Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Öyle babacığım," dedi Nadir ürkek bir sesle. "Sen olmasan biz ne yaparız?" Korku bir insanı köleye döndürebilirdi; korku bir insanı hiç edebilirdi. Nadir korkuyordu, onu çok iyi anlıyordum. Gerçek hayat işte tam da buradaydı, karşımdaydı. Hayat o güzel kitaplardaki ve filmlerdeki gibi olmayacaktı; gerçek hayat fazlasıyla karanlıktı.
Hani eski bir resme bakarken Hani yılları sayar da insan Hani gözleri dolar ya birden İşte öyle bir şey 🌝
Reklam
1552 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
58 günde okudu
Monte Cristo Kontu üzerine düşünsel çabalar...
*“Düşünceler ölmez efendim, bazen uykuya dalarlar ama uyumadan öncekinden daha güçlü bir şekilde uyanırlar. (s.130)”* 14 yıl suçsuz yere hüküm sürmüş ama neden suçlandığınızı bilmediğinizi düşünün. Ne hissederdiniz? Monte Kristo Kontu tam olarak bu konuya odaklanıyor. Romanın başkarakteri Edmond Dantes herkese güvenen, herkese iyi niyetle
Monte Cristo Kontu (2 Cilt Takım)
Monte Cristo Kontu (2 Cilt Takım)Alexandre Dumas · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202025,7bin okunma
Sevgi; ancak iki insan birbirlerine varlıklarının özünden bağlanır, her biri kendisini varlığının özünden tanırsa, gerçekleşir. İnsan gerçeği de, canlılığı da, sevgisinin te­meli de işte bu "özden tanıma" deneyimidir. Böyle oluşan sevgi sürekli meydan okumadır, bir köşede dinlenme de­ğil çabalama, hareket etme, beraber çalışmadır. Öyle ki uyum ya da çatışma, neşe ya da üzüntü bile ikincil kalır, önemli olan iki insanın birbirlerini varlıklarının temelinden yaşaması, kendi kendilerinden kaçmak yerine bilinirleriyle bütünleşirken kendi kendileriyle bütünleşmeleridir. Sevgi­nin varlığının bir tek kanıtı vardır: bağlılığın derinliği, se­ven kişilerin her birinin ilgisindeki canlılık ve güçlülük. İşte bunlardır sevginin sunduğu meyva.
500 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yakın Türkiye tarihini kaleme alan Sema hanım, o kadar çok araştırma yapmış ki... Kitap sonunda tüm bu bilgilerin kaynakçalarınıda yazmayı ihmal etmemiş. Yakın Türkiye geçmişinde köy enstitüleri, siyasi olaylar, baskıcı yönetime karşı dimdik duran öğretmenler, cahilliğe karşı olan savaşı okumaya hazırlanın. Bir kitap düşünün, hemen hemen her
Keşke
KeşkeSema Soykan · Alfa Yayınları · 2021758 okunma
Sevdiğin insana biricik hissettirmek. Şu dünyada cenneti hissettiren yegâne anlardan biri olmalı kanımca. Henüz yaşayamasak da :) Olmayan ânlara özlem demiştim bir iletide. Bu da öyle bir şey işte. Ve belki de hiç olmayacak, :). youtu.be/XoCQ2ajfvG8?si=...
Reklam
19 Nisan 2024 22.42 Tam otuz yıl saatim islemiş ben durmuşum; Gökyüzünden habersiz, uçurtma uçurmuşum... NFK 19.20 "Sakın beni unutma, olur mu? Çünkü ben seni hiç unutmayacağım." dedi. Neyim var ki unutulmayacak, der gibi gülümsedim. Ama unutuş yahut unutmayış hususunda bir yorumda bulunmadım. Çünkü "asla" diye kurulan
140 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Saf depresifliğin dışavurum hali
Rus edebiyatının depresifliği, kişinin devamlı yalnızlığı ve fakirliğiyle insanlardan tamamen soyutlanmış bir yaşam sürmesi... her zaman ilgimi çekmiştir. Bu tür eserlerde hep karakterin sonlara doğru çok iyi yerlere geleceğini, mükemmel işler başaracağını hayal ederim. Her zaman da bu hayalim içimde kalır çünkü Rus Edebiyatı distopyasının hatları o kadar keskindir ki buna farklı bir kurgu eklemek cahillik olur. Kitabın ilk yarısını maalesef sevemedim. Karakterin depresifliği saf bir şekilde okuyucuya aktarılıyor ve bu dıştan güzel gözükse de içten bence öyle değil. Devamlı devamlı aynı psikolojik sıkıntıların farklı örneklerle betimlenmesini görmek bir süreden sonra beni baya sıktı. Ama o diğer yarısı yok mu... Diğer yarısı gerçekten güzeldi. Sevmediği okul arkadaşlarıyla sırf gururu yüzünden buluşması ve onlarla aynı statüde olduğunu kanıtlamak için yaptığı garip hareketler bana kendimi hatırlattı. Kitabın o kısımlarını okurken sanki yakın geçmişteki beni görüyordum. Dostoyevski işte böyle okuyucuyu gerçekten hikayesine çekebiliyor. Finalini de beğenmiştim (tam olarak ne oluyor hatırlamıyorum ama kitaptan mutlu ayrıldığımı hatırlıyorum). İlk yarısından sıkılıp, ikinci yarısında bu kadar beğenebildiğim tek kitap olmuştur yeraltından notlar... Öneririm.
Yeraltından Notlar
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020127,9bin okunma
Sabahattin Ali diyor ya; “Unuttum diyemem ama üzerimde bir tesirin kalmamış artık.” İşte durum tam olarak böyledir. Kimse tamamen unutulmaz. Zamanla değersizleşir, eskir, geçmişte kalır ve öyle hatırlanır..
"Öyle yaşayacaksın ki,kendin bir türlü olgunlaşmadan,arkandan olgun ürünler bırakıp yürüyeceksin -- ancak da olgun olduklarında bırakacaksın onları ardında..."
Reklam
"Her acı zamanla geçer." Diyen Cem Adrian, 3 yıl sonra "Her acı zamanla geçmez." diyor... öyle işte.
Hadiste şöyle geçer: “Kur’an’ın ve insanların örneği, toprak ve yağmur gibidir. Toprak ölü ve kuru iken, birdenbire Allah yağmuru gönderir ve toprak bundan etkilenir. Sonra sağanak bir yağmur gönderir, toprak hareketlenir ve bitkiler büyür. Sonra vadilere yağmur yağmaya devam eder.Öyle tohumlar yayılır, gelişir ve bitkiler boy atar. Allah, topraktan, insanların ve hayvanların yaşamını sağlayan hoş ve güzel şeyleri çıkarır. İşte Kur’ân da insanlara aynı şeyi yapar.”
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.