerekirse, dürüst ve asil adamlar gibi kollarının gücüyle değil de, gizliden gizliye, örümcek ağı yöntemiyle, yalan dolanla, tatlı dille kandırarak. Köle yargıçlarınızı satın aldılar, köle vekillerinizi baştan çıkartıp doğru yoldan saptırdılar, şimdi de çocuklarınıza kölelikten çok daha ağır bir dehşeti dayatıyorlar..
Sayfa 384 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Görülüyor ki, iman öyle bir örümcek ağı ipliği ki, dünyaları assalar kopmaz da, bir püfle gidebilir.
Reklam
* Vicdanının camekânında tek bir örümcek ağı, tek bir toz zerresi yoktu. *
Örümcek Ağı
Hıristiyan kıssalarının birinde bir örümceğin, Meryem ile Yu_ suf, Kral Herod'un adamlarından kaçarken, bebek İsa'yı nasıl sak_ ladığı anlatılır: Yusuf, iki yaşından küçük tüm erkek çocukların öl_ dürülmesini emreden Herod'dan kaçarlarken, dağların tepesinde Meryem'in dinlenebileceği bir mağara bulur. Roma ordusu yakınlar_ dadır ve etrafı aramaya başlarlar. Fakat İsa'nın içinde uyuduğu mağaranın girişinde sık bir örümcek ağı görünce, ağın günlerdir bozul_ madan orada bulunduğunu düşünüp geçip giderler.
Karlar. Sis. Kan. Hepsi birbirine dokunmuş, dengeleri örümcek ağı gibi hassas. On iki Kader Kartı'nın tümünü tuzun kara kanıyla birleştirirsen enfeksiyon iyileşir. Blunder, sistem arınmış olur.
Sayfa 132 - Olimpos YayınlarıKitabı yarım bıraktı
Dahilikle delilik arasındaki çizgi o kadar incedir ki ancak bir örümcek ağı gibi üzerine çiğ düştüğü zaman görülebilir. Bir adım ile deli, başka bir adımla dahi olunur.
Reklam
"Öngörülemeyen geleceğin amansız kaygısı da mahvetmişti her bir nefesi. Asıl buhran buydu, ceplerimizde değil ruhlarımızda yaşadığımız. İnsanoğlunun içinde bulunduğu bu karanlık araf belirsizliklerle örülmüş bir örümcek ağı gibi, nereye varılacağı belli olmayan sonsuz labirentlerin içinde bırakmıştı herkesi."
Kanun, eski Yunan'dan beri "büyük sineklerin yırtıp geçtiği, küçüklerin takılıp kaldığı bir örümcek ağı" Avrupalı için.
"...bir kez kandırmak denendiyse ne karmaşık olur örülen ağlar."
Sayfa 191 - Karakter adı: Clarissa
"Müfettiş siz benden çok daha iyi bilirsiniz ki iki kişinin aynı konu hakkında verdikleri ifadeler büyük ölçüde uyuşmaz. Aynı ifadenin verilmesi çok ender rastlanan bir durumdur. Zaten eğer üçümüz de tıpatıp aynı ifadeyi verecek olsak kanımca asıl kuşku duyulması gereken bu olurdu. Bu genellikle kuşkulu, hatta fazlasıyla kuşkulu bir durum olarak nitelendirilir."
Sayfa 130 - Karakter adı: Sir Rowland
Reklam
Jeremy kanepede Clarissa'nın yanına oturdu. "Evet, şimdi söyle bakalım, Clarissa," dedi gülümseyerek. "Şu Herzoslovakia Başbakanı konusu ne?" Clarissa onu saf masum bakışlarla süzdü. "Ne olmuş ona?" Sonrasında Jeremy parmağını genç kadına doğru sallayarak ağır ağır, net ve anlaşılır bir biçimde açıkladı. "Üzerinde pardösü ile dört dakika elli üç saniyede tam üç kez bahçe demirine koşup geri döndü, öyle mi?" Clarissa tatlı tatlı gülümsedi. "Herzoslovakia Başbakanı çok tatlı ve değerli bir insan, ama yaşı altmışın üstünde ve korkarım uzun yıllardır hiçbir yere koşarak gitmemiştir. Hatta onun koşabildiğinden bile kuşkum var. "Demek her şeyi sen uydurdun. Zaten söylemişlerdi. İyi de neden?" Clarissa öncesinden daha da tatlı ve içten bir gülümsemeyle, "Nasıl diyeyim, bütün gün yeterince hareket etmemekten, egzersiz yapamamaktan yakınıp durdun," dedi. "Sana bu konuda yardımcı olmanın iyi olacağını düşündüm. Koruda koşuya çıkmanı önermenin doğru olmayacağını biliyordum, bunu yapmayacaktın. Ama konu meydan okumak olunca buna tepkisiz kalmayacağından emindim. Böylece meydan okuyabileceğin birini yarattım."
Sayfa 13
Köleler ve Efendileri
Ama illa bir efendiniz olacak yoksa yaşayamazsınız; böylece yeni efendiler çıktı içinizden: Büyük, asil ve güçlü adamlar değil, kurnazlıklarıyla örümcek ağı gibi her tarafı saran tüccarlar ve tefeciler. Sizi tekrar köle yaptılar.
Sayfa 370Kitabı okudu
sonsuza kadar yapabilirdim burada.bütün mağara bin yıl sonraki depremde üstüme yıkılana kadar.çevremi örümcek ağı gibi sarmış ışık çizgileri kefenim olana kadar...
Bir eve hastalık girdiğinde yalnızca bir bedeni ele geçirmekle kalmaz, kalpler arasında da karanlık bir ağ örer ve umut bu ağa gömülür. Projelerimizi ve her soluk alışımızı kuşatan bir örümcek ağı gibi, hastalık yaşamımızı günden güne yiyip yutuyordu.
Sen evden çıktın ya, önce duvar nemlendi. Çatı, odalara indi. Pencereler birer örümcek ağı. Eşik çoktan darağacı. Sokaklar zülüflerinden esmiyor artık. Zaman eşyada boğuldu. Ev değil, yaprak döken bir hatıra. Yalnızlık her yerden ses veriyor. Bunaldım diyorum, herkes biraz daha kabuğunun içinde. Bir elim ötekinde çırpınıyor. İnsanın yalnız ağlaması ne kadar acıymış.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.