Kendine saygı duymanın ve kendini değerli bulmanın çekirdeği aile içinde atılır. Çocuğu olduğu gibi kabul eden, onu destekleyip yüreklendiren aile üyeleri, çocuğun özbenlik değerinin tohumlarını ekmiş olur.
Sayfa 156Kitabı okudu
Fransız deneme yazarı Michel de Montaigne otuz sekizinci yaş günü olan 28 Şubat 1571'de, hayatında kökten bir değişime gitme kararı aldı. Toplumsal hayattan elini eteğini çekti, büyük malikânesinin arkasındaki kuleye bin kitaplık bir kütüphane kurdu ve yaşamının geri kalanını onu en çok ilgilendiren karmaşık, uçucu ve çok yönlü konu hakkında denemeler yazarak geçirdi. Bu konu, kendisi idi. Vardığı ilk sonuç, insanın kendini bilme arayışının abesle iştigalden öte bir şey olmadığıydı; çünkü sürekli değişim geçiren özbenlik, tanımın önüne geçmeye mahkumdu. Ama bu onu yine de aramaktan alkoyamadı. Sorduğu soru ise yüzyıllar boyunca kulaklarda çınladı: Que sais-je? (Ne biliyorum)
Reklam
Sıfır, nasıl matematikteki bütün sayıların anlamını belirliyorsa, özbenlik bilinci de bireyin yaşamında yer alan tüm olayların anlamını belirler.
Sayfa 143
KENDİNİ BİLMEK Fransız deneme yazarı Michel de Montaigne 38.yaş günü olan 28 Şubat 1571'de, hayatında kökten bir değişime gitme kararı aldı. Toplumsal hayattan elini eteğini çekti, büyük malikanesinin arkasındaki kuleye 1000 kitaplık bir kütüphane kurdu ve yaşamının geri kalanını onu en çok ilgilendiren karmaşık, uçucu ve çok yönlü konu hakkında denemeler yazarak geçirdi. Bu konu, 'kendisi' idi. Vardığı ilk sonuç, insanın kendini bilme arayışının abesle iştigalden öte bir şey olmadığıydı; çünkü sürekli değişim geçiren özbenlik tanımın önüne geçmeye mahkumdu. Ama bu, onu yine de aramaktan alıkoyamadı. Sorduğu ise yüzyıllar boyunca kulaklarda çınladı: Ne biliyorum?
Bizim için bir ateistin Tanrı ile özellikle ilgilenmesi anlaşılmaz bir şeydir, çünkü bizler bu açıdan hala dehşet ölçüde barbarız, oysa Doğu bu tür meselelerde biraz daha farklılaşmıştır. Bir özlü söze göre Tanrı'yı seven bir kişinin arınmak ya da Nirvana'ya ulaşmak için yedi kez yeniden doğması gerekir, ama Tanrı'dan nefret eden bir kişi için sadece üç kez yeterlidir. Neden? Çünkü Tanrı'dan nefret eden kişi onu Tanrı'yı seven bir kişiden çok daha sıklıkla düşünür. Yani ateist Tanrı'dan nefret eder, ama bir bakıma onu seven birinden daha iyi bir Hıristiyandır; Nietzsche kendisinden önce ve sonra gelen tüm Hıristiyanlardan daha Hıristiyandır ve ahlaklıdır. (sf.85) Kural olarak aslında nefret ettiğimizde daha çok ilgili oluruz ve bu Doğu deyişinde bu tür bir psikoloji görüyoruz. O bakıma, özbenlik açısından sevmeniz ya da nefret etmenizin bir önemi yoktur, önemli olan ilgili olmanızdır. (sf.347)
148 syf.
·
Puan vermedi
Kitap tüm dünyada Buddha olarak tanınan Siddhartha Gautama’nın hayatını ve Budizm’in ilk yıllarını konu edinmiştir. Bu yönüyle, Budizmle ilgili önemli bilgiler vermesinin yanı sıra kanımca genel anlamda mesajlar çıkarmak da mümkün. Kitapta mükemmel bir Brahman olan Siddhartha’nın kendi Atman’ına ulaşmak için çıktığı yolculukta çeşitli durumlar
Siddhartha
SiddharthaHermann Hesse · Can Yayınları · 202038,4bin okunma
Reklam
257 öğeden 241 ile 250 arasındakiler gösteriliyor.