Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
_Medeni dünyamız, şövalyelerle, askerlerle, avukatlarla, rahiplerle, filozoflarla ve daha bilmediğim başkalarıyla karşılaştığınız büyük bir maskeli balodan başka nedir ki? Fakat göründükleri kişiler değillerdir bunlar; sadece birer maske ve kural olarak da onun arkasında daima servet avcılarıyla karşılaşırsınız. Örneğin birisi hukuk maskesini
Biz insanların kelime dağarcığında ‘hayır’ diye küçük bir kelime var. İçinde yaşadığımız dünyanın önümüze koyduğu ‘meselelerin as­lını’ ve ‘vaziyetleri’ sorgulamamıza, yalanlamamıza ya da reddetme­mize yarıyor. Gramerimizde gelecek zaman var. Hali hazırda var olan­dan farklı bir vaziyet-son derece farklı ‘olguları’ olan bir ‘mesele’- ha­yal edip
Reklam
_Deniz bitti. En az iki yüzyıldır milletçe tam bir mirasyedi gibi yaşadık. Artık sonu geldi. Alacaklılar kapıya dayandı. Günü gün ederek har vurup harman savurduk ve değirmenin suyunun nereden geldiğine zerrece aldırmadık. Duranın durduğu yerde hep durmaya devam edeceğini sandık. Onunla ayakta durmak yerine emsalsiz bir umursamazlıkla sırtımızı
(Cinsel) pedagoji ve sosyal hizmetlerin esas olarak mutluluk ve özgürlüğe yönelik bir yaşamın oluşumuna katkıda bulunma- sından söz ediliyorsa, pedagoji ve sosyal hizmetler çeşitliliği temel bir taahhüt olaı:ak görmeye ve buna bağlı yaklaşımlar ge- liştirmeye davet edilir. Farklı yaşam biçimlerini tanıyan bir pe- dagojik yaklaşım, iyi bir
özgürlüğe farklı bir bakış açısı
"... çünkü özgürlük ancak doğrunun keşfiyle ve doğruya saygıyla kazanılır."
( Bilim Aşkı Üzerine Düşünceler. ) _Bu kitap, evreni ve kendimizi keşfetmek üzerinedir. _BİLİM, bir bilgi bütünlüğünden çok bir düşünme biçimidir. Duyu organlarımızın yetersizligi algılarımızı çarpıtabilir. Bilim deneye dayanır, köhne sabit fikirlere istekte meydan okuyabilmeye, evreni gerçekte oldugu gibi görebilme şeffaflığına yaslar sırtını. Bu
Reklam
İsmail Hakkı İzmirli, İslam'da özgürlüğün yerini vurguluyor, islam'ı bir "eşitlik ve özgürlük dini" olarak tanımlıyordu. Bu, Osmanlı’nın son dönemlerindeki islami modernistler arasında yaygın bir tutumdu. Batı’dan gelen liberal rüzgârlar onları özgürlüğün önemiyle yüzleştirmiş, onlar da bu yeni bakış açısıyla Kur'an'a yeniden ve farklı bir gözle bakmaya başlamışlardı. Örneğin "Herkes kendi fıtratına göre hareket eder" ayeti bireysel özgürlüğe meşruiyet kazandıran bir ayet olarak yeniden yorumlandı. "İnsan için kendi çabasından başka bir şey yoktur" ayeti, özel teşebbüs ve pazar ekonomisi için bir teşvik olarak görüldü. Kur'an'da yer alan "şûra" öğüdü parlamenter demokrasinin temeli olarak alınırken, "kötülükten sakındırma" emri sultanın güçlerini sınırlandırma şeklinde yorumlandı. Bu yorumları destekleyen Müslüman modernistlerden Doktor Hazık, İslam’da keşfettiği liberal değerlerden çok etkilenmişti. 1916’da yazdığı Din ve Hürriyet adlı kitabında, şöyle diyordu: “Nazar-ı ibretle bakınız, dinimizde ne geniş hürriyet sahaları var. İnsan bunları gördükçe sevincinden çıldırıyor.”
Sayfa 135Kitabı okudu
48 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.