Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dost olarak Allah (cc.) yeter
İnsanları memnun etmek için ne kadar çabaladığının farkında misin? Herkesi memnun edeyim, aman kimse üzülmesin, aman kimse kırılmasın derken üzülen parçalanan eriyen biz oluyoruz yavaş yavaş. İnsanları mutlu etmek için yaptığın bir çok şey takdir görmüyor. Takdir görmeyi bırak fedakarlığından kaynaklanan yıpranmışlıkların yüzüne vuruluyor. Hep o iyilikleri yapmak zorundaymışsın gibi bir nankörlükle hep karsı karşıya kalıyorsun. Sürekli olarak. Peki gercekten öyle mi? Hayır, asla öyle değil. Önce kendine değer vermeli bir insan. Önce Allah'in biriciği en kıymetlisi olduğuna inanmalı ki başkaları da ona değer versin. Değer görmediğin bir yerde nefes almanın ne önemi var? Başkaları seni var olduğun için severken Allah seni sevdiği için var ediyor. Daha yaratılmadan, O' nun sevgisine nail olmuşken öylesine bir değer görmüşken bu dünyada seni ne değersiz kilabilir? uhre istanbul videosundan alıntı
Kaybettiğin Yerde Bekleme
Kaybettiğin yerde bekleme, güçsüzler öyle yapar. Sana kapanan kapıyı bir daha çalma, Kapanan kapıyı acizler çalar. Unutma ki bu aşağılık dünyadasın; Kötülüğü baştacı edip iyiliği çılgınlık sayan dünyada. Şunu iyi bil ki; şeytan da kutsal kitaplardan örnekler verebilir. Ve cehennem boş, şeytanların hepsi burada… Her düşünceni dile getirme, Sana
Reklam
Herkes ne bilir acımı?
- Herkes geçer diyor. Geçer mi Efendim ?- Herkes ne bilir acımı Olric ?Her gün biraz daha acır sonra, biraz daha ve biraz daha. Ama en sonunda ne olur biliyor musun Olric? Geçmez evet geçmez. Geçti sanırsın ama, geçmez... Örneğin, alışverişe çıkarsın bir mağazaya girersin. Öyle bir şarkı çalmaya başlar ki hatırlatır, dağıtır. Geçmez...Geçer
Bak şu semaya, ne görüyorsun, mailiklerden oluşmuş bir deniz... Gözlerinle onun içine girmeye çalış; o mailikleri yırtmak için uğraş, ne görüyorsun? Mai... Değil mi? Sonra, bak ayağımızın altındaki toprağa, ne buluyorsun? Donmuş, simsiyah bir renk... Of! O siyah tabakaları parçalayarak içeriye bak; in, in, in, ne kadar inebilmek mümkünse o kadar in; ne buluyorsun? O siyahlıklar içinde ne buluyorsun? Siyah... Daima siyah değil mi? İşte öyle bir şey yazmak istiyorum ki yukarı bakılsa mai ve daima mai; aşagı bakılsa siyah, daima siyah...
Gerçek korkak mutluluktan bile korkar. Pamuk yün bile yaralar onu. Neşeden bile incinir. Panikledim, yara almadan önce hızlıca kaçmak istedim, bu yüzden kendimi o tanıdık soytarı sis perdesiyle sarmaladım. "Şu meşhur eski deyişi biliyor musun? 'Yoksulluk kapıdan girince aşk pencereden uçar' Çoğu insan hep yanlış anlıyor. Bu, erkeğin parası bittiğinde kadının ondan ayrıldığı anlamına gelmez. Şu demek: Biri adamın parası bittiğinde... kalbini kaybeder, değersizdir. O kadar zayıflar ki gülemez bile, garip bir aşağılık kompleksine kapılır, çaresiz kalır ve kadını kendinden uzaklaştıran o adam olur. Bu noktada yarı delirir ve uzaklaşana kadar itmeye, itmeye ve itmeye başlar. En azından okuduğum bir kitapta öyle yazıyor. Üzücü değil mi? Ne yazık ki bu duyguyu çok iyi biliyorum."
Sayfa 52 - ithaki
desem ki, yeryüzüne beş peygamber geldi; beşincisi sensin. desem ki, iki kişi kaldık dünyada; ikincisi sensin. desem ki, birisi var yeri göğü var eden; o da sen olurdun. sana tapmak için kilden bir heykel yapardım güzelliğince. bilsem ki sen tanrı'dan iyisin, bilsem ki tanrı senden güzel değil. senin o kocaman kocaman gözlerin yok mu, nasıl
Reklam
288 syf.
