Okuma alışkanlığı kazanmama vesile olan bu kitaba inceleme yapmayı, bir borç değil de bir görev bilirim.
2017 yılıydı. Her sene çıkan
John Flanagan'ın kitaplarını okumak dışında kitap okumakla uzaktan yakından hiçbir alakam yoktu. Kardeşim vizyona giren bir korku filmi olduğunu söyledi ve benim de gelmem için ısrar
O, ilk sayfada okuyucuları etkisi altına alan, 1216 sayfa boyunca etkisinde tutan, hatta kitap bittikten sonra da etkisinde kalmasına sebebiyet veren harika bir korku/gerilim romanı...
Kitabı, Mahşer'i okumamdan sonra sitedeki dostlarımın "O'yu da oku, literatürde çok kapıştırılır" demeleri ile okudum. Dolayısıyla öncelikle bu
Kitabı okuduktan hemen sonra hissettiklerim ve şuan hissettiklerim o kadar farklı ki... Önceden , kitabı bitirdiğim gün, yazdığım bir inceleme vardı. Bazı eksikliklerden dolayı kaldırmıştım. Şimdi tekrardan ekliyorum ve kararı size bırakıyorum :)
Mahşer'i okumamın üzerinden belli bir zaman geçtikten sonra:
Mahşer, uzun zamandır merak ettiğim ve
“Burada hepimiz uçuyoruz
Sende uçacaksııın ”
Aslında palyaçolardan nefret ederim (Daha doğrusu korkarım haftada en az bir 2 kere kabuslar ama girip Beni öldürmeye çalışıyorlar. O’dan sonra daha fazla olacağına eminim ama Richie, Eddie ve Ben için değer :D) ama bu kitap ilgimi fazlasıyla çekti. Bunun başka sebepleri de filmlerine gelen
En iyi okuduğum korku romanı. Kitaplarında hayal gücünüzü kullanarak korkunun, gerilimin tadına varabilirsiniz.
Bir kitabında şu yazısını okumuştum: ''Vampirlere inanmıyorsanız gelin yanıma oturun size vampirlerin gerçek olduğunu inandırayım.''
Yani demek istiyor ki öyle bir yazarım ki aklınızı alırım. Sizlere kendimi inandırırım ve bunu
1200 küsür sayfa okumuşum, koca yaz boyunca vicdan azabı gibi kara kapaktan beni izlemiş durmuş Pennywise, çoğu gece okurken uyuyakalmışım da sabah uyanıp kaldığım sayfaya ayracı koyup kitabı kapatıp işe gelmişim. Hep diyorum tuğla kitaplarla daha çok zaman geçirdiğimiz için bitirdiğimiz zaman duygusal hissediyoruz, yaz tatili bitip yazlıktan
Şu an yapmak istediğim, bir kitapçıya girmek ve Mahşer'i elinde tutan birinin yanına gidip; "Affedersiniz, sadece elinizde tuttuğunuzun bir destan olduğunu söylemek için vaktinizi aldım. Teşekkür ederim, iyi okumalar." demek. Başka türlü bu kadar kısa nasıl ifade edebilirim bilmiyorum. Destan kelimesini kullanmam kitabın 1216 sayfa
Kitabın kapağını kaparken yazarın kitapla özleşmiş sözü beynimi ele geçirdi. Sen de uçacaksın. Kitap bence hak ettiği değeri görmüyor kitap kalın ama kitabın sayfaları bir film izlermişsin gibi kişinin aklında canlanıyor. 1061 sayfa olmasına rağmen kitap sıkmıyor. Ilk 200 sayfa olaylardaki kişilerden bahsettiği için yavaş ilerliyor. 200 sayfadan sonra kitap hızlı bir şekilde ilerliyor.
7 çocuğun başından geçen korkunç olay 27 yıl sonra tekrar tekrarlanıyor. Pennywise 27 yılda bir ortaya çıkarak döngüyü tekrar başlatıyor. Çocukların birbiriyle olan arkadaşlıkları. Bize gerçek arkadaşlık nedir diye sormamıza neden oluyor. Olaylar kitapta kekeme bill olarak bilinen çocuğun erkek kardeşi george'nin Paylanço pennywise öldürmesiyle başlıyor. Kitap korku filmi havası olduğu için umadığınız noktada şok olabiliyorsunuz. Yazarın dilli o kadar akıcı ki hayran olmamak elde değil herkesin okumasını tavsiye ediyorum.
OStephen King · Altın Kitaplar Yayınevi · 20186,1bin okunma
Merhaba, yaşayan en büyük yazarlardan olan Stephen King'in rock ve metal müzik aşığı olduğunu okuyanlar bilir. Buraya ilham aldıklarını ve kitap isimlerinden tutun, repliklere kadar sözlerini kullandığı şarkıları eklemek istedim. (Evet, pennywise palyaçodan tutun, kujo'ya; the shining -medyum- dan, "hepimiz uçuyoruz" repliğine kadar) ups:)
Black Sabbath, The Shining
Nightwish, 7 Days to the Wolves,
The Blessed Home, Carry
Jeff the Brotherhood, Cujo
October Rising, Salem's Lot
Four Year Strong, We All Float Down Here
Ramones, Pet Semetary
IT, The Gathering
Anthrax, Among The Living
Ice Nine Kills, Hell In The Hallways
Metallica, Ride The Lightning
JEFF The Brotherhood, Cujo
Ash, Jack Names The Planets
Pennywise, Pennywise
AC/DC, Who Made Who
Blind Guardian, Tommyknockers
Bazıları şehirden geçen bir serserinin işi diyor. Çoktan gittiğini düşünüyorlar. Başkalarının tanınmamak için palyaço kılığına girmiş bir Derry'li olduğunu iddia ediyor. Kurbanlardan ilkini geçen yıl Witcham ve Jackson'ın köşesinde kolu koparılmış olarak bulmuşlar. Ben daha gelmemiştim. Adı Denbrough'muş, George Denbrough*. Zavallı velet.