ALEXANDRE DUMAS'IN
Siyah Lale'si; özgürlük, aşk, umut, öfke gibi birçok duyguyu iliklerime kadar hissettirdi. Bazı bölümlerde nutkum tutuldu ancak yinede umudumu yitirmedim. Kitabı okumadım âdeta bir film gibi izledim. "Her şeyin" güzel gittiği bir anda, "her şeyiniz" elinizden alındı mı hiç? Bir anda bir el gibi
Hepimizin aldığımız kararlardan, olduğumuz yerden ve kişiden şüpheye düştüğümüz; ''Her şey çok başka ve güzel olabilirdi.'' dediğimiz anlar olmuştur. Belki de bazılarımız bütün hayatını bu keşke ve acabaların arasında geçirmiştir. Dr. Bruer de bu kişilerden biri. Yaşadığı yerin en saygın doktoru, zengin ve iyi bir ailesi var
_UYUYORSUN! Rüyadasın. Gece gündüz demeden rüya görüyorsun. Bazen açık bazen de kapalı gözlerle. Hakikat değilsin. Rüya gören bir zihin, hakikati göremez ve hakikati de bir hayale dönüştürür. Gerçekle yüzleşirsen gerçek, hakikate dönüşür; kaçarsan yalanlar içerisinde yaşarsın. Uyan! Uyanık ol. Uyanık olmak hedeftir. Sessizlik içinde düşünerek
Roman, dönemin Paris’inin sosyal ve politik yapısını gözler önüne sermesi yönüyle önemlidir. Bunu gözler önüne sererken acımasızlığı, adaletsizliği ve karmaşık insan yapısını çok sağlam ele alır. Aşk, özlem, bağlılık, esaret ve özgürlük temalarını okuyucuyu sarsacak şekilde eserine alır.
Dönemin Paris’ini ve mimari yapılarını detaylı
Size birşey diyeyim mi? Bir yan kesici için kitap yazmak anca Zweig gibi bir adamın aklına gelirdi heralde.Sadece yazmak da değil ne analizler, ne empatiler. Biliyorsunuz ki o zaten bu konuda üstad.
Kitapta iki öykü var. Kitaba adını veren öykü Paris'te oturduğu bir caddede farkettiği bir adamı izlemesi ile başlayan bir tahmin oyunu aslında. Birkaç meslek düşünüyor önce. Sonra ise onun bir yan kesici olduğuna kanaat getiriyor. Hatta iş üstünde onu izliyor. Onu anlıyor, önce affediyor sonra ise nefret ediyor. Bunu bir zanaat olarak bile değerlendiriyor. İkinci hikaye ise bir aşk macerasını anlatıyor. Özgürlük, doğal olma ve toplumun içine karışmanın verdiği muazzam hafifleme hissini vurguluyor. Oldukça kısa ama yine kısa da olsa Zweig vermek istediği mesajı veriyor.
Gerçekten olağanüstü bir adam Zweig. Onu okumayı seviyorum ve özlemiştim. Müthiş bir gözlem yeteneği var bence onda. Yoğun okuma dönemleri sonrası beni rahatlatan bir yönü de var.
Keyifli okumalar dilerim...
#kitapsever #kitap #kitapyorumu #kitapkahve #kitapsözleri # #kitapokuyorum #kitapönerisi #kitapokumak #kitapaski #kitaplar #bookstagramturkey #bookshelf #bookstagrammer #neokudum #neokusam #neokumalı #okudumbitti #stefanzweig #birzanaatkarlabeklenmedikkarşılaşma #işbankasıkültüryayınları #modernklasikler
_Evrimsel Psikoloji_
_Beynimiz evrimleşiyor. Artık, mağara adamları gibi kadınların başına vurup saçlarından sürüklemek yerine kulaklarına güzel saçmalıklar, boş şeyler fısıldıyoruz. Çağ’a uyum sağlayamayan medeniyetsizler ise doğal seçilimle elenmeye başlıyor.
_Evrimsel psikoloji, insanın sinir sisteminin doğurduğu davranışların evrimsel
“Özgürlüğümü korumak için yegane silahım ise
Doğanın bahşettiği aklım ve keskin zekamdır.” - Turankızı
1. Friedrich Schiller Kimdir?
Alman yazar
Friedrich Schiller, 1759'da doğdu. Filozof, şair, yazar ve bir aydınlanmacı olarak anılan Schiller, Stutgart'ta askeri akademide tıp eğitimi aldı ve 1780'de yardımcı hekim olarak orduda çalışmaya