3/10 puan verdi
·
4 saatte okudu
cık cık
Kitap benim için ilk 150 sayfasına falan kadar 6lık bi kitaptı. Hatta ondan önce 7 diye düşünüyodum. Ama asıl çiftten önce olan sevgili olayı o kadar soğuttu ki beni kitaptan anlatamam. Kitapta biraz terimsel fazlalıklar var bi romcomda olması gerekmeyen türden ama benim ilgim olduğundan o kısımlar beni sıkmadı. Yine de gereksiz çok yer ve bilgi
Kuantum Öpücüğü
Kuantum ÖpücüğüAmy Noelle Parks · Ren Kitap · 2022190 okunma
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Not (1): Bu incelemenin temelleri 45 dakikalık bir antrenman esnasında müziğin yardımıyla aniden atılmıştır. Antrenman ne kadar verimliydi emin değilim ama bu inceleme oldukça verimli oldu ve iddialı söylemlerde bulundu. Not (2): Cinsel uzuv imgelemine hassas olanların dikkatine. Çünkü birkaç yerde karşınıza çıkacak. Not (3): Kitap bahane
Mitoloji Sözlüğü
Mitoloji SözlüğüAzra Erhat · Remzi Kitabevi · 2019561 okunma
“Burada oturmuş kendi kendime ne diyordum, biliyor musun: Hayata inanmasam, sevdiğim kadına sırt çevirsem, dünyanın gidişine inancım kalmasa, hatta tam tersine, her şeyin karmakarışık, uğursuz, belki de şeytanca bir kaos olduğuna iman etsem, insanların hayal kırıklığından uğradığı bütün korkulara tutulsam gene de yaşamayı isteyeceğim, hayat kadehini ağzıma götürünce bitirene kadar bırakmayacağım! Ama bilinmez, belki yaşım otuza gelince kadehimi bir yana fırlatıp bitirmeden çekilirim…nereye , onu da bildiğim yok. Otuz yaşıma kadar da gençliğimin her şeye, her türlü hayal kırıklığına, hayata karşı nefrete üstün geleceğini kesin olarak biliyorum. Çoğu zaman kendi kendime, “Dünyada , şu içimdeki azgın, belki de hayasızca yaşama hırsını yenecek bir umutsuzluk var mı acaba?" diye sorduğum oldu. Galiba böyle bir şey olmadığına, daha doğrusu otuzuma basmadan olamayacağına karar verdim. Çünkü bu umutsuzluğu tanıyınca içimde tek bir istek kalmayacaktır herhalde. Bu yaşama hırsını bazı sümüklü, veremli ahlâkçılar, hele şairler alçaklık diye adlandırıyor, öte yandan yaşama hırsı dediğimiz özellik az çok Karamazov’ların hepsinde var. Bu doğru her şeye rağmen sende de var; buna rağmen bunu neden alçaklık sayarız bilmem. Gezegenimizde herkes güçlü bir merkezcil gücün etkisi altında, Alyoska... Canım yaşamak istiyor, ben de, mantığım ne derse desin yaşıyorum. Varsın dünyanin gidişatına inancım olmasın, ama baharda yeşeren pırıl pırıl ağaç yapraklar, mavi gök, bazen inanır mısın, niçin sevdiğimi bilmediğim bir adam ruhuma öyle yakın geliyor ki!”
Sayfa 304Kitabı okudu
"...ne var ki deha hiç kuşkusuz güzellikten daha uzun ömürlüdür. Hepimizin, kendimizi aşırı derecede eğitmek uğruna bunca zahmete katlanmamız da bundandır ya. Şu çılgın, kıran kırana yaşam savaşında hepimiz dayanıklı bir şeylere sahip olmak isteriz, bu yüzden de yaşam kavgasındaki yerimizden olmamak için kafamızı süprüntülerle, olgularla doldururuz. Eksiksiz bilgi sahibi adam: Çağdaş ideal işte budur. Eksiksiz bilgi sahibi adamın zihniyse ürkütücü bir şeydir. Elden düşme züccaciye satan bir dükkân gibi, baştan aşağı toz ve eciş bücüş nesneler, canavarlar. Her şeye gerçek değerinin üstünde fiyat konmuş. Evet, bana öyle geliyor ki, ilkin sen usanacaksın. Günlerden bir gün dostuna bakacaksın, çizgileri gözüne az mı buçuk ayarsız gözükecek ya da renginin tonunu beğenmeyeceksin ya da böyle bir şey işte. İçten içe onu acı acı kınayacaksın, onun sana karşı çok kötü davranmış olduğunu düşüneceksin. Kapına bir daha geldiğinde tümden soğuk, ilgisiz davranacaksın ona."
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.