Özgür olmak istediğiniz her şeyi yapabilme gücüne sahip olmak değildir; özgürlük, önü açık bir geleceğe doğru, önünüze çıkanlar karşısında üstün gelebilmektir.
"...
Disipline olmuş bir zihin özgür bir zihin değildir. Ne kadar kıymetli ve çekici olsa da herhangi bir teknik, zihin ona saplanıp kaldığında hastalık haline gelir."
"Yalnızlık yanımızda kimsenin olmaması değildir, ruhumuzun bizimle sohbet etmek ve hayatımız konusunda karar vermemize yardımcı olmak için özgür olduğu andır."
AKRA'DA BULUNAN ELYAZMASI,
PAULO COELHO
Kötülük kavramı felsefe tarihinde diğer birçok kavram gibi net bir şekilde tanımlanamamış kavramlardandır. Herkes tarafından kabul edilebilir bir ahlak anlayışının olmayışı da kötü ile iyi arasındaki ayrımı daha da belirsizleştirmiştir. Kötü kendi içinde doğal ve ahlaki kötülük olarak ikiye ayrılır. Doğal kötülük, kaynağı her türlü iradeli
"Bazı insanlar tektir, tek yaşar, tek görmek ister hayatı. Bazen gruplardan, kalabalıklardan daha tehlikelidir, etkilidir bu insan tipi. Kimseye verecek hesabı yoktur, riskleri sever hatta sonucunu üstlenir, bedelini de kendi öder. Kimseye bağımlı değildir, onu anlamak zordur, kimliğini bilmek daha zordur. Gizeminden ve sırlarından tesadüf sonucu yakalanmadıkça kimsenin onu ele geçirmesi söz konusu değildir. Öyle amaçları ve arayışları vardır ki bunlarda biraz değişikliğe gitse tüm kişiliğini yerlere atar. Etkisini ve karar gücünü yalnızlığından aldıkça tekdüzelikten her zaman kurtulur."
İnceleme demeyelim de kitap aklıma geldiğimde hatırlamak için yazıyorum bunu. Siz okuduğunuzda ne diyor bu diyebilirsiniz :)
Kitabın en beğendiğim kısmı aslında soruları. Düşünen her insanın soracağı sormuş olacağı sorması gerekenleri sorup çok okumuş çok bilen bir arkadaşınızla bu sorular üzerine akıl yürüttüğünüzü düşünün. Bundan keyif
Kralların felsefe yapması ya da filozofların kral olması pek mümkün değildir ve de arzu edilen bir durum değildir. Çünkü güç sahibi olmak kaçınılmaz olarak aklın özgür karar vermesine zarar verecektir. Ancak bu krallar ya da kraliyet eşitlik yasalarına göre kendi kendine yöneten halkları filozofların sınıfını yok etmez ve Susturmaz.bilakis açıkça konuşmalarına müsaade edilir. Böyle yapmak her iki tarafında kendi işlerini aydınlatmak bakımından vazgeçilmezdir. Çünkü bu sınıftiler yani filozoflar, dualari gereği komploculuk ve lobicilik yapmayı yeteneksiz olduklarından, kendileri propaganda yapabilme şüphesiden uzaktırlar.
Özgür insan efendi değildir; nihayetinde, özgür insan köledir, çünkü özgür olmak, kendi durumundan yola çıkarak bir şey yaratmaktır, yoksa bu durumun yapay sonsuzluğuna yerleşmek değildir.
"Zweig, adı azize çıkmış Calvin'in uygulamalarından yola çıkarak, zorbalığı, terörü ve köleciliği yargılıyor;.
Castellio'nun kişiliğinde özgür düşünceyi ve vicdanı insanlığın büyük değerleri olarak selamlıyordu."
"Castellio Calvin’e Karşı, zorbalığa karşı tek başına ayakta duran bir vicdanın çarpıcı
Başka her şeyi bırakıyorum, özgür olduğum sürece mutluyum. Başımı kaldırıp özgür bir adam olarak her şeyle başa çıkabilirim. Göğe, Tanrı’ya dostlukla bakabilirim. Gelecek hiçbir şeyden korkmam!’
“Varlık çok şey sahibi olmak değil, az şey istemektir.”
Zengin olan,kim midir?
Mutlu olan.”
Şunu hiç aklından çıkartma: Dışarıda bir şey kaybettiğinde, içinde bir şey kazanmışsın demektir. Ve eğer kaybettiğin şey çok kıymetliyse, sakın bir şeyi kaybettiğini düşünme. Bir kenara yığılmış ev eşyalarımın arasında bir de demir lambam vardı. Sonra kapıda bir ses duydum ve lambamı alıp gittiklerini gördüm. Bunu hiç tuhaf bulmadım. Yarın, dedim, senin de bir lamban olmaz. Çünkü bir adam sadece sahip olduğu şeyleri kaybedebilir.”