Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
.... Ulu Önder Atatürk’ün Çocuk Sevgisini Ve Onlara Verdiği Önemi Gösteren 19 Unutulmaz Söz Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu eşsiz kahraman Mustafa Kemal Atatürk, zamanının çok ötesinde bir liderdi. Zorlu savaşların ardından yeni bir ülke inşasına girişen bu büyük dâhi, yaşamın her alanında milletine örnek olmaya çalışıyor, fikirleri ve ortaya
Dilimiz döndüğünce yazdık.. Uzunca okumaları sevenlere gelsin.
İnsanın beyninin içinde dönen duran düşüncelerle hayatın akışına ayak uydurmasının bu kadar zorlayıcı olacağını düşünmezdim. Daha doğrusu insanın bu kadar düşünebilecek bir varlık olduğunu düşünmezdim. Ne zaman ki bir şeyleri istemsizce düşünürken kendimi buldum, o zaman anladım. İnsan düşünmekten ibaret olabiliyormuş.
Reklam
Çoğullama
Biz kadınız, bilmeden seviyoruz bu kedileri Seviyoruz, bir sevilme içgüdüsüyle Bu bizim yüzümüzde ufacık çizgiler oluyor - acaba? Evet, çok değil konuşurken düzeltiyoruz Orayı burayı topluyoruz, yeriyse çocuklarımızı öpüyoruz Ama biliyorsunuz ki gene de Hepimiz, işte hepimiz Bitmenin, tükenmenin yorgunluğu içinde. Gözler mi? Tavana dikili, hayır,
Murakabe; Allah'ı görüyormuş gibi ibadet etme alışkanlığı kazanmaktır. Çünkü Rabbimiz; "Allah herşeyi gözetmektedir" buyurmuştur (el-Ahzab 33/33). Cibril hadisinde de murakabeye işaret vardır. Cibril Hz. Peygamber (s.a.s)'e; "Bana ihsanı anlat" dedi. Rasulullah (s.a.s) de; "İhsan, Allah'ı görüyormuş gibi ibadet etmendir. Sen onu görmesen de O, seni görüyor" buyurdu. Bu murakabe halini; insan, oruç ibadetini yerine getirirken farkında olmadan pek âlâ yaşıyor. Mesela bir hanım mutfakta yalnızken etrafında da kimse yokken yine de yemekten az dahi olsa tadamıyor çünkü orucunun bozulacağını biliyor. Çünkü Allah'ın onun yaptığı fiili gördüğünü biliyor. Bir erkekte öyle, her ne kadar kimsenin göremeyeceği sote bir yere gitse de, yine de ağzına bir şeyler atıp orucuna devam etmiyor. Çünkü Allah'ın onu daima gördüğünü biliyor. Peki bu halimiz oruçtan sonra neden devam etmiyor? Neden Allah bizi görüyormuşçasına yürüyemiyoruz sokaklarda ? Neden Allah bizi görüyormuşçasına oturamıyoruz bir yerlerde ? Daima murakabe halinde yaşamak için neyi bekliyoruz ? Bunu başarabilmek için gayretimiz var mı ? Oruç hala anlatamıyor mu sana acizliğini ? Bak her gün yaptığın basit bir fiili, bir bardak su içmeyi bile Allah'ın izni olmadan yapamıyorsun bu kadar acizsin demiyor mu? Peki nedir hala bu gaflet ? Ölmeden, ölmeyecek miyiz ?
Bazı insanların bazı meselelerde özlenmesi hk.
yine bir seçim daha ve sensiz.. seçim çalışmaları, seçim aşkı, siyonizme kafa tutma, Ümmeti bir araya getirme vesaire hiçbir sevdamız kalmadı gibi sanki dünyayı kurtarmak adına.. oysa senle iken ben zalimi boğazından tutup parçalayacak, ümmeti bir arada şevkatle kucaklayacak gibi hissederdim kendimi.. şimdi mi? o şunu yapmış, bu şunu demiş siyaseti.. adeta kocakarı yaygarası.. oysa biz öyle miydik Hocam? hani biz İsraili haritadan silip, Filistinli çocuğun elinden tutacak güçken iki götü bokluyu düşman veya iki sümüklüyü düşman belleyip kumsalda kumdan kaleler yapıyoruz.. hâlâ seçim meydanlarına çıkarmayıp yetim gibi seni bekliyoruz.. Sezai abimizin deyimiyle bir kez daha seni anıyoruz.. var olan ne ki, bizi yokluğuyla üzenler vardır.. Evet, ben bu yazıyı yıllar evvel yazmıştım. Yine aynı duygularım duruyor. Mevlam hocama gani gani rahmet eylesin, âmin. Çok şey diyemiyorum, anlatamıyorum...
Zapt edilemiyor kırılmış umutlarıyla sürünen bir beden... elvedalar sükûnu kaçmış bir huzur gibi şimdi... bir başka yerde, bir başka şekilde arıyoruz kaybettiklerimizi; kırgınlıkların semtinde, ellerimiz, ayaklarımız kan revan biçimde ve karmaşık bir zihinle... Direniyoruz yine de öyle yahut böyle! Dudaklarımızdan isyankâr kelimeler dökülse de yaşam denilen; acı bir gerçek... -Kimi direnirken düşüyor, ansızın... kimine iniyor gerçekler; geceleyin, bir kâbus gibi... kimisi de sağlığına rağmen bir yanı eksik, yalpalatan hayatta. Zincirler, prangalar vurulmaya çalışılan bedenimizle bir miktar ölü, bir miktar diriyiz; hepimiz... Kavuşmaları bekliyoruz, avlanmış hayatımızı çekip alacak beyazlığa... O zaman anlarız yine... yaşam diye, bir dehşeti yaşamışız.
Reklam
Çoğullama
I Biz kadınız, bilmeden seviyoruz bu kedileri Seviyoruz, bir sevilme içgüdüsüyle Bu bizim yüzümüzde ufacık çizgiler oluyor —acaba! Evet, çok değil, konuşurken düzeltiyoruz Orayı burayı topluyoruz, yeriyse çocuklarımızı öpüyoruz Ama biliyorsunuz ki gene de Hepimiz, işte hepimiz Bitmenin, tükenmenin yorgunluğu içinde. Gözler mi? tavana dikili;
Çoğullama
Biz kadınız, bilmeden seviyoruz bu kedileri Seviyoruz, bir sevilme içgüdüsüyle Bu bizim yüzümüzde ufacık çizgiler oluyor - acaba? Evet, çok değil konuşurken düzeltiyoruz Orayı burayı topluyoruz, yeriyse çocuklarımızı öpüyoruz Ama biliyorsunuz ki gene de Hepimiz, işte hepimiz Bitmenin, tükenmenin yorgunluğu içinde. Gözler mi? Tavana dikili, hayır,
Biz kadınız bilmeden seviyoruz bu kedileri...
Biz kadınız, bilmeden seviyoruz bu kedileri Seviyoruz, bir sevilme içgüdüsüyle Bu bizim yüzümüzde ufacık çizgiler oluyor - acaba? Evet, çok değil konuşurken düzeltiyoruz Orayı burayı topluyoruz, yeriyse çocuklarımızı öpüyoruz Ama biliyorsunuz ki gene de Hepimiz, işte hepimiz Bitmenin, tükenmenin yorgunluğu içinde. Gözler mi? Tavana dikili, hayır,
Canım Cansever.
Biz kadınız, bilmeden seviyoruz bu kedileri Seviyoruz, bir sevilme içgüdüsüyle Bu bizim yüzümüzde ufacık çizgiler oluyor - acaba? Evet, çok değil konuşurken düzeltiyoruz Orayı burayı topluyoruz, yeriyse çocuklarımızı öpüyoruz Ama biliyorsunuz ki gene de Hepimiz, işte hepimiz Bitmenin, tükenmenin yorgunluğu içinde. Gözler mi? Tavana dikili, hayır,
Reklam
| Biz kadınız, bilmeden seviyoruz bu kedileri Seviyoruz, bir sevilme içgüdüsüyle Bu bizim yüzümüzde ufacık cizgiler oluyor -acaba? Evet, çok değil, konuşurken düzeltiyoruz Orayı burayı topluyoruz, yeriyse çocuklarımızı öpüyoruz Ama biliyorsunuz ki gene de Hepimiz, işte hepimiz Bitmenin, tükenmenin yorgunluğu içinde. Gözler mi? tavana dikili;
Çoğullama
Edip Cansever
Edip Cansever
I Biz kadınız, bilmeden seviyoruz bu kedileri Seviyoruz, bir sevilme içgüdüsüyle Bu bizim yüzümüzde ufacık çizgiler oluyor —acaba! Evet, çok değil, konuşurken düzeltiyoruz Orayı burayı topluyoruz, yeriyse çocuklarımızı öpüyoruz
511 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.